Bizim çocukluğumuzun Nilüfer Deresi.

Aslında Nilüfer Çayı.

Şimdilerde ise ne Dere, ne de Çay!

 

Uludağ'ın güney yamaçlarında 850 metre yükseklikteki 2 mağaradan çıkan, 103 km uzunluğundaki Nilüfer Çayı, Bursa Ovası ve çevresinin derelerini ve Çayırköy Ovası'ndan Ayvalı Dere’yi alarak Uluabat Gölü'ne ulaşan Nilüfer, daha sonra Susurluk Çayı ile birleşerek Karacabey Boğazı'ndan Marmara Denizi'ne dökülür.

Bizim çocukluğumuzda gürül gürül akan ve Bursa'yı bir baştan bir başa dolaşan tertemiz bir Nilüfer Çayı vardı...

İnanır mısınız, suyundan çay demlediğimiz bir Nilüfer Çayı vardı!

Şimdilerde...

İçinde sudan başka her şey akan Nilüfer Çayı.

Fabrikaların atıklarının aktığı Nilüfer Çayı.

Geçtiği yerlere pis kokular yayan Nilüfer Çayı.

Nilüfer çayı ile ilgili olarak, Bursa Platformu başkan yardımcısı Ferudun BAYKARA'nın bir önerisi var.

Projeyi biz dinledik, heyecanlandık.

Heyecanlanmak ve Bursa'yı geleceğe hazırlamak isteyenler olursa, Ferudun BAYKARA'ya ulaşabilirler...

Unutmadan!

Ferudun BAYKARA, ikinci bölümde yazdığımız "BİRİLERİ VAR" yazısında belirttiğimiz, "BİRİLERİNİN" en kalitelilerindendir!

 

Bu aralar, sahte velilere değer verildiği için, bu ülkenin delilerini kimse arayıp onlara fikirlerini sormaz diye düşünüyoruz.

Ah ki ne ah!

Şu sahte velilere verilen imkanın onda birisini, bu vatanın DELİLERİNE verin, sonra da NİLÜFER ÇAYINDAN ÇAY DEMLEYİN İÇİN...

***

BİRİLERİ VAR
 

Haksızlık karşısında susmamış.

Zulme sessiz kalmamış.

Yalancıya, inanmamış.

Haram yememiş.

Beytülmale el uzatmamış.

Birleri var!

 

Devletin kaynaklarını israf etmemiş.

Devlete ihanetlik, millete hainlik yapmamış.

Yalana saygı duymamış.

Yılana sarılmamış.

Kirli para kazanmamış.

Birleri var!

 

Sözünü şerden, gözünü budaktan sakınmamış.

Kucaktan kucağa dolaşmamış.

Evinden başka ocağa göz atmamış.

Helale kaşlarını çatmamış.

Harama göz yummamış.

Birleri var!

Haram tatmamış.

Haram ile yatmamış.

Arkadaşını, dostunu satmamış.

İşinden başka aşk yaşamamış.

Suiistimal etmediği gibi,

Suyu bile istismar etmemiş.

Birleri var!

 

Bazılarına göre; bunlar "DELİDİR"

Zannedilmesin ki; bu hakaret içerikli bir sövgüdür!

Vallahi, bu en büyük övgüdür.

 

Densizlere göre, "DELİLİK" yergidir,

Delilere göre, yiğidin vereceği vergidir.

 

Hak ise yol Cancağızım,

Biraz DELİRMEK, vergiyi de vermek lazım...

 

Ne mutlu ki; bu ülkenin delileri var!

Birilerine!

Yani bu vatanın delilerine selam olsun...

***

ALTIN KADINA YAKIŞIR!

"Kendini biraz gizle!"

"Göze batıyorsun!"

"Çok şey yazar, çok şey paylaşırsan sevmeyenlerin çoğalır!"

"Boş ver, bak keyfine!"

"Sana mı kaldı TSE'yi ve kaliteyi savunmak!"

 

Yukarıdaki ifadeler, son günlerde bize ulaşan ve özellikle de bizim köyün sahte velileri tarafından yapılan temenni, dilek değil, eleştiriler...

GİZLEN!

GÖZE BATMA!

YAZMA!

SAVUNMA!

BOŞVER!

KEYFİNE BAK!

 

Bunları duyunca, diyoruz ki;

Kripto değiliz ve yanlış bir şey yapmıyoruz ki; GİZLENELİM!..

Bu yüzden ortadayız, ortalıktayız, MEYDANLARDAYIZ...

Gerçekleri ifade etmek göze batmaksa, kör göze çomak sokmayanın, GÖZÜ ÇIKSIN!..

Yazmak, hele de inandığımız ve bildiğimiz bir konuyu yazmak, yaşam tarzımızdır, YAZMAYA DEVAM...

Görev yaptığı kurumu ve onun üzerinden de devleti savunmayan haindir, SAVUNMAYA DEVAM!..

Kimliksizler, kriptolar, menfaatperestler, karakteri bozuklar boş verir.

BOŞ VERMEYİZ, DEVAM...

Tüm bunları yaptığımız için KEYFİMİZ YERİNDE...

Ve...

TSE'den dostumuz Ali BENGİ, yukarıdaki ifadeleri duyunca, şöyle mesaj gönderdi bize;

"Söz gümüşse, sükut altındır. Ama altın da erkeğe haramdır."

Bu yüzden; VAZGEÇMEM!

Unutmadan!

Ali BENGİ, BİRİLERİNİNDENDİR, yani vatanın ve TSE'nin DELİLERİNDENDİR...

Selam olsun onlara...