"İstanbul Valiliği, kentte sahte içkiden 22 kişinin hayatını kaybettiğini, bu kişilerin 11'ini yabancı uyruklu olduğunu bildirdi. 16 kişinin ise durumlarının ağır olduğu belirtildi."

Sahte içki kurbanlarının sayıca en yüksek olanı dün ajanslara haber olarak İstanbul mahreciyle düştü.

Oysa birer üçer beşer her gün yurdun çeşitli kentlerinden bu tür haberler geliyordu.

Nedense her şeyi İstanbul'da gerçekleşince algılar hale geldik.

Tıpkı 'beklenen İstanbul depremi' söylemi gibi.

Bursa'nın şansı mıdır, şansızlığı mıdır İstanbul'a bu kadar yakın olmak bilemiyorum ama

İstanbul'un arka bahçesi olma söylemi bir ara dillendiğine göre varın gidin siz ötesini düşünün. Sahte içki ölümlerinden bir anda çıktı konu bakın nereye geldi. Türkiye gündemi de artık böyle oldu. Daha konuştuğunuz cümleye nokta koymadan gündem aniden değişiveriyor.

Dolar, Euro yüksekliği, asgari ücret ne olacak, Katar ülkemizle bu kadar iyi ilişkilerde iken neden birden Rumlarla işbirliğine gidiyor derkennnnn...

Canımızı başka türlü yakan sahte içki ölümleri gündeme düştü.

Bu ölümlere tabi ki üzülüyor ama onun on katına yakın coranadan ölenlerin sayısını sanki artık kanıksar hale geldik.

Emniyetin tüm çalışmalarına rağmen bu sahte içki simsarları, kana susamış adiler özellikle yılbaşı öncesi insanımızı zehirlemek için sıraya girmişler...

Bunlar sahte vicdansızlığının gereğini yapıyorlar ama bizim insanımız da neden bu içkilere tevessül eder, hem de bile bile...

Hem de bu tür olaylar sonrası ölüm haberlerini okuya okuya...

Bilmezler mi ki, düşünmezler mi ki sıra bir gün size gelecek.

O yüzden vatandaşımız bilmeli ki bu tür sahtekarlıklara sahip çıkmak yerine onlara emniyet güçlerine bildirmeli ve hak ettikleri cezayı almalarını sağlamalı...

Onlardan içki olarak bunların dümen suyuna girmek hem kendisinin hem de pek çok vatandaşın hayatına mal oluyor, bu unutulmamalı...

Bir de kulağımıza yılbaşı rezervasyonlarını full dolduran çokça yıldızlı otellerin de bu tür davranışlara giriştiği kulağımıza geliyor.

Pes yani. O kadar parayı cukka edeceksin bir de insanımızın hayatını ölüme götüreceksin...

Hakikaten ne demiş büyüklerimiz "İnsanoğlunun gözünü ancak toprak doldurur."