HÖH Onursal Başkanı’ndaki eksen kaymasına  sebep olan  can korkusudur.

Burada kırılma noktası 2013 yılında kendisine yapılan suikast girişimi olmuştur (Birilerinin iddia ettiği gibi suikast girişimini kendi planladığı doğru değildir  ki, bu konuda eminiz)

Rusların safına geçmesine gerekçe olarak da olası bir iç çatışmada her zaman en fazla azınlıkların zarar gördüğü tezini ortaya atmakta.

Böyle bir durumda insanımızın zarar görmesini istemem demekte.

Tabi bu sözler demagojiden öteye geçemeyen demeçlerdir.

Sonuçta bu eksen kayması beraberinde bir dizi olaya sebep olmuş ve yeni bir oluşumun kurulmasına kadar gitmiştir.

Zaman zaman ortak değerler altında toplanmış örgüt ve topluluklarda güncelleme “reset” yapma  ihtiyacı ortaya çıkar.

Bu durumlar zaman içerisinde yozlaşan örgütler için  çürük elmalarından kurtulmak için bir fırsattır.

Son aylarda da yaşananlara bu şekilde bakmak lazım.

Burada kaybedenler Hak yolundan çıkanlar olacaktır.

Bundan dolayı bunu bölünme olarak görmemek lazım .

Bunu sadece kendi topluluğumuzdaki “bağırsak temizliği” olarak değerlendirmek  lazım. 

Sonuç olarak tablo ortadadır.

Soydaşlarımızı temsil edecek yeni bir oluşum ortaya çıkmıştır.

Yakalanan bir rüzgar, esen bir bahar havası vardır.

Bunu iyi kullanmak lazım.

Ancak daha önce de birçok defa  dediğimiz gibi, yanlış insanlarla atılacak yanlış adımlar bu defa telafisi olmayan zarlara sebep olacaktır.

Açık, şeffaf, katılımcı politikalar izlenmediği sürece “eski tas eski hamam” zihniyeti ile devam etme gayreti içine girildiğinde yeni oluşumun herhangi bir başarı şansı olmayacaktır.

“Biz yaptık oldu” mantığı ile hareket edilirse, ortak akıl ile kararlar alınmazsa her şeyden öte insanımıza saygı gösterilip onların fikirleri alınmadan kararlar alınırsa varılacak yer çıkmaz sokak olacaktır.

Diğer taraftan buradaki makamların da yeni oluşuma destekleri sınırsız olmayacaktır.

Bu destek onların kat ettiği yol, verdikleri umut kadar olacaktır.

Bundan öte her zaman ifade ettiğimiz gibi ne olursa olsun birbirimizi kırmamamız  lazım. 

Her şeye rağmen, onursal başkanın davasına, yola çıktığı misyona ihanet etti diye birbirimize düşman olamayız.

İleride  gerektiğinde yine beraber  omuz omuza mücadele edeceğiz.

Çünkü geçmişimiz birdir, kaderimiz de bir olacaktır.

Bizim en büyük destekçimiz, en büyük yardımcımız yine kendi insanımızdır.

Soydaşımızdır, dindaşımızdır, candaşımızdır.

Dost acı söyler misali biz söyleyeceklerimizi söyleyelim de .

Zira araba devrilince  yol gösteren çok olur, ancak iş işten geçince bunların kimseye faydası olmaz.

Ama doğru adımlarla, doğru kararlarla ve her şeyden öte de Hak yolundan çıkmadan gidildiği takdirde bu yeni oluşum son derece başarılı olacağından şüphemiz yoktur.

Bir insan son günlerine yaklaştığında ve vicdanı ile baş başa kalıp muhasebe yaptığında   duyabileceği en büyük pişmanlık yaptığı ihanettir olur.

Bunların ödediği en büyük bedel de yola çıktıkları insanların güvenlerine ihanet ettikleri için onların gönlünden silinmeleri ve tarih sayfalarına  davalarına, insanına ihanet edenler arasında yer almalarıdır.

Ama her şeyden öte de asıl bedel çektikleri inanılmaz vicdan azabı olur.