Bildiğimiz kadarıyla uzunca bir süre önce, Valilik Ulucami için bir yazı çıkarmıştı. Yazıya göre Ulucami’nin giriş çıkışları denetimle yapılacak, avlusunda seyyar satıcılar olmayacaktı. Buraya kadar her şey çok iyi. Aslında geç alınmış bir karardı. Keşke daha önce alınmış bir tedbir olsaydı.

Ayrıca dip not olarak şunu söylemek istiyorum; “İçerisi ayrı bir konu da, ben şimdilik dışarıdan bahsedeyim…”

İŞİN ASLI BAMBAŞKA

Normalde Uulucami’nin bahçe içerisinde seyyar satıcıların girmesi yasak, ama işin aslı hiç de öyle değil.

Aksine, girmeleri yasak olan seyyar satıcılar, sürekli “sadece geçiyoruz” diyerek bahçede seyyar satışını gerçekleştiriyor. İşin garip yanı, Zabıtanın bu konuda hiç bir önlem almıyor olması! Ve bizim gözlemlediğimiz, tüm zabıtalar arasında işini doğru yapan sadece 1 zabıta var.

O orada olduğunda, ortalıkta bir tane dahi seyyar satıcı görünmüyor. Ancak o gittiğinde satıcılar ne yazık ki mantar misali hemen tekrar ortalıkta bitiveriyor!

SÜREKLİ ZABITA GÖREVLENDİRİLMELİ

Bu sebeple dememiz o ki; Bir an önce bu duruma kalıcı bir çözüm bulunmalı. Örneğin Ulucami’nin çevresinde sürekli olarak, nitelikli ve işini seven, doğru dürüst bir zabıta görevlendirilmeli. Çünkü bugüne kadar gelenler, hep çayını içiyor ve biraz görünüp gidiyor…. Hal böyle olunca, her şey sil baştan devam ediyor.

Beyhude çabayla cami derneği tedbir alamıyor. Sorduğumuzda “Yetkili yerlere bildirdik” diyorlar ancak sonuç hep aynı!

TURİZM BİLE ZARAR GÖRÜYOR

Ve en nihayetinde Ulucami, Bursa’nın turizm konusunda  ana arterlerinden birisi. Bu anlamda dilencilerin verdiği zarar kadar seyyar satıcılar da aynı zararı vermekte. Bursa Valiliğimizin bu duruma bir son verilmesi için gerekli talimatı vermesini önemle rica ediyoruz.

Saygılarımızla

Çevre Esnafı

BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’NİN DİKKATİNE!

 Kimsenin canı yanmasın

Sayın Büyükşehir Belediyesi, Hayran Caddesi ile, Stadyum Caddesi’nin kesiştiği yere, basmalı trafik lambası gerekiyor. Çünkü; Özellikle sabah ve akşam saatlerinde yaşanan araç trafiğinden, karşıya geçmek için ya dakikalarca beklemek, ya hoşgörülü bir sürücünün durup yaya geçiş ine izin vermesi gerekiyor.

Veya bunlardan hiç birini yapmayarak, cambazlık yaparak canını tehlikeye atarak karşıya geçmek kalıyor. İlgililerden daha yaşanabilir bir BURSA için bu anlamda acil müdahale rica ediyoruz. Bir an evvel bas geç butonu konulsun ki istenmedik, kimsenin canı yanmasın, kötü bir sonuca varılmasın.

 Saygılarımla

Zeki Subay

 

Hastalar mağdur olmasın

 Sayın Muradiye Devlet Hastanesi Yönetimi;

02 Ağustos 2018 tarihinde mide ve karın ağrısı şikayeti ile başvurmuş olduğumuz Bursa Muradiye Devlet Hastanesi’nde kan tahlili sonuçları için 10 gün sonraya ve endoskopi için ise kan tahlili çıktıktan 15 gün sonraya gün verilmekte. Kısacası 25 gün sonra teşhis konulacak. Belirtilere göre safra kesesinde taş var ama bunun ortaya çıkması için 25 gün ağrı, sızı içinde beklemeniz gerekecek ve her gün ağrı kesici iğne için hastanelere taşınmak durumunda kalacağız. Kesin çözüm istersek şayet 1.000 TL vererek özel hastanelerde endoskopi ve kan tahlillerini yaptırıp. Ameliyat için tekrar 1.000 TL vererek ameliyat olmamız gerekiyor. İşleyişin bu denli uzun olup hastaların mağdur edilmesini anlayamıyorum. Şikayetimizin yerini bulup bu işleyişi düzeltmenizi çok rica ediyorum ve bu ve bu tür konularda hassasiyet bekliyorum.

Saygılarımla

Y.B.

  

TEŞEKKÜR PANOSU

Çocuklarımızı mutlu etmeye TEGV’e

 TEGV (Türk Eğitim Gönüllüleri Vakfı) de gönüllü olarak eğitim verdiğim dönemde TEGV Bursa Birimi Sorumlumuz Elif Nur Akınet ve kurum işlerine yardımcı olan Kamile Hanım'a cana yakınlıklarından ve yardımlarından dolayı teşekkür ederim.

ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM

Yaz döneminde etkinlikleri beraber yaptığımız çocuklarımıza ve çocuklarına daha güzel bir gelecek hazırlamak için verdiğim eğitimlere katılan değerli ailelerine teşekkür ederim. Ayrıca eğitim - öğretimlerine destek olması için kitap, kırtasiye malzemeleri vs toplamamda yardımcı olan ve desteğini hiç esirgemeyen İlmek İlmek Sevgi Grubu'nun TEGV’de eğitim gören çocuklarımıza oyuncak ayı hediye etmelerini rica ettiğimde beni kırmayıp çocuklarımızı sevindirdikleri için çok teşekkür ederim.

GELİN BİRKEN BİN OLALIM

Sizde gönüllü olun. Çocuklarımızı mutlu etmeye... TEGV’e... İlmek İlmek Sevgi’ye... Başarı ve mutluluk çocukları sevmekle, onlara güzel bir eğitim vermekle mümkün. Gelin birken bin olalım. Çocuklarımıza hep birlikte koşalım. Gönüllü olmak isteyen herkesi aramıza bekliyoruz.

Necla Kaşık