"Dem" en sevdiğim sözcüktür. Zaman ister, emek  ister, sabır ve tecrübe ister. Aslında dem  sözcüğü Ömer Hayam’ dan tutun da Osmanlı sarayında ki şairlere kadar, hemen
hemen herkesçe farklı anlamlar çerçevesinde kullanmışlardır.
Bana göre deminde olmanın hazzı paha biçilmez bir lükstür. Hem keyif alırsın, hem de keyif verirsin.
insan olmayı barındırır özünde "tam deminde olmak".
Demli çay, demli şarkılar, demli aşklar, demli insanlar ve demli hikayeler iyi gelir ruha ve bedene.
Kısık ateştir işin sırrı... sindire sindire... heyecanla sonucu beklersin.
Kimisi harlı ateşte dem almaya çalışır, oysa ki alamaz hiçbir zaman. Hep tadında lezzetinde bir yavanlık olur. Demden öte bir şey
Kimisi de tam demini almışken ateşi söndürür bekler, sonra yine yakar, sonra yine söndürür.
Bir sıcaktır, bir soğuk. Ne dem kalır ne tad...!!
İstikrar gerektirir, zaman zaman "bir türlü demini almıyor bu " sitemini yapar insan bazen
Ne isteyip, istemediğini bilmektir...
Demin buğulu kokusu aşktır.
"Aşkın ve çayın hakkını veremiyorsan demli cümleler kurmayacaksın. Demini almamış cümle, poşet çay hükmündedir" demiş şair
Deminiz bol olsun, hayat size hep demiyle gelsin