Biz yıllardır Avrupa Birliği üyeliği için debelenip duruyoruz.El âlemeise üyelik tabiri caizse altın tepside sunuluyor.

Peki neden?

Lamı cimi yok; Çünkü bizMüslüman bir ülkeyiz. O yüzdende kapıda bekletilip duruyoruz. Alacakları konusunda da açıkça söylemek gerekirse umudum yok.

Gerçi girmeli miyiz? Orası da ayrı bir tartışma konusu.

Ama bizim için en önemli mevzu Avrupa Birliği'nden çok, sahip olduğu hem demokrasi, hem ekonomik, hem sosyal, hem de çevreyle ilgili standart ve kriterleri…

Fakat şu bir gerçek ki; Avrupa Birliği bize ne kadar lazımsa bizde Avrupa Birliği'ne o kadar lazımız.

Ekonomimizin göbekten bağlı olduğu milyonlarca vatandaşımızın yaşadığı AB’yle papaz olmanın bir anlamı yok. O yüzden söylemler ve eylemlere dikkat.

Dikkat etmemiz gereken bir husus daha var ki o da Avrupa’yla aramızdaki dijital kutuplaşma.

Şimdi durup dururken bu da nerden çıktı diyorsunuz.

Söyleyeyim:

Geçtiğimiz günlerde,BUÇADtarafından düzenlenen 'Çeşitlilik Zirvesi'ndekonuşan Türkiye Taşıt Araçları Yan Sanayi Derneği TAYSAD Genel Koordinatörü Süheyl Baybalıanlattı.

Baybalı’nın söylediğine göre, geçtiğimiz aylarda 27 AB üyesi ülke yanlarına da İsveç ve Norveç’i almış, ‘dijital platformda ortak alt yapı oluşturmak’ için imzaları çakmışlar.

Üstelik Faruk Eczacıbaşı’nın başkanlığını yürüttüğü Dijital Türkiye Platformunun Avrupa ortak Dijital platformuna yönelik ciddi çabaları da varken.

Maalesef buda bir çifte standarttır.

Hem de dik alasından.

Baybalı, bu durumun ülkemiz için çok büyük bir tehdit olduğu görüşünde.

Çünkü oluşturulan ortak platformla, 29 ülke bir birleriyle entegre olacak, veri alışverişinde ciddi bir kolaylık sağlanacak. Bize ise tasası düşecek.

Gözünü seveyim paranın ve teknolojinin.

Bakın Norveç ve İsveç de AB üyesi değil.Ama kişi başına düşen milli gelir 50 bin dolar civarında. Üstelik olma gibi bir niyetleride yok. Ama Dijital platforma ortak ediliyorlar.

AB çifte standartçıdır, AB ikiyüzlüdür, AB ön yargılıdır; tamam da biz bu ön yargıları kırmak için ne yapıyoruz?

ABD ve İngiltere öncülüğünde bazı geri kalmış ülkelerle birlikte bizlere getirilen uçak kabinlerinde laptop taşıma yasağı da bu dijital tehdidin bir parçası olabilir.

Avrupa ortak dijital platformundan dışlanmamız iş adamının Avrupa’yla ticaretine de olumsuz yansıyabilir.

Bu yüzden ülkeyi yönetenlerin marifetlerini gösterme zamanı…

Dik durarak ama diklenmeden.