Enerji piyasasının özelleştirilmesinden sonra piyasada ciddi bir rekabet yaşanıyor.
Enerji şirketleri teknolojinin getirdiği imkânlarla tüketicinin hayatına öyle bir dokunmaya başladı ki tüketiciler ‘rekabetin gözünü seveyim’ modundalar.
Örneğin; Bursa, Balıkesir, Çanakkale ve Yalova illerinin bağlı olduğu Limak Enerji;
Genel Müdür Ali Erman Aytaç Ramada Otel’de düzenlenen iftarda kurum olarak 2017’yi müşteri memnuniyeti yılı ilan ettiklerini söyledi. Usulsüz kullanımın önüne geçildiğini belirtti. Başlattıkları uygulamaları, yeni projeleri anlattı. Yuvam Güvende projesinden söz etti ki; önemli avantajlar sağlıyor tüketiciye…
Nasıl mı?
‘Yuvam güvende sigortasıyla’ 
Bir sigorta şirketiyle işbirliği yapılarak hayata geçirilen ‘Yuvam Güvende’ sigortası kapsamında evinizde doğabilecek elektrik problemleri, olay başı 150 USD dolar tutarına kadar yılda üç kez yol ve işçilik masrafları dahil edilerek ücretsiz karşılanıyor.
Yetmiyor; başınıza bir kaza geldiğinde bir yıl boyunca aylık 250 TL’ye kadar elektrik faturaları, su, doğalgaz ve telefon faturaları da ücretsiz olarak karşılanıyor. 
Ayrıca ambulans hizmeti veriliyor. Anahtarınız mı kayboldu, camınız mı kırıldı, yok evinizi su mu bastı dert etmiyorsunuz; sigorta bunları da 150 dolara kadar karşılıyor.
Kısaca evler artık Limak Enerji güvencesinde.
Vallahi bütün bunları genel müdür söyledi.
Aklıma gelmişken söyleyeyim; Yuvam Güvende sigortası serbest tüketicilere ücretsiz olarak sağlanıyor.
Serbest tüketici limiti de yıllık ortalama 82 lira olduğuna göre, bu sigortadan yararlanan abone sayısı sınırlı. 
Ancak yılbaşından itibaren serbest tüketici limitinin sıfırlanması bekleniyor. Yürürlüğe girdiği andan itibaren artık cep telefonu gibi herkes her istediği tedarik şirketinden elektriğini alabilecek. 
Asıl rekabeti bence o zaman görün.
İşte o zaman bu kart belki daha bir anlam kazanacaktır. Ya da başka fırsatlar tüketicileri bekliyordur.
Eğri oturalım doğru konuşalım…
Elektrik faturaları hala cep yakıyor. Bu bir gerçek…
Fakat işin garibi perakende şirketleri de bu durumdan rahatsız. 
Çünkü günah keçisi olarak görülüyor, pahalı enerji faturalarından onlar sorumlu tutuluyor.
Aytac’ı dinlediğimizde kazın ayağının öyle olmadığını anladık.
Aytac diyor ki; “Faturalar üzerindeki bizimle alakalı rakam yalnızca enerji bedelidir. Diğer rakamları başka kurumlara gönderiyoruz”
Hakikaten faturayı inceledim 110 liralık bir faturanın 57 lirası enerji bedeli. Kalanı giydirilmiş. Yani yarı yarıya fark var.
Bence asıl mesele burada.
Bu çözülmediği takdirde elektrik faturaları cep yakmayı sürdürecektir.
Yazıktır günahtır, Allah müstahakkınızı versin.
Bu arada şunu da söyleyeyim:
Kurulan dijital sistem sayesinde yeni abone olmak, aboneliği sonlandırmak, tahsilat gibi işlemler kuruma gitmeden bilgisayar başında yapılabiliyor.
Gerçi teknolojiyi kullanan oldukça az. Ama yeni nesil bu işi kıvıracaktır kesin.