Şimdi bu satırlarda okuyacağınız cümleler belki bazılarına güzel bazılarını ise kötü gelecek ancak ben doğru bildiğimden şaşmadan harfiyen duygularımı size bu satırlardan iletmek istiyorum.

İki takım seyircisine yasaklı olan karşılıklı iki deplasman izledik bu sezon...

Birisi iç sahada Beşiktaş'ı ağırladık birisi deplasmanda yine aynı takıma konuk olduk.

Bursaspor yanlış hatırlamıyorsam iç sahadaki maçta seyirci yasağı olmasına rağmen ciddi bir ceza yemiş ve bloke cezaları ile birlikte takıma ortalama 200 bin lira gibi bir yansıması olmuştu.

Yine aynı maçın karşılığında deplasmanda Beşiktaş'a konuk oldu ki yine aynı şekilde deplasmanda seyirci yasağı vardı ve Beşiktaş sahaya bir yabancı madde attı ne de küfür etti dolayısıyla ceza yok.

Benim burada özetlemek istediğim tam olarak şu.

Bu neyin öfkesi, bu neyin kini.

Biz olmayan seyirciye karşı küfür ederken takıma ciddi zararlar veriyoruz bu sezon sadece şu güne kadar alınan ceza toplamda 7 milyona yakın.

Ve her başarısız sonuçta yönetimi hocayı ve topçuları suçlamaktan başka yaptığımız hiçbir şey yok.

Peki bizim bu işte hiç mi suçumuz yok?

Aldırdığımız bu ceza eğer ki kulübe para olarak gelmiş olsaydı şu anda hiç kimseye borcumuz yoktu.

En azından personel ve futbolcu bazında konuşuyorum.

Yahu başarısız bir takım olduğu ortada.

Ama biz de bunu yaparsak en sevdiğimize hem de başkaları neler yapmaz.

Gelin hep birlikte hafta sonu karnaval alanı gibi,

sanki maçı alırsak şampiyon olacakmışız gibi

takıma büyük bir destek verelim ve stadyumu dolduralım cezalara rağmen.

En azından bundan sonrası için elimizden gelenin en iyisini yaparak takıma destek olalım gerisini bırakalım futbolcular düşünsün.

Yazıyı okuyan birçok kişinin şu anda neler dediğini duyuyor gibiyim.

Hatta bana küfür edenleri bile anlıyorum.

Ancak ne yazık ki gerçekler bunlar.

Bu aynı imam-cemaat ilişkisi ne benziyor

Biz bunu yaparsak cemaat neler yapmaz bir düşünün empati yapın daha sonra isterseniz sahaya atlayın.

O sizin bileceğiniz iş ama emin olun yaptığımız her olumsuz hareket takıma yansıyor.

Bir sözüm de ne yazık ki diyerek başlamak istiyorum bu şehrin sözüm ona basın mensuplarına...

Bazı tip kalemler ne yazık ki kendi çıkarları ve menfaatleri uğruna nasıl ki siyaset alanında çantacı olarak adlandırılan insanlar varsa aynıları ne yazık ki Bursaspor'un yakasına da yakışmış vaziyette.

Kendi menfaati olmadığı zaman takımı yerden yere vuran, deplasmanda gittiğimiz şehrin basın mensubu ile konuşurken takımı ve yönetimi aşağılayan bu şehrin gazetecileri biraz samimi olun insanların yüzüne gülüp arkadan iş çevirmeyin ve en önemlisi kendi menfaatinizi Bursaspor'dan uzak tutun.

Bu takıma En büyük zararı siz veriyorsunuz