Gençliğimizin fantastik öykülerinin yazarı Jules Verne’nin yazdıklarını okurken hayal gücümüz zorlanırdı ve bu kadarı da olmaz atma be kardeşim diyerek Jules’in kulaklarını çınlatırdık. Aklımda kalan eski imkansızlar olan “Denizler Altında 20 bin Fersah, Dünya’nın Merkezine Seyahat, 80 Günde Devrialem, Ay’a Seyahat, Gökler Hakimi, Kaptan Nemo ve Balonla 5 Hafta“ kitaplarını bugün okuduğumuzda ise yakın geçmişte yaşananları anlatan bir tarih kitabı okuyoruz gibi olmuyor mu?

O bilim kurgu kitaplarının imkansız gibi gelen isimlerinin fazlasıyla gerçekleştiği bir çağda yaşıyoruz. Ay’a gittik sıra Mars’a bile geldi. Dünya’yı seksen değil sekiz günde dolaşacak kadar hızlandık. Göklere hakim olmak bir yana uydu merkezlerinden ikametgah bile çıkaracak duruma geldik. Deniz dipleri sadece bilimsel çalışmalar için değil, turizm amaçlı gezilere açıldı

.

Türkiye’de kırk yıldır konuşulan ve dubalar üzerine yol yaparak Marmara’yı geçme hayali denizin içinde iki ayaklı köprü ile gerçek oluverdi.

Öte yandan zamanın ilk boğaz köprüsü Boğaziçi Köprüsü adıyla yapılmadan önce Kadıköy’de karşıya geçmek için günlerce bekleyen araçları görmezden gelenlerin “Boğaza köprü yerine Zap suyuna köprü yap”popülizmini bilen ve yaşayanlardanım.

Ardından ikinci köprü ve ardından üçüncü köprü yapılarak Avrupa- Asya hattının çalışması sağlandı ama yetmedi.

Boğaziçi’nden yaya geçişleri için yapılan MARMARAY’a mucize olarak baktım ve Kadıköy Ayrılık Çeşmesi’nden binip 18 dakika sonra Yenikapı’da inince adetaJetlag oldum ve çarpıldım.

Bu hafta AVRASYA TÜNELİ de araç trafiğine hizmete açıldı. Denizin 106 metre altında iki katlı olarak yapılan tünel Göztepe – Kazlıçeşmearasındaki 15 kilometreyi ortalama 100 dakikadan sadece 15 dakikaya indiriyor.

Geçiş ücretlerinin azlığı çokluğu hatta çok fazla çokluğu tartışılabilir ama bu hizmetlerin gerçekleşmesindeki irade ve kararlığı göz ardı edemezsiniz. Gün gelir ücretler revize edilir ve kamuya yansıtılır.

Ulaşımda yapılan teknolojik devrimler, bir de yüksek teknoloji ve bilimsellik içeren eğitim sisteminde de yapılsa gerçekten dünyada kimseye ihtiyacımız kalmaz ama ona karar verecek irade ve kararlığımız henüz maalesef gelişmedi

.