Kurt Ziemke:“Yapılması gereken Atatürk’ün hem din hem de Kürt düşmanı olduğunu yaymaktır.”
Samuel Huntinrgton: “Türkiye Atatürk’ün mirasını reddetmelidir”
Paul Henze: Atatürkçülük öldü Nurcular ileri”
Graham Fuller: Kemalizm’e son verin, Osmanlı ile övünün”
Bu sözler Batı’nın önde gelen siyaset, fikir adamları ve stratejistlerinin sözleridir.
Batılı emperyalistler, Osmanlıyı çok severlerdi. Çünkü karşılarına her istediklerini yapan padişahlar vardı.
Dikkat edilecek olursa sözlerin içindeki ortak payda “ATATÜRK”tür. Peki neden?
Yokluk ve yoksulluk içindeki bir toplumla önce emperyalizmi dize getiren sonra da çağdaş bir ulus yaratan Atatürk, batılı emperyalistlerin planlarını bozmuştur.
Önce Atatürk "dinsiz" gösterilerek Müslüman Türk insanının gözünden ve gönlünden düşürülmesini düşünmüşler. Atatürk’ün sağlığında başlayan bu projenin mimarları Alman asıllı Ortadoğu uzmanı Kurt Ziemke’nin 1930’da ‘Die Neu Türkei’(Yeni Türkiye) adıyla yayınladığı kitapla başlamıştır.
Almanya’nın Türkiye’ye yönelik uygulaması gereken politika ve stratejisi anlatılan kitapta; “İngilizler Musul’da hedeflerine ulaşmak için bir yandan Türkiye’deki ayrılıkçı hareketlere destek verirken bir yandan Kemalist akımın yayılmasını engelleyecek önlemlere başvurmuşlardır. Yapılması gereken Kemalist Cumhuriyetin hem din düşmanı, hem de Kürt düşmanı olduğu temasını ortaya atıp işlemektir.” Demiştir.
Ziemke ile başlayan "dinsiz Atatürk” propagandası, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin iç ve dış düşmanları tarafından günümüze kadar süre gelmiştir.
DİNİ;“Allah ile kul arasındaki bağlılıktır” diye tanımlayan Atatürk, “Her türlü düşünceye ve inanışa saygılıyız” diyerek “Laiklik İlkesi”ni hayata geçirmiştir. Atatürk’ün anladığı laiklik her şeyden önce dine ve dindara saygıdır. Yani düşünce ve inanç özgürlüğüdür.
“Atatürk’ün mirası reddedilmelidir” diyen Samuel P. Huntington ABD’li siyaset bilimcidir. Ölümünden önce Harvard Üniversitesi John M. Olin Stratejik Araştırmalar Enstitüsü öğretim görevlisidir. ABD Savunma Bakanlığı'na danışmanlık da yapan Huntington, Türkiye'de ve dünyanın çeşitli yerlerinde daha çok Medeniyetler Çatışması adlı kitabıyla tanınıyor.
Kitaplarında, Türkiye'de Atatürk'ün önderliğinde yaşanan toplumsal değişimin ürünü kurumsal yapılanma sürecini irdelemiştir. "Medeniyetler Çatışması" adlı kitabında; Türkiye'nin çağdaşlaşmaya direnim gayretleri nedeni ile Türkiye’yi "kararsız ülke" statüsüne sokan Huntington, “Siyasal değişimin Türkiye gibi bir ülkede çok tehlikeli olduğuna ve bu gibi uygulamaların ‘kararsız ülkeler ortaya çıkaracağını” söylemiştir.
Paul Henze ABD'li emekli strateji uzmanı, tarih ve jeopolitik doktoru ve devlet görevlisidir. Türkiye'de diplomat olarak bulundu. CIA Ankara Bürosu şefliği yaptı. Kenan Evren gibi cuntacıları kastederek "bizim çocuklar başardı" sözünün de sahibi olan Henze’nin “Atatürkçülük öldü Nurcular ileri” sözünü yansımalarını yaşıyoruz.
Türkiye Cumhuriyeti yönetimine “Kemalizm’e son verin, Osmanlı ile övünün” öğüdünde bulunan Graham Fuller ise, ABD RAND Corporation düşünce kuruluşunun politik danışmanı, ABD Merkezi Haberlama Teşkilatı'nın(CIA)konsey eski başkan yardımcısı ve devlet görevlisidir. Fethullah Gülen’in ABD’deki Yeşil Kart başvuru sürecinde; teminat/kefalet mektubu vererek Gülen’in ABD de kalmasını sağlamıştır.
