1998 yılında Yunusemre ve Millet mahallelerinde yapılan şuyulandırmada, 12 bin 500 m2 eğitim alanı tesis yeri ayrıldı (ada pafta 3175). Ancak şuyulandırmanın üzerinden 20 yıl geçmesine rağmen hâlâ okul yapılmadı.

Okul beklentisi varken süreç içerisinde burada bulunan bütün binalara kaçak yapıldıkları halde, imza karşılığı, hem su hem de elektrik verildi. Bu da biz bu yerin gerçek sahiplerine karşı yapılan çok büyük bir haksızlıktır ve de mağduriyettir. Bu sebeple elimizden okul yapılacak bahanesiyle alınan yerlerin önemle tarafımıza geri iade edilmesini istiyoruz.

YASALARA UYULSUN

Milli Eğitim Müdürlüğü’nden ayrıca bu konuyu aydınlığa kavuşturmasını çok çok rica ediyoruz. Şayet buraya okul yapılmayacaksa yerimizi geri vermelerini istiyoruz. Çok doğal olarak, 20 yıl sonra Milli Eğitim Müdürlüğü artık burada okul ihtiyacı olmadığını söyleyebilir. Ve de yasalar der ki: Vatandaşın elinden alınan, ancak 5 yıl içinde değerlendirilmeyen yer geri verilmek zorundadır.

KAPKAÇÇILAR CİRİT ATIYOR

İşin daha da kötü yanı, şu anda bu alanda gayri resmi bir çalışma var. Belli ki bazı uyanık sözde emlakçı veya şirketler, orada inşaat çalışması yapıyorlar. Vatandaşı bir araya topluyorlar ve blok yapmak için eğitim alanını satın alıyorlar! Ancak tartışılmaz bir gerçek var o da: Bu yerler bizim. Bu kişilerin ellerinde bulunan tapular başka yerlere ait.

TÜM YETKİLİ BİRİMLERİN DİKKATİNE

Büyükşehir Belediyesi’nden, Yıldırım Belediyesi’nden, Milli Eğitim Müdürlüğü'nden ricamız ve de çağrımızdır. Sayın yetkililer. Bu yere ya 20 yıl önce elimizden alındığı üzere okul yapılsın, ya da yerler biz gerçek sahiplerine geri iade edilsin.

YASALAR NE İÇİN VAR?

Kaldı ki burada sadece bizlerin değil, belediyenin de yerleri var. Takas yapsınlar bizimle. Ayrıca neden kaçak binalara göz yumuldu ve yumulmaya devam ediliyor? Su, elektrik veriliyor.  Yasalar der ki; imar olmayan yere elektrik, su verilmez. Buna rağmen hepsi verildi.

NİLÜFER’DE KANUNLAR FARKLI MI?

Bildiğimiz üzere, kanunen eğitim alanına bir çivi dahi çakılamaz. Nilüfer’de de görüyoruz bu durumu ayrıca. Eğitim alanı için ayrılan yerler sarılıyor ve hastane, karakol yeridir diyerek, belediye de vatandaş da bu yere sahip çıkıyor. Merak ediyorum doğrusu, Nilüfer’de kanunlar farklı mı?

Yıldırım’da kapkaççılık devam ediyor

Ancak tüm yasalara rağmen burada her şey çok farklı gelişiyor ve de maalesef ki Yıldırım’da kapkaççılık tüm hızıyla devam ediyor. Bakıyoruz, ilçemize bir yandan hizmet getiriliyor, diğer yandan eğitim alanı diyerek elimizden alınan yerler, kapkaççılar tarafından kullanılır hale geliyor ve kimse de buna dur demiyor!..

HAK HUKUK YASA VARSA

Sonuçta olan vatandaşa oluyor. Ve de bu böyle olmaz! Kanun var, yasalar var, hak var, hukuk var. Bizler yerimizi geri istiyoruz. Okul yapılacaksa hibe de edebiliriz orayı, yeter ki okul yapılsın. Aksini asla kabul etmiyoruz. Kaçak binalarla doldu taştı bölge ve yaklaşık beş ay içinde belediye imza karşılığında bu binalara elektriği de suyu da verdi! Soruyoruz: Eğitim alanı için ayrılmış yere, yapılmış kaçak binalara böyle kolay elektrik, su verirseniz, burayı nasıl yapacaksın ileride?   

