Yıllardır tek bir odada üç çocuğuyla yaşam mücadelesi veren Zaman ailesi kendilerine uzanacak duyarlı yardım elleri bekliyor…

Mercan Zaman 1984 yılında Giresun’da doğdu ve 21 yaşında görücü usulü evlendi. Evlendikten sonra büyük ümitlerle Bursa’ya eşinin ailesinin yanına taşınan Mercan Zaman, kendisini bu göçten sonra bekleyen zorluklardan habersizdi… Yıllar yılları kovaladı ve 14 yıl zorluk ve yokluk içinde geçti. Ancak her yeni yıl geriye bıraktığı yıldan daha kötü olmaya başladı. Bu süreçte Mercan Zaman dünyaya bir birinden güzel üç çocuk getirdi. Her anne gibi çocuklarına en iyi şekilde bakmak istedi fakat bir türlü imkânsızlıklardan ve yaşadığı hastalıklardan dolayı bu mümkün olmadı. Üçüncü çocuğu bir hastalığı sonucu doktorların tavsiyesiyle doğurduğunu anlatan Mercan Zaman, “Bana birçok kişi, bu yoklukta neden üçüncüyü doğurdun diye sorup durdu. Fakat ben iyi ki doğurmuşum diyorum, çünkü çocuklarım bana hayatla mücadele etme gücü veriyor” diyor… Şimdilerde en azından biraz daha insani şartlarda yaşayabilmek için kendisine uzanacak yardım ellerini bekleyen Mercan Zaman, bize yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “Küçükbalıklı Mahallesi Karaca Sokak’ta oturuyoruz. 21 yaşımdayken eşimle görücü usulü evlendik ve Bursa’ya taşınarak kayınpederimin evine yerleştik. Bir yıl onların yanında oturduk. Daha sonra üst kata eltimin yanına taşındık ve 5 yıl birlikte oturduk. Geçen bu zaman zarfı her ne kadar zor olsa da asıl zorluk en üstte, daha önce kömürlük olarak kullanılan kata taşınınca başladı. Ve o gün bugün, 8 yıldır sizinde gördüğünüz bu odada eşim ve çocuklarımla hayat mücadelesi veriyoruz.

BEN DAHA 34 YAŞINDAYIM

Gördüğünüz bu oda benim dünyam. Çünkü bu oda benim hem salonum, hem yatak odam hem de mutfağım… Ve her ne kadar dile zor gelse de aynı zamanda banyom… Hâlbuki sadece 34 yaşındayım ve her genç kadın gibi bende bazı imkânlara sahip olmak istiyorum. Çocuklarıma iyi bakmak istiyorum örneğin ve bunu gerçekleştiremiyor olmaktan içten içe eriyip gidiyorum…

SADAKA İSTEMEDİK

Eşimin kardeşlerinin durumu çok iyi olmasına rağmen nedense bize hiçbir şekilde fayda etmediler, etmiyorlar. Oysa biz sadaka değil, sadece insanca yaşayabilecek bir alan istedik. Üç çocuğumuz var. İki çocuğum zorluklarla okula gidiyor. Üçüncü çocuğum henüz 10 aylık. Birçok kişi belki de bu şartlarda neden üçüncü çocuğu doğurduğumu sorguladı, belki de bu doğumu yanlış buldu…

MECBUREN DOĞURDUM

Fakat rahim iltihabı olduğumdan bu doğumu doktorların tavsiyesiyle gerçekleştirdim ve iyi ki de doğurdum. Çünkü bu doğum beni bir kez daha hayata bağladı ve çocuklarıma bağışladı. Bir tek isteğim üç çocuğuma daha iyi yaşam koşulları sağlamak. Bunun için duyarlı insanların bize yardım etmelerini istiyorum. Muhammed’imin, Merve’min ve İlyas Yasin Zaman’ın en azından bir mutfağı ve banyosu olan bir evde büyümelerini istiyorum.

