Koronavirüs ile yeni bir dünya ticaret düzeni kuruluyor. Gıdadan otomotive her sektörde sistemler değişiyor. Bu yeni sistemden en çok etkilenen de ticaret oldu. Ancak Türkiye hem sağlık alanında hem de ticaret alanında aldığı önemler ile bu dönemden başarılı bir şekilde çıkıyor.

Uzmanlar, "Dünyanın ticaret noktalarının yer değiştireceğini ve ülkelerin lokasyon bakımında kendilerine yakın olan ülkeler ile ticaret hacmini büyüteceğini" söylüyor.

Coğrafi konumu ile Türkiye, sadece 4 saatlik uçuşla toplam küresel ticaret hacminin yarısına karşılık gelen pazara ulaşabiliyor. Sektör temsilcileri bu bir fırsat diyor. Eğer bu süreç doğru yönetilirse daha sonrası için avantaj elde edilebilir.

Bu dönemin anlamı ülkelerin dışarıdaki üretimlerini daha yakın yerlere ve kendilerine çekmesi demek. Altyapımızı hazır tutarsak, konsolidasyon gerekliliğini kavrarsak fırsatlara hazır oluruz.

Çin’de üretimden vazgeçilip yerli ve milli üretimin artması gerekmektedir. Demir Çelik üretimi Otomotiv gibi stratejik sektörde sahip olduğumuz avantajları doğru kullanmamız ve eksik taraflarımızı hızla tamamlamamız çok önemli.

Birçok sektörde üretimin durduğu covid-19’un sebep olduğu bu üretim krizi dönemini yerli ve milli üretime daha fazla ağırlık vererek fırsata çevirmeliyiz.

Tabii yerli ve milli üretim den sonra covid-19 sonrası bazı alışkanlıklarımızda değişecek en başta da alışveriş alışkanlığımız e-ticarete yönelmekte peki

Covid-19 sonrası e-ticaret nasıl şekillenecek?

Dünya korona virüs salgınının bitmesini beklerken bir taraftan da salgın sonrası dünyanın nasıl şekilleneceği, şirketlerin izleyeceği yollar ve planlamalar merak konusu oldu.

Korona virüs sonrası e-ticaret konusu da bunlardan biri…

Her krizde avantajlı çıkan sektör ve firmalar olduğu gibi pandeminin yarattığı krizde de e-ticaret tüketiciler için çıkış yolu oldu öyle ki Covid-19 sürecinde hiç internetten alışveriş yapmamış kişiler bile temassız alışverişi mümkün kılan e-ticareti keşfetti.

Peki covid-19 sonrası e-ticarete talep bu dönemdeki gibi kalacak mı? Bekleyip göreceğiz pandemide deneyimlediğimiz pek çok dijital yeniliği işletmeler kullanmaya ve geliştirmeye devam edecek, şüphesiz etmeli de.

İşe ticari işletmeler tarafından bakıldığında para ile temasın neredeyse tamamen bittiği temassız alışverişe geçildiği, hatta alıcı ve teslimat aracıları ile bile yüz yüze gelmediğimiz bir süreçteyiz.

Salgın sonrasında da temassız alışverişin kalıcılığını koruyacağı beklenirken sanal paranın yerini sağlamlaştıracağı öngörülüyor. İnsanların para ile temas etmeme isteği devam edeceği gibi tüm e-ticaret ve fiziki firmaların ödeme sistemlerini bu yönde geliştirmeleri gerekiyor.

E-ticaret firmalarının ödeme seçeneklerini alternatifli tutması onlara avantaj sağlarken, kapıda ödemenin salgın sonrasında da daha az tercih edileceği tahmin ediliyor. Gerek fiziki gerekse online mağazalar bu yöndeki yenilikleri şimdiden gerçekleştirip salgın sonrasındaki müşteri kaybının önüne geçebilir.