Hayvanları sevmeyi bilmiyorsanız ve hayvanları sevmiyorsanız rahat bırakın onları. Size ne zararları var ki insafsızca eziyet ediyorsunuz. Nasıl insanlar olduk biz. Tüm gücünü kendini savunamayan bir varlığa harcayan insan dışı varlıklar.  O kadar çok karşımıza çıkıyorduk ki, eli kolu kesik kediler, araba ezmiş köpekler, ya da eziyet edilmiş diğer hayvanlar. 

Bakıyorum bir taraftan onları yaşatmaya çalışan insanlar varken, diğer taraftan da onları görmeye tahammül edemeyen insanlar var. 

Madem yardım etmiyorsun, bir kap mama vermiyorsun rahat bırak başkaları yapsın sen yeter ki ona zarar verme. Geçen haberlerde gördüm hayvanın mama kabını bile çalan insanlar var.  Gülsek mi ağlasak mı bilmiyorum. 

İyi ki belediyeler var. Belediyelerin yetmediği yerlerde de vicdanlı insanlar var. Bursa’daki belediyeler gerçekten hayvan dostu. Hepsi ellerinden geleni yapıyor kar yağar, yağmur yağar, hava soğuk olur belediye personelleri yağmur, çamur, soğuk demeden dağ tepe mama dağıtmaya onlara bir kap umut olmaya koşar. 

Nilüfer Belediyesi, sokak köpeklerinin dünyasını ele alan belgesel filmini izlemek isteyenlerden bilet yerine mama almalarını istemiş. Ne kadar güzel bir etkinlik olmuş.  Hong Kong doğumlu, ABD’de yaşayan yönetmen Elizabeth Lo’nun İstanbul’un sokak köpeklerini konu aldığı belgesel filmini izlemek isteyenler, sinema bileti yerine mama satın alarak salona girmiş. Bazı izleyicilerse yanlarına aldıkları mamaları sokak köpeklerine dağıtılmak üzere görevlilere teslim etmiş. 

Bu haber gösteriyor ki kötü şeylerin olduğu kadar iyi şeyler de oluyor bu hayatta. İyi ki varsınız hayvan dostları…