  Ahmet ArpacıTrafo şehre yakışır bir vaziyet almalı

Osmangazi İlçesine bağlı Hüdavendigar Mahallesinde bulunan trafo binasının içerisi uzun zamandan beri darmadağın vaziyette duruyor. Ne bakım, ne de dikkat eden var, ki elektir üreten bir yer olmasına rağmen tehlike her zaman her boyutta olması an meselesi. Dolayısıyla buranın bakımının yapılmasını ve şehre yakışır bir vaziyet alması gerekmektedir. Önemle rica olunur.

Adını vermek istemeyen bir okur

*** 

TIR ve kamyonlar sokaklarımızı istila ediyor

Bizler Demirtaş’tan yazıyoruz ve Osmangazi Belediyesi ve Zabıta Trafik Ekiplerine, Mahalle Muhtarına, Bursa Trafik Müdürlüğü’ne kısacası konu kimi ilgilendiriyorsa sesleniyoruz. 
Bildiğimiz kadarıyla TIR ve kamyonların mahalle ve sokak aralarına park etmesi yasak. (Trafik-Madde 62: Yerleşim birimleri içindeki karayolunda, bir trafik işaretiyle izin verilmedikçe ve yükleme, boşaltma, indirme, bindirme, arızalanma gibi zorunlu nedenler dışında kamyon, otobüs ve bunların katarlarını, lastik tekerlekli traktörler ile her türlü iş makinelerini park etmek yasaktır). 
Ancak gelin görün ki, Demirtaş sokakları park eden TIR ve kamyonlardan geçilmiyor. Ne zabıta ekipleri, ne de trafik ekipleri de hiç denetim yapmıyor. 
İlgili ekiplerin bu konuya el atıp Demirtaş Mahallesinde oturanların mağduriyetlerini bir an önce çözmesini dileriz.

 Bölge sakinleri 

Setbaşı Köprü altı çöplük oldu!

Bundan kısa bir süre önce misafirlerimle Setbaşı Mahfel Kıraathanesi’nde birer kahve içelim dedik.
Dedik ama kentimizi marka şehir yapacağız diyenleri anımsarken sorumsuz yurttaşlarımızın çevreyi ne kadar ciddiye alıp kirlettiklerini gördük ve doğrusu üzüldük. Dayanamayarak Setbaşı Köprüsü’nden geçen yerli-yabancı her turistin çok net görebildiği çöp yığınlarından fotoğraflar çektim. Köşenizden sayın ilgilileri uyarmak istiyorum. 

O GÜZELİM DERE KENARI

Mahfel’in güneyinde dere tarafındaki otoparktan atılan çöp, plastik şişe ve poşetler o güzelim dere kenarını süsleyen ağaçları ve diplerindeki yeşilliği gölgeliyor, insanın içi burkuluyor.
Kuzeydeki Setbaşı Sineması’nın hemen arkasındaki, Büyükşehir Belediyesi Şehir Kütüphanesi karşısındaki çirkin görüntüler de Tarihi Setbaşı Köprüsü’nden geçenlerin dikkatinden kaçmıyor.
Mahfel tarafı Yıldırım, Setbaşı Sineması tarafı da Osmangazi Belediyesi sorumluluk alanında olan Gökdere ile tarihi köprü altına acaba kim sahip çıkacak? Her iki belediyenin alan ve saha temizliği kontrolörleri nerede?. 
Ayrıca;

Bu çöpler zabıtalarca kontrol edildiğinde kimlerin attığı açıkça ortaya çıkabilir ve cezai işlem yapılabilir.
Çevre temizliğine duyarsız kalanlara hadlerinin bildirilmesi gerekir.
Saygılarımla…

Nergiz Şengül