Hayatta insanı için yapan çok güzel duygular vardır. Bunlardan en önemlileri merhamet, vicdan ve sabır. Bu 3 duyguda birbiriyle o kadar bağlantılı ki, merhameti olanın zaten vicdanı da vardır, sabrı da, vicdanı olanın merhameti de vardır sabrı da. 

Şimdi bakın hayata kötü olayların çoğu merhametsiz insanlar tarafından gerçekleşiyor. O zaman diyebiliriz ki gerçekten insanı insan yapan bu duygulardır. 

Geçen sosyal medyada gezinirken merhametle ilgili bir hikaye okudum ve çok etkilendim. Ben de size bu hikaye anlatmak istiyorum.  Hikayede geçen Ahmet’in hayatı… 

“Ahmet kendi halinde yoksul bir ailenin beş çocuğundan en büyüğüymüş. Yaşı her ne kadar daha 17 olsa da omzundaki yük ve sorumluluk, ailesini bir arada tutmak İçin onu olgunlaştırmıştı. Babasını erken yaşta kaybeden Ahmet annesi İle birlikte yaşıyormuş.  Annesi ile birlikte çalışıyor ve ailelerinin geçimlerini sağlıyorlardı. Ahmet okumak istemedi. Annesi her ne kadar  onun okuması için çaba sarf etse de o çocuk yaşta çalışmaya atıldı. Ama kardeşlerinin okumasını çok istiyordu. Günlerden bir gün annesi İle birlikte çalıştıkları temizlik şirketinin bulduğu bir evde temizlik yapıp eve dönerken sokağın köşesinde yaşlı bir kadının oturduğunu fark etti. Annesine kadını gösterince annesi çantasından çıkardığı bozuk parayı kadına verdi. Kadın öylesine sevinmişti ki. Belli ki çok ihtiyacı vardı. Soğukların giderek arttığı bu günlerde sokakta kalmak çok korkunçtu. Ahmet’in yüreği cız etti. Annesine döndü ve “Anneciğim bari bu gecelik bizim eve gelse olmaz mı, bahçede eskiden odunluk olarak kullandığımız küçük tek oda bir yer var. Güzelce yemek de veririz” dedi. Annesi hem kendi durumlarını düşündü hem de kadının bu soğukta ne yapacağını düşündü. Ama zaman kötüydü. Kimdi, neydi, neciydi. Nasıl evin içine alırız diye düşündü. Ama yüreğine öyle bir merhamet duygusu oturdu ki, oğlunuzda ısrarı birleşince kadının yanına gitti. Kadınla biraz konuşunca gidecek yeri olmadığını anladı ve onu evimize götürdük. Bir güzel Allah ne verdiyse yedik. Kömürmürlüğü de hemen derleyip toplayıp güzel bir oda yaptık. Eski bir soba vardı onu da oraya kurduk.  O gece hiç olmadığı kadar huzurluyduk. Yüreğimizdeki merhamet duygusunu bizlere veren Allah’a şükürler ettim. O günden sonra birlikte yaşadık. Biz ona o da bize çok alıştı. Biz ona evlat o da bize bir nine oldu.”

Umarım merhamet duygusundan yoksun insanlarda bir gün doğru yolu bulup merhamet kapılarını açarlar. Bakın o zaman hayat ne güzel olur.