Merhaba sevgili okurlar!

Gene bir soru ile başlıyorum yazıma. Matruşka tipi hediye paketi hiç aldınız mı? Hani kocaman bir hediye paketi verirler.

..Ve sabırsızlıkla içindekine ulaşmaya çalışırken siz, içinden bir paket daha çıkar. Onu açarsınız. Bir tane daha. Bir tane daha ve bir tane daha… O dev paket giderek küçülür. Sonunda elinizde avuç içi kadar bir paket kalır. Artık hediye paketi açmanın siniri içinde umursamaz hale gelirsiniz içindekini. Şansınıza pahada ağır bir şey de çıkabilir. Kokulu bir silgi de... Bana kokulu silgi çıkmıştı.

Neyse konumuza dönelim çok lafı dolandırmadan. Her şey 2018 yılı Ağustos ayında Yeni Ekonomi Yaklaşımı Paketi ile başladı. Türkiye birinci fazı bitirip ikinci faza geçtiğinde istikrarlı büyümeye kavuşacaktı. Unuttunuz büyük ihtimalle, 3+1 denen bir mimariye sahipti. Artı 1 Türkiye’yi Dünya’daki gelişmiş ülkeler seviyesine çıkaracak durumdu. Bunun üzerinden çok geçmeden aynı yılın Eylül ayında Yeni Ekonomi Programı açıklandı. Diğeri eskimiş. “Yaklaşım” da kalmamış. Dümdüz programdı bu ama bunun içeriğindeki kilit nokta “Dengelenme, Disiplin, Dönüşüm” olacaktı. Hedef işsizlikti.

‘Yeni Ekonomi Programı’nın dumanı üstünde iken, Ekim ayında “Enflasyonla Topyekûn Mücadele”  paketi açıklandı. Bu program içerisinde elektrik, doğalgaz zamları 3 ay süre ile yapılmayacaktı ama o tarihe kadar yapılan zaten yapılmıştı. Aslında paketin en önemli icraatı Devlet Destekli Alacak Sigortası gölgede kalmıştı.

Yıl 2019. Arada açıklanan Kobi paketleri dışında Mayıs ayında “İVME” geldi. İLERİ, VERİMLİ, MİLLİ ENDÜSTRİ paketi. İVME finansman paketi piyasaya 30 milyar TL’lik bir destek sağlamayı amaçlıyordu. Belirlenen sektörlerde kredi desteği sağlanacaktı. Açık söylemek gerekirse KGF kredileri KOBİ’lerin nefes almasında en önemli dayanak oldu. Yoksa o KOBİ’leri de kaybediyorduk.

..Ve “Değişim Başlıyor” sloganıyla Ekim ayında, Yeni Ekonomi Programı tanıtıldı. Yok, bu 2018’deki Yeni Ekonomi Programı değil. Bunda değişim başlıyor diyerek 2020’den 2022’ye kadar hedefler konuldu. Buraya kadar açıklanan programların amacı büyümeyi arttırmak, enflasyonu düşürmek, işsizliği azaltmak, dış güçlere gününü göstermek ve büyük oyunu bozmaktı.

Ama kısmet olmadan Aralık 2019’da CORANA musallat oldu. Küresel ekonomiler tepetaklak olurken, ülke ekonomilerine destekleyici paketler ardı ardına geliyordu. Durur muyuz? Durmadık. COVID-19 için de paket açıklamaya başladık. Ekonomi biraz hazırlıksız yakalandığından, bizde açıklanan paketler sokağa çıkılmayan durumda konut kredisi almaya yönelikti ama olsun. Paket pakettir.

Uzadı biliyorum. Elimde değil, açıklanan paketler bitmiyor!

En son açıklanan iki paket de kamu bankalarının temelinde tüketici kredilerine yönelik. Ertelemeli destek kredileri. Süreç sona erdi. Artık sokağa çıkıyoruz. Tatile gideceğiz derken bir pakette tatil, konut, araç ve sosyal destek kredileri ile geldi. 36 ay vade ile tatile gönderen krediler.

Bu hep içimde kalmıştır. Bir sene boyunca çalışıp tatile gidecek parayı vatandaşına kazandıramayan bir ekonomide; 10 gün açık büfeden 40 çeşit peynir tabağı yapacağım diye, 3 sene boyunca kredi ödetecek bir tüketim düşüncesi ne kadar doğru!..

Sözün özü, paketleri aça aça gidiyoruz. Elimizde sonunda kokulu silgi kalırsa kötü.