Ezgi Özdaş

Seri üretimden stabil kalıplar üzerine her gün binlercesi basılan aynı renk, aynı model ayakkabılar tüketim çılgınlığına kurban giderken vatandaşların bazıları seri basım değil özel üretim ayakkabılara yöneldi. Ayakkabıcılığı seri basım ve tek tiplik mantığına teslim etmemekte kararlı olan Ali Dere, her ayağa özel ayakkabı tasarlayıp müşterilerine özel hissettirmeyi sürdürüyor. Dere ile mesleğin önündeki maddi manevi engellerden ve ayakkabıcılık sektörünün detaylarından konuştuğumuz bir röportaj gerçekleştirdik. Ali Dere, Gürsu’da 30’u aşkın yıldır ayakkabı imalatı, tamiri gibi işler yürüterek ustalığını konuşturuyor. Dere, daha çok ileri yaştaki vatandaşların tercih ettiği mekânında müşterilerinin ayak kalıplarını çıkararak kişiye özel kalıplarda özel tasarım ayakkabılar imal etmeyi sürdürüyor. Dere, “30 yıldır mesleğimi devam ettirmeye çalışıyorum. Ayakkabı tamirciliğinin yanında özel ayakkabı yaptırmak isteyen müşterilerimin ayak kalıplarını alarak onların istediği modellerde ayakkabı yapıyorum. Müşterilerimin arasında her kesimden insan varken en çok da yaşlı kesimler var. Tabi bunun yanında ayağında problem olup normal ayakkabı giyemeyenler var” dedi.   El emeği ve zanaatin az üretilip az tüketildiği günümüzde ayakkabı tamirinin bile bir sanat olduğunun altını çizen Dere, “Benim müşterilerim en çok ayakkabılarının topuklarını eskitiyor. Tamirat için bana getirilen ayakkabıları genelde orijinaline yakın şekilde tamir etmeye çalışıyorum. Bunun yanında tamiri yaparken ayakkabılar vatandaşların ayaklarını rahatsız etmesin diye özenle çalışıyorum burada da el işçiliğimi devreye sokuyorum. Ayakkabı insan ihtiyacının en önemli unsurudur. Eğer ayakkabı rahatsız ederse insanların günlük yaşamları da olumsuz etkilenir. Ayakkabı tamiri yapmakta bir zanaattır” ifadelerini kullandı.  

WhatsApp Image 2023-09-17 at 17.11.32

ÇIRAK YOKSA MESLEK DE YOK

Tarihi ve doğasıyla ünlenen Gölyazı turistleri bekliyor Tarihi ve doğasıyla ünlenen Gölyazı turistleri bekliyor

 Özellikle el emeği ve zanaat isteyen mesleklerde çıraklık, devamlılığı sağlayan ve mesleği gelecek nesillere taşıyan önemli bir unsurdur. Ayakkabıcılık sektörünün de çırak azlığından dolayı zorluk yaşadığını belirten Dere ise, “Eğitim sistemi değiştikten sonra bu meslekte çırak bulamaz hale geldik. Eğitim sistemi değişmeden önce anne-baba çocuğunu getirip eti senin kemiği benim diyordu. Şimdi ise öyle bir şey yok. Tabiî ki çocuklarımız okusun buna karşı değiliz. Ama okumayıp da sokaklarda, internet kafelerde gezen o kadar çocuğumuz var ki, hepsi de pırıl pırıl. Biz istiyoruz ki okumak zor geliyorsa yanımıza gelip meslek öğrensinler. Çünkü biz de o şekilde öğrendik. Böyle giderse bundan sonra ayakkabı tamiri diye bir şey kalamayacak, vatandaş ayakkabıyı alacak, bir sorun olduğunda atacak” şeklinde konuştu.

Editör: Ezgi Özdaş