Doğru eş seçiminde en önemli noktanın kişinin önce kendini iyi tanıması olduğunu kaydeden Uzman Klinik Psikolog Özgenur Taşkın, “Kişinin kişisel farkındalığı ne kadar yüksek ise karşı tarafı tanıma ihtimali o kadar kolay olacaktır” dedi. Güven veren ilişkinin kişiye tatmin duygusunu ve huzuru hissettirdiğini söyleyen Taşkın, “Karşılıklı olarak uyum sağlamak ve bir orkestranın ortak şefi olabilmek çok önemlidir. Eş adayınız sizin sınırlarınıza, hayata bakış açınıza, özgürlük alanlarınıza, iş okul hayatınıza, hedeflerinize ve hayallerinize saygı duymalıdır. Sonradan değiştiririm diyerek hiçbir zaman yola çıkılmamalıdır.” tavsiyesinde bulundu.

EŞ ADAYINI NE KADAR TANIYORSUN?

Öncelikle doğru eş seçiminde sevgi baş kriter değil. Çünkü doğru eş seçiminde ‘Ne kadar seviyorsun?’ sorusu yerine ‘Ne kadar tanıyorsun?’ sorusunun sorulması gerekiyor. Ancak bu konu da iki açıdan ele alınması gereken bir konu; duygusal ve mantıksal açıdan.

OLUMSUZ YANLARIN NE KADAR TOLERE EDİLEBİLECEĞİ ÖNEMLİ

Evlenmeye karar verilen kişinin zamanla değişmesini beklemek hatalı bir yaklaşım. Uzman Klinik Psikolog Özgenur Taşkın, “Karşınızdaki kişiyi değiştirmeye çalışarak bir ilişkiye başlamayın. Karşınızdaki kişinin size göre olumlu-olumsuz yanları olabilir. ‘Olumlu yanlarını ne kadar seviyorsunuz ve olumsuz yanlarını ne kadar tolere edebiliyorsunuz?’ sorusu sizin için oldukça önemli bir soru olmalıdır.” diyor

KENDİNİ İYİ TANIYAN, KARŞI TARAFI DA DAHA İYİ TANIR

KENDİNİ İYİ TANIYAN, KARŞI TARAFI DA DAHA İYİ TANIR 

Eş seçiminde bulunacak olan bir kişinin herkesten önce kendisini tanımasının önemli olduğunu kaydeden Taşkın, “Kendisini tanıyan insan ne istediğini ve ne istemediğini belirlemekte zorlanmaz. Kendini tanıyan kişi, karşısındaki kişi ile iletişimde açık ve net olabilir. Kişinin kişisel farkındalığı ne kadar yüksek ise karşı tarafı tanıma ihtimali o kadar kolay olacaktır. Kişinin kendi içsel yolculuğu düşünüldüğü kadar kolay olmayabilir. İçsel yolculuk kimi zaman üzücü, kimi zaman meraklandırıcı, kimi zaman ise mutlu edici olabilir. Adı üzerinde bir yolculuk olacaktır. Fakat aşırı uçlardan kaçınmak önemlidir. Kişi içsel yolculukta ‘çok’ kavramından uzak durmalıdır. Kendisi üzerine belli farkındalıklara varan kişi eş adayını tanımaya da adım atabilir.” diye konuşuyor.

KİŞİNİN TUTARLILIĞINA DİKKAT EDİLMELİ

Kişilerin geçmiş yaşantılarının çoğu zaman bir ipucu olduğunu kaydeden Uzman Klinik Psikolog Özgenur Taşkın, “Çevresinden gelen izlenimler de yine aynı şekilde fikir oluşturabilir. Kişinin tutarlılığı oldukça önemlidir. Ağzından çıkan ile eylemleri aynı düzlemde mi noktasına önem verilmelidir.” uyarısında bulundu.

İLİŞKİ GÜVEN VERMELİDİR

Doğru eş seçiminde kaçınılmaz etkenlerden bir diğerinin ise aşk ve sevgi olduğunu ifade eden Uzman Klinik Psikolog Özgenur Taşkın, “Aşk ve sevgiyi olmazsa olmazların arasında görsek bile bu kavramların bizim için anlamını iyi değerlendirmek gerekmektedir. Güven veren ilişki, kişiye tatmin duygusunu ve huzuru hissettirir. Evlilik bir köprü kurmaktır. Bu köprü kurulurken araya tuğla örmek nasıl iletişimsizlik sonucu ise arada merdiven olması da güzel bir iletişim örneğidir. Elbette ki 3S kuralı ile. 3S kuralı da karşılıklı sevgi, saygı ve sadakattir.” dedi.

EŞ ADAYINDA ARANMASI GEREKEN ÖZELLİKLER

EŞ ADAYINDA ARANMASI GEREKEN ÖZELLİKLER 

Evlenme kararı alan bireylerin evlilik olgunluğunda olup olmadığını ölçüp biçmesi oldukça önemlidir. Karşılıklı olarak uyum sağlamak ve bir orkestranın ortak şefi olabilmek çok önemlidir.

Eş adayınız sizin sınırlarınıza, hayata bakış açınıza, özgürlük alanlarınıza, iş veya okul hayatınıza, hedeflerinize ve hayallerinize saygı duymalıdır.

Su samurlarının balık keyfi Su samurlarının balık keyfi

Sonradan değiştiririm diyerek hiçbir zaman yola çıkılmamalıdır. Sonradan değişir diyerek başlayan ilişkiler nihayetinde ego savaşlarına dönüşebilir. Böyle sonuçlar ise kişiyi hüsrana uğratabilir.

EVLENMEDEN ÖNCE KENDİNİZE BU SORULARI SORUN:

Kişinin evlilik kararı alırken kendine birtakım sorular sorması gerektiğini de kaydeden Uzman Klinik Psikolog Özgenur Taşkın, bu soruları da şöyle sıraladı:

  • Ben kendimi tanıyor muyum?
  • Ben kendimi evlilik olgunluğunda hissediyor muyum?
  • Bu kişi evlilik olgunluğunda mı?
  • Ben bu kişi ile bir hayatı paylaşabilir miyim?
  • Bu kişi iyi ve kötü günümde yanımda olacak mı?
  • Ben bu kişinin yanlışını ve doğrusunu biliyor muyum? Onu tanıyor muyum?
  • Karşılıklı olarak sevgi, saygı ve sadakati sağlayabilecek miyiz?
  • Hayata farklı taraflardan bakıp ortak bakış açısını sağlayabilir miyiz?
  • Sağlayamazsak birbirimize saygı duyabilir miyiz?

Bu soruların kişiler tarafından objektif ve dürüst bir şekilde yanıtlanması çok önemli. Çünkü bu sorular ilişkinin temeli için oldukça önemli olan sorular ve ne yazık ki temeli sağlam olmayan bir ilişki yıkılmaya mahkûm.