Ulaş Girgin
Organik tarım, kimyasal gübreler ve sentetik ilaçların kullanımını reddeden bir tarım biçimidir. Bu tarım biçiminin temel prensiplerinde doğal dengenin korunması, toprak sağlığının geliştirilmesi, biyolojik çeşitliliğin teşvik edilmesi ve çevre habitatına zarar vermeyen yöntemlerin tercih edilmesi bulunmaktadır.
Doğayı koruyan tarım yöntemi
Organik tarım yöntemi hem canlı sağlığına hem de ikilim değişikliği ile mücadeleye büyük katkı sağlamaktadır. Bu tarım biçimi ile toprağın verimliliği artmakta, erozyon önlenebilmekte ve toprağın karbon depolama kapasitesi artmaktadır. Aynı zamanda organik tarım su kaynaklarının kirlenmesini engelleyerek canlı popülasyonunda artışı sağlayıp biyolojik çeşitliliği teşvik etmektedir.
Sağlığa olan pozitif etkileri
Bu tarım yönteminin en önemli özelliklerinden biri kimyasal kalıntı içermeyen sağlıklı ve doğal gıdaların üretimini sağlamasıdır. Bu sebeple organik tarım, tüketici sağlığını koruyan bir tarım yöntemidir. Bu yöntemde tarım ilaçları ve kimyasal gübrelerin kullanılmaması toprak ve su kaynaklarının kalitesini artırmakta ve dolayısıyla gelecek nesillerin de sağlıklı gıdalarla beslenmesine katkı yapmaktadır.
Sonuç olarak organik tarım yöntemi doğaya ve doğada yaşayan canlılara saygılı, sürdürülebilir bir tarım biçimidir. Üreticilerin işbirliği ile organik tarıma geçip bu yöntemi yaygınlaştırmaları gelecek nesillerin daha sağlıklı bir dünyada yaşamalarına katkı sağlayacaktır.