“Ben de biliyorum Orhaneli Karagöz Kültür Şenliği Ve Yörük Türkmen Şölenine 100 bin kişi nasıl getirilir” diye başladı söze… “Ama muradım bu değildir” diye devam etti. Bu seneki programın şölen kısmıHer zamanki gibi ben Türk’üm, Ben Türkmen’im,  Türk Bayrağı altında benim kimliğimin anlamını bulur diyen bütün etnik zenginliklerimizin katılacağı kucaklaşacağı coşku içinde kutlayacağız.” dedi.

Pazar gala günü ise1071’de Malazgirt’ de başlayan Türkün Anadolu’daki destanının altın sayfalarını kanlarıyla yazan Aziziye Tabyasından, Çanakkale’den, Sakarya’dan Dumlupınar’dan, yakın tarihimizde ve günümüzde teröre verdiğimiz şehitlerimiz için ellerimizi gökyüzüne kaldırarak bir Fatiha okumak için Anadolu’nun dört bir yanından gelecek olan gazilerimizi kucaklamak, şehitlerimizi mevlüd ve dualarla anmak için toplanacağız”dedi.

Ben belediyelerin etkinlik, kutlama ve şölenlerinin yerel sanatçı ve kadrolarla kutlanmasından yanayım ve bununla ilgili onlarca yazı yazdım ve söylüyorum. Belediyelerin çoğunlukla miadı dolmuş, işi bitmiş, sesi gitmiş adı kalmış sazendelere dünyanın parasını vermesinin içime sindiremiyorum. Menajerler böyle dönemlerde elleri belediyelerin kasasında parayı kapıyor ve geçinip gidiyorlar.

Ve ardından efendim öyle olmazsa kimse gelmez diyenleri dinliyorum.

  Bir Cumhuriyet Bayramını coşkusunu, bir yerel şenliğimizi, dini bayramlarımızı ille de bir şarkıcı ile taçlandırmadan yaşayamıyorsak biz zaten bizlikten gitmişiz demektir.

O ulvi duyguyu kaybedersek şehitlerimizi de cami avlularında unutmaya başlarız diye korkuyorum.

 Orhaneli Belediye Başkanı İrfan Tatlıoğlu bu hafta sonu 15-16-17 Temmuz da yapılacak olan Orhaneli Karagöz Kültür Şenliği ve Yörük Türkmen Şöleni ile ilgili basın toplantısında bu duygularımı dile getirdi.

Son şehidimizi Mihraplı Camiinden uğurlarken aklımdan geçenleri ve içimi burkan duyarsızlığı anlattı sanki… Şehidin evine iki koli gıda paketi yollamak değildir ona saygı…

Onu anlamaktır… Onun vatanı uğruna geride bıraktıklarının, milletine emanet ettiklerinin duygularını paylaşmaktır.

Bursalı Dostlar! Sıcaklar yeniden geliyor. Bu hafta sonu Orhaneli Mesire alanında Türkün öz değerleri olan şölen etkinliklerinin ardından mevlüd dinleyip bir Fatiha okuduktan sonra Beyce’ ningüzelliklerini dibine kadar yaşayın. Mis gibi havada pikniğinizi yapın, çayınızı demleyin, dostluklarınızı pekiştirin. Bu arada Sadağı Kanyonun gitmeyi sakın unutmayın.

Sevgili Bursalılar size bir de önerim var. Dağ bölgesini tanımaya başlayın. Orhaneli’ni, Harmancık’ı Keles’i, Büyük Orhan’ı gezin ve görün. Oralarda doğanın da havanın da insanın da hasını göreceksiniz. Bursa’da dağ Uludağ’dan ibaret değildir. Meyve ağaçları, sebze bahçeleri, kuzular, oğlaklar, tavuklar, sütler, yumurtalar ilk lezzetinde tatmanız için sizi bekliyor. Hepsi için olmasa bile Orhaneli, Harmancık, Keles ve Gököz için mükemmel bir gün geçireceğinize kefilim ve daha ötesi oralardan “Ev”leneceğinizden eminim.

İrfan Başkan son söz olarak Bir şarkıcı, çalgıcı ile yüzbinleri mutlu etmek yerine, bir şehit ailesini ağırlayarak onunla kucaklaşarak helallik almaya razıyım”dediğince zembereğim boşalıverdi. Orhaneli’yi bu etkinlikte yalnız bırakmak geçmişimizi, istikbali, istiklali, şehitlerimizi, bayrağımızı, kendimizi yalnız bırakmak olur diye düşünüyorum.

Bir günün özel olması için sonunda ille de ELLER HAVAYA”olması gerekmez. Hep eller havaya olunca bazen ceplerin de ruhların da değerlerin de içi boşalır.