Darbe girişimin akşamı, darbeye karşı başlatılan direniş, sonraki günlerde demokrasi nöbetine dönüştürüldü.

AK Parti teşkilatları ve seçmenleri bulundukları illerin ilçelerin meydanlarında 15 gündür demokrasi nöbeti tutuyorlar.

Demokrasiye sahip çıktıkları noktasında kaygılarım kuşkularımın olduğunu belirtmek isterim.

Neden mi?

Demokrasi farklılıkları içerisinde barındıran, kendilerinden farklı düşünenlerin haklarına hukuklarına saygı göstermektir.

Darbe girişiminin olduğu gün şaşkınlık içerisinde durumu izleyen halk, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sokağa inin çağrısı üzerine darbeye karşı olan farklı düşüncede insanlar da sokağa indi.

Fakat saatler ilerledikçe darbe karşıtı olan AK Parti seçmeni olmayan vatandaşlar, meydanlarda atılan sloganların içeriğinden rahatsızlık duyarak meydanlardan çekildi.

Durumdan vazife çıkaran bazı gruplar, kendileriyle aynı meydanlarda olmayan insanlara yönelik sosyal medyada mahalle baskısı yapmaya başladılar.

CHP’lilerin sokağa çıkmadığını abuk subuk yorumlar yaparak hedef haline getiriyorlar.

Sokağa çıkan insanların alınlarında falanca partili filanca dernekli mi yazıyor?

Kimin sokağa çıkıp çıkmadığının, çetelesini tutma görevini size mi verdiler?

Tabi, bu arada Cemaatin gerçek yüzü ortaya çıktıktan sonra, bu durumu fırsata çevirmeye çalışan tarikatlar ve cemaatler meydanlarda demokrasi havarisi gibi konum almaya başladı.

Dün Kısıklı meydanında İsmail Ağa Cemaatininönde gelen ismi namı değer cüppeli Ahmet hoca ayetlerden seçmelerle, demokrasi vaazı veriyor.

Cemaatlerin tarikatların müritlerinin devlet kademlerine nasıl bir tahrifata neden olduklarını sıcağı sıcağına yaşanmışken, gördüğümüz görüntü demokrasi söylemleriyle pek bağdaşmıyor gibi geldi bana...

Düne kadar, bayrak görüntülerini önemsemeyenler, darbe girişim sonrası önemsemesi inanın, beni oldukça mutlu etti.

Zaman buldukça televizyon kanalarında gelişmeleri takip ediyorum.

Darbe girişimiyle ilgili analizleri ve yorumlar bakıyorum.

Düne kadar darbeci diye nitelendirilen, Ergenekon, Balyoz, casusluk davası mağdurlarını ekranlarda görüyorum.

Kanallar reyting yapmak için, bilgili, bilgisiz mikser modeli konukları konuşturuyorlar.

Anlayacağınız, Amerika’yı yeniden keşfediyorlar.

Yurdumun güzel insanları, bu insanları analizlerine bakarak hop oturuyor, hop kalkıyorlar.

Kimse kimseye klavye başında ayar vermeye kalkmasın, herkes kendi işine baksın!