Ezgi Özdaş
Dünya üzerinde birçok topluluğun lanetli olarak gördüğü renkler, rakamlar, mekanlar ve tarihler vardır. Yaşanmışlıkların üzerine travma olarak kalan bu objeler ve olgular insanlarda korku yaratmasının yanı sıra o objeden veya olgudan uzak durulmasına neden oluyor. 17 Ağustos ise pek fark edilmese de o günlerden biri. Çoğumuzun 17 Ağustos tarihini 1999 yılında meydana gelen 18 bin 373 vatandaşımızın vefatıyla sonuçlanan Kocaeli-Gölcük merkezli depremle hatırlıyoruz. 24.yılında hala ilk günkü acı ve hüzünle andığımız Marmara Depremi’nin de gerçekleştiği tarih olan 17 Ağustos, tarihte başta depremler olmak üzere dünya üzerinde birçok felakete neden olan bir fenomen.
1668 yılının 17 Ağustos’unda Samsun-Ladik Gölü merkezli yaşanan 8.0 büyüklüğündeki deprem, Kuzey Anadolu depremi olarak kayıtlara geçti. Bolu’dan Erzincan’a kadar birçok şehri etkisi altına alan deprem Türkiye’nin kayıtlı en büyük depremi olarak bilinir. Bu depremde 8 bin kişi hayatını kaybetti, birçok şehir yerle bir oldu. Bu depremin ardından uzun yıllar geçtikten sonra 1949’da yaşanan bir diğer büyük deprem ise yine 17 Ağustos tarihine denk geldi. Halk arasında Varto depremi olarak da bilinen Karlıova merkezli depremin büyüklüğü kayıtlara 6.8 olarak geçti. Bu depremde ise 450 kişi hayatını kaybetti, birçok ev yerle bir oldu. Depremler haricinde başka felaketlere de tanıklık eden 17 Ağustos tarihinde Camille Kasırgası 1969 tarihinde ABD’yi burdu, 248 kişi hayatını kaybetti.
1999 yılına gelindiğinde ise depremlerle anılan 17 Ağustos tarihi yeniden kendini gösterdi ve 24 yıl geçse de aynı acıyla hatırladığımız 17 Ağustos Marmara Depremi yaşandı. 99 depreminde büyüklük 7.8 olarak ölçüldü ve 18 bin 373 vatandaş hayatını kaybetti. 245 binden fazla konut hasar aldı ve hafızalardan asla silinmeyecek anlar yaşandı. 17 Ağustos’un tarihin tozlu sayfalarında aralıklarla deprem başlığının yanında yer alması vatandaşlar tarafından, ‘Lanetli gün’ olarak anıldı ve sosyal medyada gündeme oturdu.
