Çocuk oyun oynamayı sever. Çocuk için oyun, eğlence olmanın yanında adlandırma, keşfetme edimlerini içerir.
Çocuk algısı yetişkin insan algısından farklıdır. Doğal ki, çocuğun ifade biçiminde de bir fark olacaktır. 
Çocuk 12 yaşına kadar soyutlamayı beceremez. 
Onun için, masa masadır. Üzerinde yemek yenilir, yazı yazılır vs… 
Masanın ana maddesinin ağaç olduğu, o ağacın cinsinin de gürgen ya da kayın olduğunun onun için pek bir anlamı yoktur. 
Ama masayı oyunlarda ev, sandalyeleri de at olarak kullanabilir.  
Çocukluk çağlarında merak, çocuğun nesneleri ve çevresini tanımasını sağlarken, eğitim sürecinde bu bilinçlenmeyi rakamlar, problem, harfler, cümlelerle bir ileriye götürür. 
Çocuğun pedagojisine yardımcı olmak ve bu gelişimi olumluya dönüştürmek için anaokulu yıllarından başlayarak ilköğretim sürecini de kapsayarak ‘yaratıcı drama’ya yer vermeliyiz. 
Yaratıcı drama dersi çocuğun gelişmesine de yararlı bir etkinliktir. 

Çünkü;

Farkındalık kazandırır.
Bağımsız düşünmeyi sağlar.
İşbirliği yapma özelliğini geliştirir.
Sosyal ve psikolojik duyarlılık yaratır.
Dört temel beceriyi (konuşma, dinleme, okuma, yazma) geliştirir.
Yaratıcılığı ve estetiği geliştirir.
Etik değerlerin gelişimine olanak sağlar.
Kendine güven duyma, karar verme becerilerini geliştirir.
Hata yapma korkusu olmadan yeni davranışlar geliştirmeye yardımcı olur.
Duyguların sağlıklı ve kontrollü boşalımını sağlar. 
Kendini ifade etme konusunda güven kazandırır.
Bilgiye ulaşmaya ve onu kullanmaya istekli duruma gelir.
Sanatla ve güzellikle kalın…