Covit 19 Güvenli Üretim Belgelendirme çalışmalarını kim yapıyor?
"TSE"
Bu belgelendirme kriterlerini kim hazırladı?
"Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı"

Bu konuyu kim gündeme getiriyor ve bu belgenin alınmasını kim tavsiye ediyor?
"Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa VARANK"

Bu konu önemli mi?
"Önemli"

Bu kriterlerle ve belgelendirme ile ne hedefleniyor?
İş yerlerinin üretim alanları, üretmiş oldukları ürünler ve çalışanların, müşterilerin sağlık ve güvenliğinin korunması amaçlanıyor.

Yani, bir ÖNLEYİCİ FALİYET...



Önlem almak!
Çalışanlara sağlıklı bir iş ortamı hazırlamak!
Müşterilere güven vermek!
Üretilen ürünlerin güvenirliliğini arttırmak!

Ve sanayi tesislerinde Covit 19 ile mücadele etmek!
Kısaca, düzeltici faaliyet değil, ÖNLEYİCİ FALİYET...

Gelelim konuıya;

Sanayici ve iş insanlarının katıldığı bir toplantıda, Bursa Tarım İl Müdürü diyor ki;

"Biz zaten bu denetimleri yapıyoruz, bu belgenin alınmasını hoş görmüyoruz!"

Devam ediyor;
"Helal Gıda belgelendirmesi gibi başımıza iş çıkarmayalım!"

Toplantıya katılanlardan bunları duyunca, bir an ürperdim!

Ve şöyle dedim;
"Keşke herkes görevini layığı ile yerine getirse."

Covit 19 Güvenli Üretim Belgesi ve helal gıda belgelendirmesini "başa iş almak" olarak görenler, başında bulundukları işi başarabilse...

Kaliteyi anlayabilse..
Standardı öğrenebilse...
Standardizasyonu sevebilse...
Belgelendirme piyasasında, yurt dışına giden milyar dolarları görebilse...
Devletin ortaya koyduğu tavrı anlayabilse...
TSE'nin, bu ülkenin stratejik bir kurumu olduğunu kavrayabilse...

"Bursa'da tarım parametreleri" nasıl olurdu?

Yazık!..

Konunu en güzel yanı da şu; toplantıya katılan iş insanları, bu konuda bizim gibi düşünüyor ve konuya sahip çıkıyor, Tarım İl Müdürüne gülüyor...

***

İZNİK'TE SEYİR DEFTERİ

İznik'deyiz...


Seyir defteri adlı bir kuruluşun (Pansiyon) kapısından içeri girerken, kapının kenarında asılan Türk bayrağı dikkatimizi çekti...

Biliyorduk, işletmesine bayrak asan BAYRAK SEVDALISIDIR.
Yine biliyoruz ki, günlük telaşe içine düşen insanlar, bayrağın hava şartları dolayısıyla solduğunu, yıprandığını fark etmezler. Biz kaliteciler, bu duruma genel anlamda "İşletme körlüğü!" deriz.
İçeri girdim, işletme sahibi Elektrik Elektronik Mühendisi İhsan KARADAYI, bizi kapıda karşıladı.
Kendisine; "Bayrağı oradan indirin!" dedik...



Vermiş olduğu tepki, bayrak sevdalılarının tepkisiydi.

Bu tepkiden memnun olduk.

Demek ki, bayrak oraya sevda dolayısıyla asılmıştı...
Anlattık, bayrağın yıprandığını, solduğunu izah ettik...

Mahcubiyetini sizlere anlatamam.

İlk planda vermiş olduğu o muhteşem tepkinin aynı tonunda mahcubiyetinden de ziyadesiyle memnun olduk.

Hemen işe koyuldu, bayrak anında değiştirildi...



Resmi araçla görevli olduğumuz için yanımızda bayrak yoktu, kendilerine bayrak hediye edemedik, ama bayrak sevdasından, müşteri memnuniyetine ve kaliteye olan duyarlılıklarından ziyadesiyle memnun olduk.

Eşi hanımefendiyle birlikte işletmiş oldukları butik pansiyona, mecbur olmadıkları halde Sağlıklı Turizm Belgesi alarak, çalışanlarının ve müşterilerinin sağlığını düşünen bu bayrak sevdalı aileyi tebrik ediyoruz.

Yolunuz İznik'e düşerse, konaklayacaksanız veya bir fincan kahve içecekseniz, Seyir Defterine uğramanızı tavsiye ederiz...

Ben, bu ülkenin geleceğinden endişe etmiyorum.

Çünkü bayrak sevdalılarının çok olduğunu biliyorum..