Gün geçmiyor ki herkes en son modelinden gibi bir akıllı telefon almasın.

Kocaman, bilmem kaç inç, ekranları, evrendeki tek ışık kaynağıymışçasına parıldayan ışıkları, Warner Bros.’ la yarışan kameraları, neredeyse bir Hollywood filmi çekebilecek kadar iyi, bizi etkilemek ne kelime adeta büyülüyor. Yediden yetmişe hiç kimse akıllı telefon kullanmaktan geri kalmıyor.

Ticari firmalarda elbette bu teknolojik gelişmeden nasiplerini aldılar. Mobil telefonların keşfedilmesi, telekomünikasyon alanındaki faaliyetlerin artması ve akabinde SMS(Short Message Service) adlı hizmetinin hayatımıza girmesiyle beraber, hizmet sağlayıcılarında tüketiciye, daha doğrusu potansiyel müşteriye ulaşma imkânları artmış oldu. Önceleri yalnızca tüm ülke çapında bilinen birkaç firmanıngönderdiği, ürün tanıtıcı yada hizmetin pazarlanması hakkında yollanan mesajlar rahatsız edici boyutta değil iken, GSM firmalarının özel şahıslara ait cep numaralarını hizmet sağlayıcılarla paylaşmaya başlaması ve mobil telefon kullanımın artmasıyla son yıllarda bu durum adeta “SMS tacizi”halini aldı.

Reklam içerikli bu mesajlar tüketicinin tepkisini çekmeye başladıktan sonra neyse ki Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ve BTK konuya el attı.2015 yılının Mayıs ayında “Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun” yürürlüğe girdi. Ancak kanunda yer alan boşlukları fırsat bilen art niyetli bazı firmaların halen yasaya aykırı olarak bu mesajları yollamaya devam ettikleri görülüyor.

 Kanuna istinaden çıkarılan “6563 Sayılı Ticari Elektronik İletiler Hakkındaki Yönetmelik”e göre,hizmet sağlayıcılarınreklam içerikli mesajlar gönderebilmesi için öncelikler kullanıcılardan “onay” alması gerekmektedir. Aksi halde gönderilen SMS’ler açıkça mevzuata aykırı olacaktır. Bu noktada özellikle belirtmek isterim ki, “SMS almamak için şu numaraya iptal yazıp gönderin" şeklindeki bir uyarıda bulunmak onay alındığı anlamına gelmemektedir. Çünkü öncesinde tüketiciden alınmamış bir onayın iptalinin istenmesi kabul edilebilir değildir. Ayrıca kullanıcılara her zaman daha önce verdikleri onayı geri alabilme imkânı da sağlanmak zorundadır. Alıcı istediği an gerekçe göstermeksizin ileti ve mesajların alınmasını reddedebilir ve reddetme hakkının kullanılması önlenemez.

Peki,başımızın belası bu mesaj ve iletilerden kurtulmak için ne yapabiliriz?Eğer hizmet sağlayıcıların yolladığı iletilerin onayınız dışı yada rahatsız edici olduğunu düşünüyorsanız öncelikle Yönetmelikte belirtildiği gibi, önceden izin verdiğinizi varsayarak, ret bildirimi hakkınızı kullanabilirsiniz. Buna rağmen iletiler onayınız dışı gelmeye devam ediyor ise, yine yönetmelik gereğince, size tanınmış şikâyet hakkını kullanabilirsiniz.Şikâyet başvurunuzu söz konusu iletinin tarafınızca açılmasından itibaren üç ay içinde,istenmeyen iletinin geldiği kaynağın bilgileri ile birlikte, E- Devlet ya da Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın internet sitesi üzerinden yapabileceğiniz gibi ikametiniz bulunduğu Gümrük ve Ticaret İl Müdürlüğü’ne de yazılı olarakyapabilmektesiniz. Ancak reklam ya da tanıtım amaçlı SMS'ler dışında dolandırıcılık içerikli bir iletiye maruz kalırsanız, yapmanız gereken ilk şey gelen iletilerin ekran görüntülerini alarak Cumhuriyet Savcılıklarına suç duyurusunda bulunmanızdır.