FETÖ ’ cüler kadınları fişlemişler.

Türkân Saylan’a, "Yurtlarında kalan kızları, genç subaylarla ilişki kurmaya zorluyordu" diye iftira atan alçaklar, kendileri kızları, fişleyip tasnif etmiş..

“…numaralı sınıfta yer alanlar hâkimlerle;… numaralı sınıfta yer alanlar subaylarla, …numaralı sınıfta yer alanlar askeri doktorlarla evlenecekler..” diye kural koymuş, kendisi hayatında bir kadının ne demek olduğunu anlamamış; kadın erkek arasındaki aşkın, hayata Allah’ın  bir hediyesi olduğunu kavramamış  bir adam bu kuralları koymuş..

Bununla da kalmamış, yaşamlarına müdahale etmiş..Başlarını açmalarını, ordu evlerinde ellerine şarap kadehi almalarını veya kız yurtlarında kendisinin mehdi olduğunu telkin eden okumalar yapmalarını emretmiş..

Son 3- 4  gündür, çocuk yaşta evlilikleri  ve buna göz yumanların cezalarının  affına teşebbüs konusunda ,  insan haklarına saygılı  sağcısı solcusu, iktidarı muhalefeti ayağa kalkmış, bu teşebbüsü her türlü imkânı kullanıp protesto ederek, bir  medeni  dünyada yaşama savaşını kazanmışken, nasıl bir zihniyetin Türkiye’yi tehdit ettiğini de unutmayalım..

Bizim çocuk gelinlerin dramına ağladığımız bir çağda, tüm kadınlarımızı,  bedevi Arap kültürünün tesiriyle cariye seviyesine indiren bir tehlikeyle karşı karşıya kalmışız.

Ey kadın dernekleri, çocuk gelinler konusunda gösterdiğiniz o muhteşem itirazı,  o muhteşem beraberliği,15 Temmuz silahlı isyanının Türkiye’yi nasıl bir ortaçağ karanlığına gömmeye niyetlendiğini anlatmakta da gösteriniz. Çünkü siz kadın yaratılmanın güzelliğini yaşıyor; ana olmanın faziletini taşıyorsunuz.. Daha medeni bir dünyada yaşamak en çok size yaraşıyor; bunun ,için en çok savaşmak size düşüyor.

İnanınız, kadının kendi  hayatlarına kattığı güzelliğin farkında olan çok erkek, sizinle aynı saflarda çalışmaya koşacaktır..

Ne yazık ki, onların çoğu, kadın hayatına yöneltilen bu tehlikenin henüz farkında değildirler.

Biz, asırlardır iliklerimize işlemiş erkek egoizminin tesirinde kalsak ve bu savaşta ne zaman geride kalsak, bizi uyandırmak, bize kadının geri plânda kalmasının acılarını anlatmak, maalesef yine size düşüyor..

Kadına sosyal hayatta  gereken değeri verenlerin sayıları ülkemizde, maalesef bu asra yakışan seviyede değil; ülkelerin” küresel bir köy” deki değeri, hiç şüphesiz inanıyorum ki, kadınların o ülkedeki değeri ile orantılıdır..

Kadının sosyal ve medeni bir hayatta gereken yeri alması için yapılan mücadelede karşılaşacağımız en önemli mesele, maalesef, sadece erkeklik egoizmi değil; aynı zamanda beyinleri erkeğe itaati ve cariyeliği kabul ettiren  telkinlerle yıkanan kadınlardır da.

Geliniz, hepimiz modern eğitime gönül verelim ve o çocuk gelinlerin hepsi birer kardelen olsunlar; hayatta da layık oldukları değeri kazandıklarında da, Türkân Saylan’ın  kabrine birer buket papatya bıraksınlar.