Bugün 14 Mart Tıp Bayramı, ne de güzel bir bayram! 1919 yılında tıp öğrencilerinin İstanbul’un işgalini protesto etmesiyle ortaya çıkan Tıp Bayramı, tıp mensuplarının yurt savunma hareketi olarak tarihe geçmişti. Öyle ki 14 Mart o gün bugündür tıp çalışanları için bir kutlama halini almışken, bir yandan da hekim ve sağlık mensuplarının toplumsal hayatta ne kadar önemli bir yerde olduğunu gösteren bir gün olarak var oldu.

Pek çok risk ve tehlike altında çalıştıklarını ve insan hayatının omuzlarına yüklediği sorumluluğu düşününce hekimlik mesleğinin aslında ne kadar zor olduğunu hepimiz tahmin edebiliyoruz. Her alanda olduğu gibi konu iş sağlığı ve güvenliği olunca da hekimlerimize olan ihtiyacımız artıyor ve önem kazanıyor. Hukuki olarak ise iş sağlığı ve güvenliği için alınacak en önemli tedbirlerden biri olan 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile beraber getirilen “İşyeri Hekimi Çalıştırma Zorunluluğu”, hekimlerimize duyduğumuz ihtiyacı bir kat daha arttırıyor.

Daha evvelki uygulamaya nazaran sözü edilen kanunla özel bir düzenlemeye kavuşturulan iş sağlığı ve güvenliği mevzuatı; hekim çalıştırma zorunluluğu ile beraber, iş kazaları ya da meslek hastalıkları açısından daha güvenli iş ortamları oluşturma amacını barındırmaktadır. Her ne kadar kanun memur-işçi ayrımı yapmamış olsa da; işçilerin meslek hastalıkları ve iş kazalarına, toplumdaki diğer insanlardan daha fazla maruz kaldıkları da su götürmez bir gerçek.

KADEMELİ GEÇİŞ

Kanun işyerlerini az tehlikeli, tehlikeli ve çok tehlikeli şekilde üç sınıfa ayırmış, bu ayrıma göre kademeli olarak işyeri hekimi ve diğer sağlık personeli çalıştırma yükümlülüğü getirmiştir. Son olarak 7033 sayılı Kanun ile “50'den az çalışanı olan ve az tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri” için hekim çalışma zorunluluğu uygulaması 2020 yılına ertelenmiştir. Böylece bu tarihten itibaren, hiçbir ayrım gözetmeksizin, her işyerinde hekim çalıştırma zorunluluğu uygulamaya girmiş olacak. Kafa karışıklığı yaratmamak adına, kanunun tümden uygulamasının ertelenmediğini, ertelemenin yalnızca 50'den az çalışanı olan ve az tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri için geçerli olduğunu, diğer tüm işyerlerinde bu yükümlülüklerin devam ettiğinin altını çizmek isterim.

İŞ YERİ HEKİMİNİN GÖREV VE YETKİLERİ

Kaynağını 6331 sayılı kanundan alan “İşyeri Hekimi ve Diğer Sağlık Personelinin Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelik” ise işyeri hekimlerinin görev ve yetkileri açısından oldukça kapsamlı hükümler barındırmaktadır. Özellikle vurgulamak gerekir ki; zannedilenin aksine iş yeri hekiminin tek görevi işyerinde hasta olan çalışanları tedavi etmek değildir. Hekim, çalışanların topyekûn sağlık durumundan sorumlu olmakla beraber, bunların ortaya çıkmasını engelleyici tedbirleri almakla da hukuki olarak yükümlüdür. Hekim, işyerinde çalışanların sağlığının geliştirilmesi amacıyla gerekli aktiviteler konusunda işverene tavsiyelerde bulunarak, işyeri bina ve eklentilerinin genel hijyen şartlarını sürekli izleyip denetleyerek, işyerinde meydana gelen iş kazası ve meslek hastalıklarının nedenlerinin araştırılması ve tekrarlanmaması için alınacak önlemler konusunda çalışmalar yaparak ve bu noktada elde ettiği sonuçları işverenle paylaşarak kanunca kendisine yüklenmiş rehberlik görevini yerine getirmelidir. Ayrıca gerek işe girişte gerekse periyodik aralıklarla yapılacak muayenelerle kapsamlı sağlık gözetimi yapacağı gibi, gerektiğinde sağlık sorunları nedeniyle işe devamsızlık durumları ile işyerinde olabilecek sağlık tehlikeleri arasında bir ilişkinin olup olmadığını tespit etmek durumundadır.

KİMLER İŞ YERİ HEKİMİ OLABİLİR?

Yönetmeliğe göre işverence işyeri hekimi olarak görevlendirilecekler geçerli işyeri hekimliği belgesine sahip olmak zorundadır. İş yeri hekimliği belgesi ise işyeri hekimliği eğitim programını tamamlayan ve eğitim sonunda Bakanlıkça yapılacak işyeri hekimliği sınavında başarılı olan hekimlere, iş sağlığı ve güvenliği bilim uzmanı unvanına sahip olan ve Bakanlıkça yapılacak işyeri hekimliği sınavında başarılı olan hekimlere, hekimlik diplomasına sahip iş sağlığı ve güvenliği bilim doktorlarına, iş sağlığı ve güvenliği alanında yardımcılık süresi dâhil en az sekiz yıl teftiş yapmış olan hekim iş müfettişlerine verilecekken, Genel Müdürlük ve bağlı birimlerinde iş sağlığı ve güvenliği alanında en az sekiz yıl fiilen çalışmış hekimlere ise istekleri halinde verilecektir.