İnegöl’ün yeni Devlet Hastanesi aslında hastaneden ziyade 5 yıldızlı bir kompleksi andırıyor. Sloganı “YAŞAYAN VE YAŞATAN HASTANE” olması ayrıca ilgi çekiyor ve sempati uyandırıyor.

 Pırıl pırıl bir ekibe ve de başhekime sahip ayrıca bu hastane. “Allah düşürmesin, ancak eksik de etmesin” dediğimiz yere illa ki bir gün yolunuz düşerse (ki insanız düşüyor) İçiniz ferah olsun. Önce çok güzel bir muamele ve sonra da müthiş temiz ve hijyen ortamıyla, müzesiyle, mescidiyle ve daha bir sürü özelliğiyle size zaten rahatsızlığınızı bir nebze de olsa unutturuyor… Bu örnek teşkil edebilecek güzel hastane, genç ve başarılı Başhekimi Hayrettin Göçmen’le daha da değerlenirken, ekibi de dudak ısırtıyor…

Ayrıca; İnegöl Devlet Hastanesi Bursa Valiliği tarafından 1 Numaralı Belgeyle, Bursa’da ‘Engelsiz Ulaşılabilir Hastane’ unvanına sahip olmuş tek hastaneyken, Türkiye’de ise bu unvana sahip olan 3 hastaneden birisi…

Hayrettin Göçmen kimdir?

Göğüs Hastalıkları uzmanıyım ve de şu an İnegöl Devlet Hastanesi Başhekimiyim. Daha öncesinde, yaklaşık 4 yıl kadar başhekim yardımcılığı yaptım ve 2015 yılında idareyi devraldıktan sonra ekiple birlikte hastanede daha farklı bir şeyler yapmaya özen göstermeye başladık.   

VEFA SADECE SEMT ADI DEĞİLDİR

Açıkçası bu yola biraz da İnegöl’e olan vefa borcumuzu ödemek için çıktık. Çünkü ben ve ekipten bir çoğu doğma büyüme İnegöllüyüz. Bu topraklarda doğduk, büyüdük ve de burada hizmet aldık. Ve şimdi de ben ve ekibim İnegöllülere hizmetin en kapsamlısını vermek için, elimizden gelenin en iyisini yapmak için özen gösteriyoruz. Her birimiz aynı heves ve aynı heyecanla görevimizi yerine getirmeye çalışıyoruz. 

ÇOK GÜZEL BİR HASTANEYİZ

İnegöl olarak hem çok güzel ve de konsept olarak da farklı bir hastaneye sahibiz. Bizlerde bu konsepti ve hastanemizin fiziki özelliklerini daha iyi hizmet sunmak adına, ‘nerelere taşıyabiliriz’ bunun derdindeyiz, gece gündüz bununla ilgili de uğraşıyoruz. Şükürler olsun ki personelimizle ilgili istişarelerimiz çok iyi. Herkesin bize ulaşıp fikirlerini beyan etme, projelerini sunma özgürlüğü var. Bizde tüm bunları değerlendirip en iyisini seçiyoruz.

Ben şahsen güzel şeyler yaptığımızı düşünüyorum, eminim ekip de aynı fikirde. İnşallah da daha çok şey yapacağız hastanemizle ilgili. Ve bu konuda her birimiz maksimum gayreti göstermeye hazırız.   

Gerçekten çok güzel ve de aslında hastaneyi çağrıştırmayan bir hastaneye sahipsiniz. Böyle bir hastanenin başhekimi olduğunuz için kendiniz şanslı buluyor musunuz?

Kesinlikle. Herkese de nasip olmaz böylesine bir  hastanenin başhekimi olmak herhalde. Eski binadan  başhekimi yardımcısı olarak bu hastaneye geçiş yaptım ve bir müddet sonra da hayran olduğum hastanenin başhekimi oldum. Daha doğrusu görev devraldım. Çok mutluyum. Eski hastaneden bu hastaneye taşınma sürecinde de aktif rol üstlendi ekibin büyük bir kısmı…

Hastane taşımak zor mu peki?

Oldukça zor hatta. Çok da zahmetli. Kaldı ki bu işin eğitimi de yok. Öyle bir şey ki, tamamen başınıza geldiği zaman öğrenebileceğiniz bir durumla karşı karşıyasınız işin doğrusu. Ve belki de bir insanın hayatında bir kere başına gelebilecek bir şey.

Sıkıntı yaşamadan ve yaşatmadan, hizmeti aksatmadan o taşıma sürecini gerçekleştirmek ve de planlamasını yapmak, hakikaten çok özel gayretler gerektiriyor. Ve o konuda da Allah’a şükür sorunsuz bir şekilde eski hastaneden yeni hastaneye taşıyan bir ekibin parçasıyım. İyi ki de bu süreci yaşadım.

Ve en ‘iyilerden’ birisi de, görevi aldığımız noktadan daha güzel yerlere getirdiğimizi görmek! İşte bu tarifsiz bir duygu! Bende herkesin bu duyguyu  tatmasını diliyorum. Ayrıca belirtmek istiyorum ki, bizler henüz yolun başındayız ve de yapacak daha çok şeyimiz var inşallah…

Hayalden gerçeğe

İnegöllüsünüz ve şimdi de İnegöl Devlet Hastanesi’nin Başhekimisiniz. Tıp okurken böyle bir hedefiniz ve de  bir hayaliniz var mıydı?

