Hangi yasa çıkarsa çıksın, isterseniz sokaklardaki hayvan dostlarımızı yaralayan öldürenler için idam fermanı yayınlansın vicdanlara merhamet polisi yerleşmedikçe eğitim denilen o büyük erdem beyinlere daha küçük yaştan itibaren yerleşmedikçe nato mermer nato kafa kalmaya devam edeceğiz...

Allah'tan örnek eğitimli beyinler aramızdan çıkıyor da bu konuda umutlarımız geleceğe dair umutlarımız yeşeriyor...

İşte bu örnek insanlarımızdan biri Soner Özger.

Çalı'da yaşıyor.

Evinin önünde ona göre bir katliama şahit oluyor.

Çünkü bir kedinin ezilmesiyle bir çocuğunun ezilmesi yaşam açısından aynı değerde...

Ama suçun faili ani bir fren sonrasında arkasına bile bakmadan çekip gidiyor.

Soner aracın plakasını tespit ediyor.

Kediye yardım için hareket ediyor ama yapacak bir şey yok o sokakların minik canı için...

Çalı'yı bilen bilir o ara sokaklarda bu süratle araba kullanmak zaten insanı öldürmek için adeta cinayete teşebbüs gibidir.

Soner, bir saat gibi zaman sonra o aracı tekrar görür ve atar kendisini kaputun üzerine...

"Kardeşim sen bu hayvancağızı ezdin de niye belki bir yaşama umudu olabilir diye arabadan inip bakmadın da kaçtın gittin" diye sorgu sual etse de yanıt "ne olmuş yani" olunca Soner kardeşimiz bu kadar duyarsızlığın karşısında iyice sinirleri boşanınca

"o zaman polise anlatırsın derdini" der ve yeni uygulama gereği veteriner polis olarak da adlandırılan birimi arar.

Fotoğraflar, belgeler zaten elindedir.

Bir de bu duyarsızlığı anlatınca

Görevliler tutanak tutar. Gereken yapılacaktır artık.

Yapılacak olan da zaten idari para cezasıdır ama bir başlangıçtır.

Soner bir şey daha yapar...

Bu aracın sahibini sosyal medyada deşifre eder...

Yaşananları kısa cümleler aktarır insanlara...

Yani ez cümle sokaklardaki canları kendi evlatlarından ayırmayan vicdanlı ve merhametle beyinler artık yasaları da harekete geçirerek hayvan katliamlarını önlemek için caydırıcı güç olmaya başladılar...

Ama bunun daha da güçlenmesi için Soner Özger gibi isimlerin çoğalması, bilinçli vatandaşlarımızın sayısının artması gerek...

Yoksa 'Soner'ler sinirlendiğiyle, anlık didiştiğiyle ve tabi ki üzüldüğü ile kalacak.