Züleyha hakiki aşka Yusuf (a.s)'a olan aşkıyla vardı.

Züleyha gerçek aşka Allah'ı tanıdıktan sonra vardı.

Züleyha, Yusuf (a.s)'ın aşkıyla yanmaya başlayınca eli tutmaz ayakları gitmez oldu. Züleyha Yusuf’un aşkından öyle bir hale geldi ki her şey ona Yusuf’u hatırlatıyordu. Yusuf’un güzelliği züleyha ile dünya arasına perde oldu. Züleyha gerçek olan Allah aşkını Yusuf’tan geçtiğinde buldu. Züleyha Allah’ı tanıdıktan sonra Yusuf'un iffeti güzelliği aklından hayalinden silindi.

Züleyha Allah aşkına varınca ne Yusuf’un güzelliği kaldı gözünde ne de gönlünde Yusuf Yusuf’tan öte gidemediği bir nida.

Züleyha ilk önce Yusuf’taki güzelliğe tutulmuştu, sinesine sığdıramadığı büyük aşkı da yusuf'tan bilirdi. Taki Yusuf'un Rabbini tanıyana kadar. Yusuf'un maşuğuna varıncaya kadar. Yusuf’un Rabbini tanıdıkça yaklaştı, yaklaştıkça “Rabbim” demeye başladı Züleyha. Allah'ı tanıdıkça, O’na yaklaştıkça daha da hissetti, sonra Yusuf (a.s) dan gördüğü gibi secdeye vardı. Kendinden geçmişti artık Züleyha, gözyaşlarıyla büyüttü,  büyüttü  gönlündeki Allah'a olan gerçek aşkı. Züleyha Hakk'ın yarattığı bir insana aşık olduktan sonra gerçek olan Allah’a olan büyük aşka vardı. Sonunda Züleyha Yusuf(a.s)'a şunları söyledi:

-Ey  Yusuf ben seni ararken Rabbimi buldum. Yemin olsun ki bu vakit sen olmasan da olur.

-Yusuf başını eğerek, ey Rabbin kulu Züleyha şimdi beni daha iyi anlayabiliyor musun?

Züleyha da Yusuf’a cevap olarak şöyle dedi;

Ey Rabbin Peygamberi Yusuf peki Sen!

Sen  gönlü şimdi  büyük Aşka derin düşen züleyhayı kabul ediyor musun..!

Sevmekte gaye Allah'a ulaşmak olursa, aşk yolunda ne fanilik kalır ne de bir eksiklik. Züleyha da ilk önce nefsiyle sevmişti Yusuf'u. Yusuf aleyhisselam zindanda iken, Züleyha Yusufun(a.s) hasretinden aşkından ağlaya ağlaya gözleri kör olmuş, bedeni çökmüş, ihtiyar bir kadın haline gelmişti. Dillere destan güzelliğinden eser kalmamıştı.

Hz. Yakup  (as) namaz kılarken yanı başında kundaktaki Yusuf'una göz ucuyla bakmıştı bunun üzerine Allah’tan nida geldi ve.«Ya Yakup Benim huzurumda ibadet ederken, Yusuf’u gönlüne getirir, gözünle bakarsın. İzzet ve celalim hakkı için benden gayrısına bakan gözlerini görmez hale, benden gayrıya nazar eden gönlünü de onun gam ve kederiyle dolduracağım.» Buyurdu. Sonrasında ise Hz. Yakup (as), Hz. Yusuf’u kaybetti ve ayrılıktan ötürü ağlaya, ağlaya gözleri görmez oldu.

Bütün güzellikleri yaratan Allah kulunun kendisini tanımasını bilmesini istedi.

Kulunun yine yarattığı bir varlığa gözü hiçbir şeyi görmeyecek kadar nefsani bir aşka tutulmasını değil."Kalpler ancak Allah’ın zikriyle tatmin olur."(Rad,13/28) ayetinde ikaz edildiği gibi, insan kalbini tatmin edip doyuracak tek maşuk tek sevgili Allah’tır. Bu sebeple kalbimize giren bu kir ve pasları temizleyip Allah aşkına yanmamız gerekir. Yoksa insanın fani aşklar içinde boğulup imtihanı kaybetme riski çok fazla olur.