Osmangazi Metro İstasyonunda üniversiteye gidecek treni oturarak beklemek istedim, fakat koltukların tahterevalli misali sallanmasından dolayı az kalsın yere kapaklanıyordum. Abartısız koltuklar neredeyse yere değiyor. Tüm günüm ayakta geçmişti ve çok yorgundum. O yüzden de, kırık olmalarına rağmen, fotoğrafta da görüldüğü gibi koltuk yerine, arada bulunan ‘sehpa’ kısmına oturmak zorunda kaldım. Metro duraklarının bir çoğunda bu durum ne yazık ki mevcut. Belli ki artık koltuklar eskimiş ve tamir vakti gelmiş. İlgililerin dikkatine sunar, gerekli onarımın yapılmasını önemle arz ederim.

Saygılarımla

Semra KAYA

 SAYGISIZ VE VİCDANSIZLAR ŞOFÖRLÜK YAPMASINLAR

 Hemen hemen her gün olduğu gibi yine bir özel halk otobüs şoförünün terbiyesizliğine daha şahit oldum. 14 Ocak 2018 tarihinde, 11:00 sularında Çekirge Devlet Hastanesi durağında 6/F otobüsüne binen yaşlı bir amca, butona bastı ve Jimer Hastanesi’nde inmek istedi, fakat buna rağmen şoför durmadı. Otobüste bulunan tüm yolcular şoföre her ne kadar seslense de, şoför resmen ‘dilsiz ve sağır’ kesildi.

İKİ DURAK ORTASINDA İNDİRDİ

En sonunda güçlü bir erkek sesi ‘dur’ emri verince, şoför iki durak ortasında durdu ve amcayı oracıkta bıraktı. Basılı butona rağmen, sırf bedava kart sahibi olduğu için durakta durmayan ve duymuyor rolü oynayan şoförü esefle kınıyorum ve bir an önce şoförlere (her ne kadar zor olacak olsa dahi) yaşlılara karşı terbiyenin ve saygının öğretilmesini talep ediyorum. Sayın yetkililer, lütfen şoförleri denetleyin ve eğitim almalarını mecbur kılın. Saygısız ve vicdansız kişiler, lütfen şoförlük yapmasınlar…

Saygılar

Emine YAVUZ

KİMSE ZOR DURUMDA KALMASIN…

Şehrin göbeğinde bulunan Kervansaray Oteli’nin hemen önünde bulunan ve aylardır onarılmayan fotoğraftaki yer, milletin ayak burkma ve kurma tuzağı gibi bir yer aslında. Hem çirkin görüntü oluşturuyor ve de ayrıca tehlike yaratıyor. Bir anlık dikkatsizlik kötü sonuç doğurabilir düşüncesiyle gerekenin bir an evvel yapılmasını önemle talep ediyorum.

YÜRÜNÜR HALE GETİRİLSİN

Örneğin birkaç gün önce genç bir kızı bizzat son anda kolundan tuttum ki, düşmesini engelledim. Ancak bu iyi niyetli müdahalemi hemen akabinde sorgulamak zorunda kaldım. Çünkü kızın birden çok korktuğunu anladım. Fakat düşmekten mi, benden mi daha çok korktu? İşte orası muamma. Kızcağız teşekkür etti ve korkmuş gözlerle hızlıca uzaklaştı. Bense sadece insanlık görevimi yapmıştım. Bu ve buna benzer durumların yaşanmaması için lütfen kaldırımlarımız daha yürünür hale getirilsin.

Kadir CAN

 CEBİMDEKİ SON PARAMDI!..

Trafiğe takılmamak ve gideceğim yere daha çabuk ulaşabilmek amacıyla yolculuk için genelde metroyu tercih ediyorum. Bazen de duraklarda bulunan makinelerden bir şeyler satın alıyorum. Ancak ikinci kez aynı metro istasyonunda, Davutdede’de, aynı durum başıma geliyor.

