Daha ilkokuldayken herkes evde ders çalışırdı, ben sokakta misket oynardım. Gece yarılarına kadar saklambaçlar yakar toplar oynardım.
Nerede hareket, panayır orada ben vardım.
Geceleri herkes uyurken de dönem ödevlerimi yapar ders çalışırdım.
Sabah olunca da yataktan vinçle kalkar okula giderdim.
Bu yaşıma geldim, değişen bir şey yok hayatımda.
Ben yine gezmelerden kusur kalmıyorum. Bulduğum her fırsatta neresi olursa olsun sırt çantamı yüklenip, bol bol fotoğraf çekeceğim yeni yeni yerlere gidiyorum.
Sokakta hayat var, sokakta ruhum var sanki.
Tüm bu yorgunluklara değer mi diye düşündüğüm anlarda "bedenim yorulup ruhum dinleniyor" tabii ki değer diyorum :)
Özgürleştiğim, kendim olduğum, hayatı keşfettiğim anlar beni benden alıyorken nasıl stabil olunur ki bu hayatta...
Çok gezen mi, çok okuyan mı bilir demişler.
Hayatta üç güzel şeyden ilki okumak, ikincisi gezmek, üçüncüsünün ise muhabbet edebilmek olduğunu düşünenlerdenim.
Ne kadar farklı yerler ve insanlar görürseniz kendinize ve insanlara olan şefkatiniz o denli artıyor…
Evde duramayan ben yine gidiyorum gezmelere, Nereye mi... Bu sefer yine bir yerlerde festival var dediler ayıp olmasın dedik bizde :)
Yol uzun, hayat kısa, hayaller bi dolu, gerçekler bambaşka.
Bir gün hayal edersiniz, bir gün cesaret ve bir bakmışsınız fotoğraf albümünüz Yedi Kıta Yedi Renk…
Cesaretinizin ve hayallerinizin daim olması dileği ile…