Hayvan dostları, bulundukları bölgede kulakları küpeli olan, kesinlikle aç bırakmadıkları ve bu nedenle saldırgan olmayan canların sırf bölgeden uzaklaştırılması adına yaygara çıkarılmasına tepki gösteriyor.
 
 
Hasanağa TOKİ’de yaşıyorum. Yaşadığım bölgedeki ve civarındaki sokak hayvanlarının bakımını ve beslenmesini kendi olanaklarımla sağlamaya çalışıyorum. Bir kaç gündür bir yalan haberdir ki tutturulmuş, Hasanağa TOKİ’de 23 tane köpek çoğunluğu da kangal kırması (kendi köpeklerimi tanıyorum ve en fazla 4 tanesi kangal kırması) bir kadına saldırdı. Bizim köpeklerimiz aç değil, aç olsalar belki saldırırlardı. Ama yine 23’ü aynı anda değil… Bu tamamen uydurulmuş, içeriği köpeklerin toplanması adına sunulmuş, asılsız ve hiç bir gerçeğe dayanmayan hayal ürünü bir olaydır.
SADECE HAYVANLARA DEĞİL
ÇOCUKLARA DA YARDIM EDİYORUM
Köpeklerimizin hepsi küpeli, hepsi aşılı, kendilerine ait kulübeleri de var. Kimse kusura bakmasın ancak ben evimde karnım tok ve de sıcakta otururken, kapımın önündeki aç ve üşüyen hayvanı görmemezlikten gelemem. Sadece hayvan mı besliyorsun. O kadar aç çocuk var, onlara neden bakmıyorsun…  dediğinizi duymaktayım. Ayağındaki çoraptan kafasındaki beresine, okuduğu kitaptan oynadığı oyuncağa kadar Hasanağa TOKİ’de de bir kaç kişi bulunmakla beraber, Allah biliyor yardım ettiğimi. 
OLUMSUZ HAREKET YOKSA
SALDIRI HİÇ YOK
Ayrıca hiç bir köpek karşı taraf olumsuz bir harekette bulunmadığı sürece o da olumsuz bir harekette bulunmaz. Bu kaç bin kişinin yaşadığı koskoca Hasanağa Toki konutlarına sığdıramadıkları 23 tane köpek yüzünden Allah’ta onları cennetine sığdırmayacak. Bunların köpek korkuları belli ki ve de çok yazık ki Allah korkularının önüne geçmiş....
Özgün N. USANMAZ
 
***
 
Bu iş böyle olmaz!
 
