Aile; toplumun en önemli sosyal kurumudur. Göz aydınlığı olan yavruların sevgi ve şefkatle beslenip büyütüldüğü, sıcak bir yuva, toplumun temeli, dinî ve millî değerlerin kaynağı ve yaşatıldığı bir yuvadır.

Aile, erkek ve kadının, hukuki kurallara göre hayatlarını birleştirmeleriyle gerçekleşen bir kurumdur.  

Dinimiz, evlilik ve aileye çok önem vermektedir. Cenab-ı Hak Kur’an–ı Kerim’de “İçinizden bekar olanları… evlendirin…” (Nur, 24/32)  buyurmaktadır.

Hz. Peygamberimiz (s.a.s.) de: “Size dini ve ahlakı hoşunuza giden kimseler geldiğinde onları evlendirin. Aksi halde yeryüzünde kargaşa ve büyük bir ahlaki çöküntü olur.” (Tirmizî, Nikâh, 3/394, Hd:1084.) buyurmuştur.

Evlilik törenleri; her toplumda görülmekte ve bu törenler, o toplumun inanç ve kültürel değerlerine uygun olarak yapılmaktadır. Bizim milletimizde de düğünlerin özel bir yeri ve önemi vardır. Düğünlerde, sevinçler dostlarla paylaşılırken, çevreye zarar verilmemeli, başkaları incitilmemeli, helal-haram sınırları aşılmamalıdır.

Gösteriş ve israftan kaçınılmalı, sadeliğe önem verilmelidir. Bu konuda sevgili Peygamberimiz (s.a.s.): “Evliliğin en hayırlısı, en kolay olanıdır” (Ebû Dâvud, 2/591, Hd:2117 ) buyurmuştur.

Dinimiz, mütevazılığı ve ölçülü olmayı öğütlediği halde, günümüz düğünlerinde bu değerler aşılmakta, israf ve ölçüsüz davranışlar sergilenmekte; lüks ve aşırı istekler sebebiyle kırgınlıklar yaşanmaktadır. Bazı semtlerde düğünler; cadde ve sokaklarda, apartmanların önlerinde yapılmaktadır. Birkaç gün boyunca geceleri geç saatlere kadar devam eden davullu-zurnalı, sazlı–sözlü eğlenceler, mahalle aralarında konvoy halinde korna çalarak dolaştırılan araçlar, tahammül sınırlarını zorlamakta ve çevreyi rahatsız etmektedir. Çevrede görüntü ve gürültü kirliliği had safhaya ulaşmaktadır. Hatta etrafa güç gösterisi olarak paralar saçılmakta, tabaklar kırılmakta, silahlar atılmakta ve bu yüzden de hayatlarını kaybedenler olmaktadır.

Bununla birlikte bebekler, çocuklar, yaşlılar, hastalar ve hafta sonu tatillerini evlerinde geçirmek isteyen insanlar rahatsız edilmektedirler.

Düğünlerimizi ve benzeri merasimlerimizi, günümüz şartlarına uygun olarak; israfa, gösterişe ve aşırılığa gitmeden, müsait mekanlarda yapmalıyız. Şu güzel vatanımızda dostluğumuzu, kardeşliğimizi, birlik ve beraberliğimizi kaybetmeden yaşamalıyız. Mutluluklarımızı dostlarımızla paylaşırken, başkalarına sıkıntı ve eziyet vermemeliyiz. Etrafımızda yaşlı, hasta insanların ve bebeklerin bulunabileceğini unutmamalıyız.

Rahmet Peygamberimiz (s.a.s) buyuruyor ki: “Müslüman, eliyle ve diliyle başkalarına zarar vermeyen kişidir.” (Buhâri, İman, 405)