HASTALANMAKTAN KORKUYORUM

Daha önce kauçuk, kaynak işleri yapan eşim şimdilerde işsiz ve iş bulamadığından gündelik işlerle inşaatlarda çalışarak geçimimizi sağlamaya çalışıyor ve bir ümit sürekli çalışabileceği iş arıyor. Bana gelince; daha önce ciddi sağlık sıkıntıları yaşamış birisi olarak (beynimde tümör vardı) yeniden hasta olup çocuklarıma bakamamaktan korkuyorum. Çünkü; örneğin hasta olduğum zaman zarfında çocuklarımı Giresun’a yollayıp özel bir hastanede tedaviler görmek zorunda kaldım. Tekrar aynı durumu yaşamak istemiyorum.

BU YOKLUK BİZİ MAHVEDİYOR

Şu an çok şükür iyiyim… Bir tek yokluktan resmen kıvranıyor olmak beni mahvediyor. Kış aylarında kaymakamlıktan gelen kömürle en azından odamızı ısıtıyoruz. Kıssadan hisse; yıllardır her şeyimiz olan bu tek odada yaşamımızı sürdürmeye devam ediyoruz. Keşke bir mutfağımız, buzdolabımız ve bir banyomuz olsaydı. Kim bilir. Belki bir gün o da olur. Bunun için de devletimizden ve duyarlı vatandaşlardan yardım ellerini bekliyoruz.”

LEYLA UĞUR: Hiç kimse bu şartlarda yaşamamalı

Mercan Zaman’ın durumunu öğrenince çok üzüldüm ve koşar adımlarla gidip yaşadığı ortamı gördüm. Sonra da sizlere ulaştım ki bu trajediyi herkese duyuralım ve yardım edecek elleri bulabilelim…

Yanlış anlaşılmasın diye belirtmek istiyorum. Herhangi bir partiye veya derneğe bağlı birisi değilim. Sadece ihtiyacı olan insanlara yardım etmeye çalışan bir vatandaşım. Bursa’ya İstanbul’dan gelmiş ve daha önce kendi hayatımda yaşadığım sıkıntılardan sonra kendimi gönüllü olarak ihtiyacı olan kişilere yardımcı olmaya adadım… Özetle; bana yapılmayanları ben insanlara yapmak, en azından bir nebze de olsa faydalı olmak istiyorum. Bunu da; önce mağdur olan insanlara, sonra da onlara yardım edebilecek mercilere ulaşarak yapıyorum…

..Ve diyorum ki, ne bu aile ne de hiç kimse bu şartlarda yaşamamalı.

Bundandır ki duyarlı insanlara sesleniyorum. Yardıma ihtiyacı olan bu aileye yardım edelim. Gönlüm istiyor ki imkânı olan herkes yardımcı olsun, bu durumu nasıl ki biz vatandaşlar olarak görebiliyorsak devletimiz de görsün. Belediyeler yardım etsin. Sözün özü, 3 çocuklu bu aileye herkes faydalı olsun.

Bana gelince;

Rahim kanseriyim ancak, doktorlar bıçak vurulduğu zaman hastalığımın ilerleyebileceğini söylediklerinden tedavi göremiyorum. Bir tek doktorların ‘aktif ol, gül, pozitif ol’ tavsiyesine uymaya çalışıyorum. O gün bugün hep gülüyorum ve insanlara canı gönülden yardım ediyorum.

Bu şekilde gerçekten de kendi hastalığımı, kanser olduğumu unutuyorum ve öyle inanıyorum ki bir şeyleri yenmemiz için bir diğer hayatları önemsememiz gerekiyor... Örneğin, organlarımı bağışlamış bir insanım. Sonuç olarak, başınıza ne gelirse gelsin asla umutsuz olmayın. Edebildiğiniz kadar ihtiyaç sahibi kişilere yardım edin diyorum…

Ancak o zaman insanların gerçek mutluluğu bulabileceklerine inanıyorum…