MAKİNE NE SUYU NE DE PARAYI VERİYOR

Su almak için makineye para attığım halde, makine ne suyumu, ne de paramı geri vermiyor. Ortalarda o anda bu duruma müdahale edebilecek görevli de bulamayınca mecburen yoluma devam ediyorum. Ancak belirtmeliyim ki, ikinci durumda gerçekten üzüldüm, çünkü attığım param cebimdeki son paramdı. Yetkililerden, yolcuların mağdur olmaması için istasyonlarda bulunan makinelerin denetlenmesini önemle rica ediyorum.

Gülşah CENGİZ

 

KONUYA ACİL ÇÖZÜM BULUNMASINI İSTİYORUZ

Zaman zaman aşırı yağan yağmurlar hayatı felç ederken, yollar resmen göle dönüştü! Kimi bölgelerde rögarlar yine yetersiz kaldı, kimilerindekiler doldu taştı. Bu durum özellikle Geçit Mahallesi sakinlerini bir kez daha evlerine giremeyecek hale getirdi. Ancak yağmur sadece sorunlu bölgeleri değil tüm kenti sardı ve Bursa’nın en modern bulvarı diye nitelendirdiğimiz Fatih Sultan Mehmet’te de yaşandı. Yollar burada da göl olmakla kalmayıp, her yeri kanalizasyon kokuları sardı. Nefes dahi almakta zorlandığımız anlar bir kez daha BUSKİ’yi sorgulamamıza sebep oldu. BUSKİ’nin yaptığı çalışmaları izliyoruz ve de taktir ediyoruz. Ancak belli ki bir yerlerde bir eksik, hata var ki her yağmurda şehir göle dönüşüyor düşüncesiyle BUSKİ’den konuya acil çözüm bulunmasını bekliyoruz.. 

Saygılarımla

Kader Üneksoy

***

O yok, bu yok! Hele cevap hiç yok! Neden?

Büyükorhan’a bağlı Sarnıç köyümüzde yıllardır sağlık ocağımız var, doktorumuz, hemşiremiz yok. Üç köye hizmet vermesi gerekiyor ancak ne gelen var ne giden!.. Dolayısıyla bir hastalansak halimiz duman. Neden daha önce var olan doktorumuzu aldılar ve bir daha da yenisini vermediler kısmını ise hiç anlayamadık. Halbuki üç köyün de Aktaş, Sarnıç, Burunca’nın ciddi anlamda bir doktora ihtiyacı var. Kısacası: O yok, bu yok! Hele cevap hiç yok! Neden? Tüm bunları defalarca duyurmaya çalıştık fakat tık yok! Sormak istiyoruz; bir hatamız oldu da cezalandırılıyor muyuz? Varsa bilelim ki düzeltelim.

SALI DA OLMASA, SALLANACAĞIZ

Salı günleri bir doktor geliyor, ‘Haydi kontrole’ deniliyor ve diğer günler herkes Allah’a emanet yaşıyor. Demem o ki odunsuz soba ne kadar ısıtıyorsa, sağlık ocağı binası da bizlere bu kadar hizmet ediyor. İlgillerin tez vakit bu ciddi sıkıntımıza bir çözüm getirmeleri en büyük arzumuz. Sabah gelip akşam gidecek bir doktor veya en azından bir hemşiremiz olsun ki Büyükorhan’dan verilen iğnelerimiz yapılabilsin. Halkın mağduriyetinin giderileceğini ümit ediyor, saygılar sunuyorum.

Mehmet Kaya

Sarnıç Köyü Muhtarı

***

OSMANGAZİ BELEDİYESİ’NDEN RİCAMIZDIR

Soğukkuyu Mihraplı Köprü Caddesi, Mudanya yolundan Hürriyet'e bağlayan yol üzeri evler yıkıldı, hiçbir önlem alınmadı. Bazı duyarsız insanlar moloz pisliğini atıyor, kokudan evimizde oturamıyoruz. Osmangazi Belediyesi’nden gereğinin en kısa zamanda yapılmasını önemle arz ederim.

Saygılarımla

F.K.