Bayramlaşmanın en samimi olmayanıdır aslında… Ve gitmek zorunda olup da en gidilmek istenmeyenidir. O nedenle mücbir sebepler dışında siyasetin bayramlaştığı mevcut statüko ve bütçe gereği duruma özel tahsis edilen ya da kiralanan soysal tesislerden, çay bahçelerinden, düğün salonlarından uzak dururum. Bir seferinde üçüne de katılma kararı aldım ama AKKM, Akarsu ve Orman arasında mekik dokurken üçünü de ucundan kaçırıp finaldeki kupa törenlerini izleyebilmiştim.
Hele bir de ufukta seçim görünmüyorsa, beklentilerin dile ve vücuda gelebileceği tek bayramlaşma yeri iktidar partisi bayramlaşma yerleridir. Önce makamın başarıları bizatihi makama arz edilir. Ardından bağlılık ve karşılık beklemeden(!) yapılan çalışmalar anlatılır. Dua bölümünden önce dilek temenniler faslında söz uçar yazı kalır ilkesinden hareketle talep pusulaları arz edilir. Ve dua bölümünde de özellikle hükümete ardından makama uzuuun ömürler dilenerek program biter.
Bu durum sadece Bursa için pek geçerli olmaz. Bursa’da Bursalılardan önce durumun özelliği ve önemine binaen hemşeri derneklerinin talepleri öncelikli, Bursalıların talepleri ise programdan sonra ilk unutulacaklar faslından değerlendirilir.
Muhalefet bayramlaşması katılanların bahane üreteceği, ardından mevcut yönetime laf sokacağı etkinlikler kıvamında geçer. Asıl dava unutulur ve ses düzeninden servise kadar her aşamada “ben olsam” vurgulanıp ardından ortaya karışık ışıklı meyve neden yoktu ya kadar süreç sorgulanır.
Böyle bir bayramlaşma yerine siyasetçiye ve siyaseten her gün bayram diye düşünerek, herkesin ailesi ve sevdikleriyle birlikte geçirmesi evladır diyerek, Kurban Bayramını da uzuun bir tatil olarak değil bayram gibi kutlamak için kendimizi hazırlayalım.
Kim takar Yalova...?
Yalova’da kaymakam varken o yolun adı Yalova Yolu olarak bilinir ve söylenirken, Yalova’ya Vali gelmişken diye yolun adını değiştirmek kimin ve hangi zeka fışkırığı ile aklına geldi.
Yahu siz değil misiniz? Beş vakit kırk rekat biz İstanbul’un arka bahçesi değiliz, asla ve kata olmayız diye çemkirenler…
Arada Yalova diye il var ve ona doğru giden bir Yalova yolu varken onun adını İstanbul Yolu koyunca başınız göğe mi erecek. Ya da İstanbul’dan isim için reklam parası alıp tünel mi yapacaksınız?
Bir şey yapacaksanız hepsinden önce Gemlik var. Gemlik yolu dersiniz hem de Gemlik adını ve zeytinini dünyaya pekiştirirsiniz.
Adını sanını bilmem ama eminim ki o dernek ve yönetimi Bursalı falan da değildir. Sonradan gelip de Bursa’yı soluyup solduranlardandır.
Bu işlerle uğraşacağınıza 50 senedir Yalova Yolunun başına bela olan çirkin görüntülere ve son yıllarda oraya eklediğiniz “konslu batakhanelere” bir çözüm bulun ya da çözüm önerisi sununda çapınızı görelim.
“Gassay”lı Turgay Kaptan!
Katıksız ve katışıksız bir “Gassaylı” idi. Kumpasçı yeni nesil ile ilgisi ve alakası yoktu. Milli Takımın kaptanı büyük kalecisini insanların zamana karşı olan yarışında kaybedenler listesine ekledik. Her insanın doğduğu gün girdiği ve kesinlikle kaybedeceği yarışta önemli olan geride bıraktığı izler ve anılardır. Turgay Şeren Gassaylı idi ama bütün Türkiye’nin kaptanı olmayı başaran ender sporculardan birisiydi. Ruhun şad mekanın cennet olsun Kaptan!
