İlter HEKİMOĞLU, 10 yaşında.

Eğitimci Elif ve Kadir Hekimoğlu'nun evladı.

Yaşıtlarından farklı bir çocuk.

Sosyal yönü oldukça gelişmiş, yaşından beklenmeyecek algı ve tespitlere sahip bir genç adayı.

İKE HEKİMOĞLU adlı YouTube kanalı var, farklı konularda videolar çekiyor, yayınlıyor, bilgi veriyor, bilgilendiriyor...

Geçen hafta ailece misafirimizdiler.

Dedi ki;

"Bana Türk bayrağı verir misiniz, herkese bayrak hediye etmek ve Milli Ses Ver Projesini Trabzon'da yaygınlaştırmak  istiyorum..."

 

Tekrar edelim, bu çocuk 10 yaşında!

Ve devam etti;

"Bizim ülkemizde TSE markası neden mecburi değil, neden her ürün üzerinde TSE markası yok?"

Sustum!

Yetişkinlerden duymak istediğimiz tespiti, 10 yaşındaki İlter'den duyunca, bir hoş olduk, elimizde bulunan Türk bayraklarını İlter'e hediye ettik ve şöyle dedik;

"Milli Ses Ver Projesinin Trabzon Temsilcisi sensin.

Nerede eskimiş ve yıpranmış bir Türk bayrağı görürsen, o bayrakları MİLLİ SES VER PROJESİ adına değiştir.

Bayraklar bitince haber ver!"

Teşekkür etti ve teklifimizi kabul etti...

Ve bizi daha da mutlu eden bir söz söyledi;

"Tüm arkadaşlarıma, TSE BELGESİ OLMAYAN ÜRÜNLERİ SATIN ALMAMALARI konusunda bilgi vereceğim.

Bu konuda da çalışmalar yapıp, videolar çekeceğim. Kaliteyi savunmalarını isteyeceğim, MİLLİ SES VERECEĞİM..."

Yıllardır, TSE'nin ekmeğini yiyen ve TSE'den nemalanan ben...

Ve İlter, kadar TSE'yi savunamayan ben, biraz değil, oldukça utandım!..

Bu yazıyı da, benimle birlikte utanması gerekenler var!

Onlar da utansın diye yazdım...

TSE'nin gerçek gücünün, tüketici talep ve beklentilerinde olduğunu hala anlamayanlara cevap niteliğinde ifadeler kullanan İlter ile yaptığımız sohbetin tadını ifade etmekte güçlük çekiyorum!

Bizim mahallede ki bir kesim ve bir kısım şunu artık idrak etmeli, temiz kalitenin hakimiyeti için tüketici göz ardı edilmemeli, TSE'nin gerçek gücünün tüketici olduğu unutulmamalıdır!...

Teşekkürler İlter Hekimoğlu, bizi motive ettiğin ve sönmeye yüz tutmuş duygularımızı yeşerttiğin için...

Milli Ses Ver Projesini anlamamakta ısrar edenlere, engellemek için uğraşanlara inat, milli duygularımızı kabarttığın için teşekkürler...

Özgüvenin için, medeni cesaretin için, bizi heyecanlandırdığın için, mutlu ettiğin için teşekkürler...

Bizi, ülkenin geleceği adına umutlandıran, böyle bir evladı yetiştiren ve bilinçlendiren, Elif ve Kadir HEKİMOĞLU'na da gönülden teşekkürler...

Ne diyordu şair;

"Tohum saç, bitmezse toprak utansın!

Hedefe varmayan mızrak utansın!

Hey gidi Küheylan, koşmana bak sen!

Çatlarsan, doğuran kısrak utansın!

Eski çınar şimdi Noel ağacı;

Dallarda iğreti yaprak utansın!

Ustada kalırsa bu öksüz yapı,

Onu sürdürmeyen çırak utansın!

Ölümden ilerde varış dediğin,

Geride ne varsa bırak utansın!

Ey binbir tanede solmayan tek renk;

Bayraklaşamıyorsan bayrak utansın!"