BUDO, İDO'nun rekabetsiz ortamda ulaşımda Bursalı tüketicilere karşı keyfi uygulamalara tepki olarak kurulmuştur ve kurulduğu günden bu yana sektörde başarı ile hizmet vererek rekabette kalite yarışına girmiştir.

Yakalanan başarıya  karşı İBB, kardeş Bursa Belediyesine destek vereceğine, rekabete fesat karıştırarak Kabataş iskelesini sudan bahanelerle iptal ederek, BUDO'yu Eminönü'ne sürmüştür. BUDO buna rağmen önlemlerini almış ve kesintisiz hizmetini sürdürmüştür.

O süreçte Bursa Vekillerini kastederek İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) dur diyecek bir yiğit aranıyor demiştik ama kimseden çıt çıkmadığını gördük.

Bunu sadece biz değil İBB’de gördüğünden Bursa'nın üzerine gelmeye devam etmektedir. Şu anda şantiye görünümünde olan Eminönü'nde mercimek kadar BUDO bilgilendirme tabelası şehir estetiğine zarar verdiği gerekçesi ile Zabıta marifetiyle kaldırılmak istenmektedir.

İstanbul’da yapılan ulaşım koordinasyon toplantısına Kocaeli katıldığı halde bir ayağı Mudanya’da olan İBB, Bursa’dan katılımcı çağırmamıştır.

İBB kendi özel ve iç dünyasının karmaşıklığının acısını Bursa'dan mı çıkarıyor diye düşündürmeye başlayan bu uygulamaya karşı Bursa olarak gereken cevabı vermekten geri durmamak gerekmez mi?

Marmara merkezli koordinasyon toplantılarına ise salon tahsisinde bile destek vermeyen ve katılımcıların ayakta kaldığı salonları tahsis edenlerin iyi niyetleri tartışılır olmaktadır.

Bizim İstanbul kapımızı İBB'nin kaprisler ile kapatmamak için vekillerin yapamadığını hep birlikte yapmalıyız. Bizim ayağımızı kesmek isteyenlerin ayaklarının Güzelyalı’ da işi olmamalıdır.

Bu iş çok ciddi iştir ve ihmale gelmez