Kara kediler geceleri şeytana dönüşüyormuş biliyor musunuz!
Aman ha sakın dokunmayın yoksa çarpar falan!
Gece onu gördüğünüzde yolunuzu değiştirmezseniz kötülük peşinizi bırakmaz
Hatta siz ne olur ne olmaz gördüğünüzde saçınızı da tutun güzelim saçlarınız dökülmesin
He bir de tahtaya vurun da tam olsun!
Bla bla bla…
İnsanların bu ‘kara’ düşüncelerine mi gülsem yoksa garibim ‘can’ların bu şekilde ayrıştırıldıklarına mı üzülsem...
Kedilerin tarih boyunca başlarına o kadar çok şey geldi ki…
Ortaçağ Avrupası’nın en ‘kara’ dönemlerinde kediler tanrı olarak görülmüş baş tacı edilmiş, kediler şeytan olarak görülmüş yakılmış, kediler uğursuz olarak görülmüş taşlanmış… Hatta evinde kara kedi besleyen binlerce kadın; cadı ya da büyücü olduğu gerekçesiyle kedileriyle birlikte yakılarak öldürülmüş. Yani kediler insanlar tarafından birbiri ile çok alakasız yakıştırmalara maruz kalmış ve bu yakıştırmalar ya da inanışlar maalesef bu minik canları hayatlarından etmiş.
İnsanlardaki bu ırkçılık, ayrımcılık sonunda hayvanları da bulmuş.
Bugün kediler tanrı olarak görülmüyor ya da cadı oldukları düşünülüp yakılmıyor ancak nasıl oluyorsa tanrı ya da cadı olmaları kadar saçma bir inanış olan kara kedilerin uğursuzluğuna hala inanılabiliyor!
Şiddete uğradıkları yetmezmiş gibi insanların ‘kara’ fikirlerine de maruz kalıyorlar
İnsanlara hiçbir kötülük yapmamalarına rağmen…
Ne yazık ki kara kediler bu yüzden ülkemizde dışlanıyor, sevilmiyor, sahiplenilmiyorlar.
Kara kedilerin hepsi uğurludur.
Uğursuz olan ‘kara’ lafınız!
Onlar geceleri sahibini yemeyi ve etrafa uğursuzluk saçmayı değil, saf kalbiyle sevgiyi düşünüyorlar.
Kedi yahu o! Karası beyazımı var bunun
Onları gördüğünüzde dışlamayın.
Bir kap mamayı bir kap suyu sokaklardan eksik etmeyin.
He bir de sevginizi esirgemeyin.
Yolda gördüğünüzde kışkışlamayın
Sevgi dolu bakın hepsine
Ama en çokta kara kedilere bir başka bakın…
Korkmayın uğursuzluk getirmeyecek, saçınız dökülmeyecek, şeytana dönüşmeyecekler
Dönüp bir daha bakın…