Şehrimizde yaşayan birçok kişi gibi, ben de çalıştığım iş yerine varabilmek adına toplu ulaşımı kullanıyorum ve de her gün 6E No’lu otobüsün yolunu gözlüyorum. Ancak yolcular olarak ne yazık ki, pek çok kez ya otobüsün vaktinde gelmemesine veya şoförlerin lakayt davranışlarına maruz kalıyoruz. Ve birkaç gün önce çok üzücüdür ki, bu haftayı da es geçemedik ve sıkça yaşadığımız durumlardan bir tanesi daha yaşadık… 
ALIŞKANLIK YAPMIŞ BELLİ
Sözün özü; Saat 11.03’te durakta olması gereken otobüs yine uzun dakikalar sonra geldi… Ve bu ne ilk ne de son gecikme… Aksine 6E No’lu otobüsün geç kalmaları alışkanlık haline gelmiş besbelli. Çünkü her çıkışımda, söz konusu durakta sıcak soğuk demeden dakikalarca otobüs beklemek zorunda kalıyorum. İyi niyetli olup “Trafiğe takıldı, gecikti vs…” gibi mazeretler de yersiz, çünkü otobüs hemen arkamızda bulunan köyden hareket ettiği için gecikmesiz imkansız!.. 
MUHATAP BULAMADIM 
Gelelim biz söz konusu o güne… 9 Ocak Çarşamba günü 6E No’lu otobüs her zamanki gibi yine gecikti ve de Özlüce Plaza Kent Durağına vakti olan 11:03 yerine 11:16’da gelebildi. Artık dayanamayıp 16 M000171 plakalı 6E otobüs şoförüne “Bu otobüs her gün böyle geç mi kalacak?...” diye sordum, ancak şoför bey, gönül almak için de olsa dahi makul bir açıklama yapmak yerine, ne durumu ne de beni sallamaz bir şekilde kafasını çevirdi ve oralı dahi olmadı... 
BİR SAATTİR OTOBÜS BEKLİYORUZ
Bu davranışın üzerine (beklemekten zaten soğuğu yemiştim) daha da sinirlendim ve de “Her gün keyfinize göre geliyorsunuz. İster vaktinde isterseniz hiç gelmiyorsunuz. Böyle saçmalık olamaz…” diyerek el mahkum yerime oturdum. Sinirlerimi yaştırmaya çalışırken bir kaç durak sonra otobüse binen yolculardan bir kadın, “Nerede kaldınız? Bir saattir otobüs bekliyoruz. Donduk!” dedi. Meğer 10 bucuktan beri bekleyenler varmış… Ben yine şanslıymışım!
ŞOFÖRÜN PİŞKİNLİĞİ
GÖRÜLMEYE DEĞERDİ
Bana cevap vermeye tenezzül dahi etmeyen 6E No’lu otobüs şoförü, bu kez belli ki konuşmaya karar verdi ve pişkin bir şekilde “Beklemeyin o zaman. Varacağınız yere metroyla gidin…”  dedi. Sanırım burada ‘bize metroyu hatırlattığı için’ kendisine teşekkür borçluyuz, biz bilmiyorduk çünkü neyle gitmemiz gerektiğini... 
OTOBÜS ARIZA YAPTI
Ve devamında aynen benim gibi soğuktan ve de beklemekten bunalmış olan kadın bu cevap karşısında sessiz kalamadı ve “Ne demek beklemeyin, işimiz gücümüz var. Hem size mi soracağız neyle gideceğimizi” dedi. Neyse ki uzattığı taktirde toplu tartışma çıkacağını hisseden şoför “Arıza yaptı otobüs. Bu otobüslerde arıza yapabiliyor” dedi ve de yoluna koyuldu. 
HER GÜN AYNI TERANE
Ne diyelim… Belli ki bu otobüs her gün arıza yapıyor. Çünkü dünde arıza yapmıştı, evvelsi günde… Ve de bu arızalar hep bana denk geldi üstelik. Ve otobüsü kullanan da hep aynı şofördü. Bir keresinde Küçük Sanayi’de kalakaldık… Netice itibariyle otobüsler ve sağ olsunlar bizi dikkate dahi almayan şoförler sayesinde her gün aynı terane misali işe geç kalıyorum. 
EZBERLENMİŞ KITA MİSALİ
Saçma sapan cevaplar ve tepkiler almamızda cabası. Tarih ise sürekli tekerrür ediyor. Otobüs ertesi gün de (herhalde yine arıza yaptı) vaktinde gelmedi, dolayısıyla bizler aynı şeyleri sil baştan yaşadık. Tepkimizi aynı şekilde verdik ve yine aynı şekilde “Metroya binseydiniz” cevabı aldık ve de olmayan trafiği dinledik.  
KALICI ÇÖZÜMLER İSTİYORUZ
Sayın BURULAŞ yetkilileri, sizden bu soruna bir an önce çözüm sağlanmasını çok çok rica ediyorum. Ama öyle birkaç haftalık çözümler değil. Kalıcı çözüm istiyoruz. Çünkü çok sık yaşadığımız ve de ciddi sorunlar bunlar. Gerekirse ‘arıza yapan bu otobüsleri’ iptal edin. Bu şekilde davranan şoförleri de direk toplu ulaşımdan uzaklaştırın. Ya da bizlere belediye araçları tahsis edin. 
Saygılarımla
D.T.  
 
***
 
 
Biz mağdur olduk 
siz olmayın 
 
Hayatımıza iyiden iyiye girmiş sosyal medyanın mecralarından bir tanesi olan Instagram’a bakarken, sponsor reklamlarda monclersezon.com sayfası karşıma çıktı. Sayfalarına girdiğimde oldukça profesyonel ve de güvenilir site olarak duruyordu. İhraç fazlası ürün sattıkları yazıyor, değişim ve iade garantisi de veriyorlardı. Hal böyle olunca şüphelenmeden ‘kapı da ödemeli’ siparişimi verdim. Ürünüm de hiç gecikmeden hemen adrese geldi. Nasıl olsa kapıda ödemeliydi, haliyle parayı almaları gerekliydi...
VERİLEN SİPARİŞLE 
ALAKASI YOKTU
Ancak sipariş geldiğinde ben işteydim. Hal böyle olunca da annem benim adıma ödemeyi yapmış ve de kargoyu almış. Akabinde de paketi açıp hemen sipariş ettiğim montun fotoğraflarını çekip bana gönderdi. Altına da, “Bunu birine hediye mi aldın, yoksa kendine mi. Çünkü kendine aldıysan, bu sana olmaz. Çok büyük ve de sana yakışmaz. Erkek montu gibi” yazdı. Annemin tespitleri ne yazık ki fazlasıyla doğruydu… Çünkü fotoğrafları görünce büyük bir şok geçirdim. Benim sipariş ettiğim montla adresimize gelen montun yakından uzaktan alakası yoktu. 
ÜRÜNDEN EMİN OLMADAN 
ASLA ÖDEME YAPMAYIN
Bir yanlışlık olmuştur düşüncesiyle hemen verdikleri numarayı aradım. Ancak telefon sürekli ya meşgul çıkıyor ya da açmıyorlardı. Ve bunun tek ve de acı bir açıklaması vardı. Kısacası: Kandırıldım. Bu yüzden de yazmak istedim. İnternet üzerinden alışveriş yapanlar, alışverişlerinizi mutlaka kapıda ödeyin, ancak ödemeyi yapmadan mutlaka gelen üründen emin olun. Ben kandırıldım en azından siz kandırılmayın…
Neslihan Küçük Korkmaz