Evet vardı. Hatta kesinlikle vardı. Bu öyle bir şey ki…; Çok çocuğun ve gencin hayalidir büyüdüğünde doktor olmak. Bende böyle bir hayalle çıktım yola ve şükürler olsun ki de bana nasip oldu. Düşünüyorum da bazen, Allah’ın sevdiği kuluymuşum ki demek ki hayalim gerçek oldu. Dualarım kabul oldu ve bu durum bana nasip oldu. Çok mutluyum!

Ama bu demek değil ki her tıp okuyan kişi, yönetici veya başhekimi olma gibi bir hayale sahip olacak. Herkesin farklı hayalleri vardır elbet. 

Buraya kadar hep yöneticiliğin ve de İnegöllü olmanın güzelliklerinden bahsettik. Ya zorlukları nedir başhekimlik görevinin?

Başhekimlik görevi, güzel olduğu kadar oldukça zor bir görev aslında. Ve de işin ekstra sıkıntıları var. Örneğin Buralı olmanız. Dolayısıyla bu özellik, normalde sizin üzerinize yüklenmemesi gereken bir çok misyonu size yüklenmesini ve de bir çok angarya işle uğraşmanızı gerektirir. Ancak biz tüm bunları bilerek yola çıktık ve bu yüzden de yorulsak dahi hiç şikayetçi olmadık ve değiliz de.

Kısacası, görevimizin güzelliklerini olduğu gibi olumsuzluklarını da hep birlikte yaşıyoruz. Ve bu böyle denge halinde devam ediyor. İnşallah görevimizi yerine getirebiliyoruzdur.

Hastaneniz normal hastanelere nazaran sıra dışı bir hastane görüntüsü çiziyor. Sizi diğer hastanelerden ayırt eden nedir?

İdeal olarak sosyal bir hastane konseptinde yürüdük. İlk etapta (bu ekiple ilk tanıştığımız zaman) oturup “Ne yapabiliriz?” diyerek işe başladığımızda, olaya şu açıdan baktık; “İnsanlar zaten her yerden sağlık hizmetini alıyor, ama hastaneler yalnızca sağlık hizmetinin sunulduğu bir yer değil. Yaşayan da bir organizmadır. Nefes alan, canlı bir organizmadır. Yani, çoğumuz, çalışanlarımız, akşam saat 16:00’da mesai bittikten sonra evlerine giderler. Ama ondan sonra hastalar odalarına çekilip kendi sıkıntılarıyla, problemleriyle baş başa kalırlar. Ve ya sağlık çalışanları nöbetlerde kendi problemleriyle baş başa kalırlar. Herkes kendi derdindedir ama orada da dönen bir yaşam döngüsü olduğunu var sayarak ve bu gerçekle yola çıkarak bir slogan belirledik.

“Yaşayan ve yaşatan hastane”. Bu sloganı belirlerken kendi içimizde çok tartıştık. Amacını aşan bir slogan olur mu, söylemler yanlış algılanır mı diye çok düşündük. Ama sonuçta doğru bildiğiniz yolda eleştirilere de rağmen devam etmek zorundasınız ve bizde bu sloganın bizi yansıttığını düşündük ve de belirledik.

Ve şu an her anlamda, hijyenden, sağlık hizmetine ve de insana verilen değere kadar, o kadar iddialıyız ki. Günün her hangi bir zamanında herkes bunu rahatlıkla tecrübe edebilir.

Hastanenize tabi engelli hastalar ve vatandaşlar da geliyor. Hastane olarak bu konuda da bir takım çalışmalar yaptığınızı biliyoruz. Engelsiz hastanesiniz. Engelsiz hastaneyle ilgili ne söylemek istersiniz?

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının yaklaşık 300 parametreden oluşan kriterleri var. Bu kriterlerin yüzde 100’ünü yerine getiren kuruluşlara “Ulaşılabilir engelsiz kuruluşlar” unvanı veriliyor. Biz bu konuda başvurduk. Onlar da sağ olsunlar gelip değerlendirdiler. Bütün şartlara sahip olduğumuzu gördüler ve Bursa Valiliği tarafından 1 Numaralı Belgeyle ‘Engelsiz, Ulaşılabilir Hastane’ unvanını aldık ve şu anda Bursa’da bu unvana sahip olan tek hastaneyiz. Türkiye’de de bu unvana sahip olan 3 hastaneden bir tanesiyiz.

TEŞEKKÜR EDİYORUZ

Açılışımızda Genel Sekreterimiz, Sayın Kaymakamımız, Vekilimiz, Belediye Başkanımız hepsi bir şeyler yazıp duygularını ifade ettiler. Her birisine çok çok teşekkür ederiz.

Bizler insan sağlığı için ve de hizmet için varız. Yaşayan Hastane’de yaşatmak için gayret içerisindeyiz ve de olmaya devam edeceğiz.