Öncelikle yazım çok sert, ATATÜRK’ü hazmedemeyenler yazımı okumadan önce kas gevşetici içsin çünkü bu yazıyı okuduklarında kendilerinden utanmaya fırsat dahi bulamayacaklar. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü sevmeye bilirsininiz ama saygı duymak zorundasınız. Gerçi ben Ulu Önderi sevmeyişinize dahi katlanamıyorum. Ama bir insanın kanı bozuksa  o kişiye şehit kanı dahi ilave etsek o kan bizden hesap sorar neden diye. Gelelim işin özüne sözün sadedine. Son zamanlarda sosyal medyada bir takım provokatörler insanların en hassas oldukları değerleri bir köpek misali deşmeye devam ediyor. Kimisi Dini, kimisi milliyetçiliği, kimisi ümmetçiliği, kimisi ise ülkemizin maddi manevi değerler bütününe saldırıp kutuplaşmaya, kutuplaştırmaya devam ediyor ve bende o şerefsizlere sesleniyorum; Tasmanızı tutup aziz milletimizin üzerine saldırtan sahiplerinize söyleyin başaramayacaklar. Geçmişte olduğu gibi de hüsran oldular. Açığı, kapalısı, solcusu, sağcısı, Kür’dü, Türkü, Laz’ı, Çerkez’i, Yahudi’si, Hıristiyan’ı hepsi biziz. Biz kimiz? Biz Türkiye Cumhuriyeti’nin asil fertleriyiz. Savaşta, barışta düşmanlarımıza karşı her zaman tek vücut olmayı başaran, yazmış olduğumuz kardeşlik destanlarımızla kirli oyunları bozan o asil millet biziz. Bugün birileri çıkıp Atatürk’e küfür edebilir. Bunlar kendi şerefsizliklerinin en bariz örneğidir. Neden Atatürk? Çünkü bütün dünyanın saydığı başkumandan o. Tabiki de hasmı çok olur. Emperyalist sömürgeci devletleri ben dökmedim denize, 7 düveli hüsrana uğratan o şanlı komutan da ben değilim. Bugün bir takım kimsecikler Ulu Önderimize saldırabilirler. Çünkü amaçları, emelleri belli. Aziz milletimiz her zaman olduğu gibi bu provokatörlere pabuç bırakacak değiller. Tekrar hatırlatmakta fayda var. Kuran’ı Türkçeye çevrilmesi emrini veren Atatürk’tür. Ulu Önderimiz Atatürk ayrıca, Zağnos Paşa Cami Hutbesin de cemaate şöyle seslenmiştir; “Ey millet! Allah birdir, şanı büyüktür. Allah'ın selâmeti, sevgi ve iyiliği üzerinize olsun. Peygamberimiz Efendimiz Hazretleri,  Cenâb-ı Hak tarafından insanlara dinî hakikatleri tebliğe memur edilmiş ve resul olmuştur. Temel nizamı, hepimizin bildiği Kur'ân-ı Azimüşşan'daki açık ve kesin hükümlerdir” diye hitap da bulunmuştur. inanmayanlar için kaynakta veriyorum; (www.balikesirkulturturizm.gov.tr/TR,65833/ataturkun-balikesir-hutbesi.html) adresinde de bu bilginin doğruluğunu teyit edebilirsiniz. Buradan alıntı yaptım. Şimdi bu görüşte bir adama kâfir demekte kişinin Müslümanlığını tehlikeye düşürmekten başka bir işe yaramaz. Bu görüşte bir dünya liderine hakaret etmek tamamen şerefsizliktir. Devletimizin Atatürk’e hakarete ağır cezalar getirmesi ise en büyük temennimdir.  İşte zamanında denize döktüklerinin torunları bugün piyasaya çıkıyor çünkü kuyruk acıları var. Acınız içinde perişan olun.  Ne hallere düştük ya rabbim. Allah’ım milletimizi bu nankör insanların şerrinden koru ya rabbim. Amin