Korona bizimle dalga geçer gibi hala ülkemizde kol geziyor. Ama bizde ona inat durmak bilmeden geziyoruz. Çünkü artık onu sallamıyoruz. Geçmişte de her şeye zamanla alıştığımız gibi bu illete de alıştık. İlk zamanlar gösterdiğimiz hassasiyeti artık bıraktık.

Akşamları heyecan ve korkuyla beklediğimiz tabloyu şu an hiç bakmaz olduk. Çünkü her şey yoluna girmişçesine, korona gitmişçesine hayatımıza kaldığımız yerden devam ediyoruz. Ama şunu yapmayı hiç ihmal etmiyoruz. ‘duydunuz mu falan kişi koronadan ölmüş’ demeyi…

Olsun biz aşılarımızı olduk. Aşılarını olmayanlar düşünsün der gibi aşı olmayanlara karşı düşmani bakışlar sergiler olduk.

Kimler yakınlarını kaybetti, kimler psikolojisini kaybetti, kimler yaşadığı ekonomik sıkıntıyla ailesini dağıttı… Bu korona bizden çok şey aldı çok! Hala almaya devam ediyor bunun farkında olan kimler var.

Minicik bedenler okula başladı. Daha kalem tutmasını bilmeyen eller tüm gün maske ardında o minicik ağzıyla nefes almaya çalışıyor. Şu dönemde işte en zoru da bu.

Kimi maskeyi umursamadan takmayı aklının ucundan bile geçirmeden avare avare gezerken, minik çocuklarımız bu işkenceyi çekiyor. Daha birinci sınıfa giden Mehmet ‘anne ben okula gitmek istemiyorum. Maskeyle nefes alamıyorum’ diyorum.

Peki haksız mı? Bence haksız değil ama işte bu çocukların halini gören kim. Farkında değiliz, kötü günlerin geride kaldığını düşünüyoruz, aslında kötü günlerin ta kendisini yaşıyoruz hem de sinsice.