Cezayir’de isyanlar vardı, Cezayir’e özgürlük isteyenler, özgürlük istiyorlardı.

O zaman ki Fransız Cumhurbaşkanı Renē Coty, olaylara hâkim olamayınca halkın da tazyikiyle, 2. Cihan Harbi kahramanı  Charles De Gaulle’ü göreve  davet etti.

De Gaulle olağanüstü yetkilerle iş başına geldi.

Gördü ki, isyan Cezayir’deki Fransız askeri güçleri tarafından bastırılabilinir.

Ama bütün dünyada İnsan Hakları Evrensel beyannamesi konuşulurken, bütün dünyada evrensel hukuk prensipleri hâkim kılınırken, bu olmazdı..

Cezayir’e bağımsızlık vermeye karar verdi..

1962 yılında yapılan bir referandumla Cezayir bağımsızlığını ilân etti.

Daha evvel bağımsızlık savaşçısı Cezayirlilerin isyanını bastırmak için Cezayir’e gönderilen 500 bin kişilik askeri gücün başındaki Generaller, General Salan’ın liderliğinde isyan etti. Fransa’yı işgale, General De Gaulle’ ü öldürmeye teşebbüs ettiler.

Başaramayıp teslim oldular..

Derhal askeri mahkeme kuruldu.

De Gaulle, o zaman Avrupa birliği olmadığı için, kendisini öldürmeye teşebbüs eden 5 General’in idamını istiyordu..

Mahkeme, sanıkları  önce idama mahkûm etti, sonra da, bu Generallerin 2.Dünya Savaşı esnasında gösterdikleri olağan üstü kahramanlıklar dikkate alınarak, cezaları müebbet hapse çevirdi.

Bu karar, olağanüstü yetkilerle işbaşına gelen De Gaulle’ü tatmin etmedi, mahkemeyi feshetti ve bu mahkemenin sanıkların ölüm cezalarının müebbet hapse çevrilmesine mütedair kararını da iptal etti.

Yeni bir askeri mahkeme kurulmasını ve başına da en yakın arkadaşı General Larminat’ın getirilmesini emretti.

Yeni askeri mahkemeyi kurmak için görevlendirilen  General Larminat, yeni bir askeri mahkeme kurma çalışmalarını yapmak için Paris’te bir otele yerleşti..

Birkaç gün içinde anladı ki, kendisinden istenen adil olması değil; sanıkların asılmasını temin edecek bir hükmün  verilmesidir..

O gece hiç uyumadı..

Adil olsa, DE Gaulle'ün dostluğunu; adil olmasa, şerefini kaybedecek..

Kim bilir, kaç paket sigara, kaç kadeh şarap içti.

Sabaha karşı General Larminat’ın  odasından bir el silah sesi geldi.

Kapıyı kırıp içeri girenler, General’in cansız bedeniyle karşılaştılar.

General DE Gaulle, hitaben yazılmış bir not, kül tablasından taşıp örtünün üzerine saçılmış sigara küllerinin arasında ve yarı dolu bir şarap kadehinin yanında duruyor ve üzerinde, "Beni affet dostum, insani değerlerden vazgeçemedim" yazıyordu.

General Larminat, biliyordu ki, General De Gaulle’in arzunu yerine getirseydi; asılan beş general değil, Fransa’nın 1789'da başlayan özgürlük mücadelesi olacaktı.