ABD Başkanı bir açıklama yaptı. ABD’nin Telaviv’deki elçiliğini Kudüs’e taşıyacağını belirtti. Bu şu demek oluyor; Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak ilan ediyoruz.

Peki, kimler için normal bir karar değildi bu?

İslam İşbirliği Teşkilatı, Türkiye’nin ev sahipliğinde İstanbul’da toplanırken, Trump Bey’in bu kararını yok saydı ve tüm gerekçelerle Doğu Kudüs’ün Filistin’in başkenti olarak tanınmasına karar verdi.

BM’nin almış olduğu kararla da Kudüs’ün kaderinin Filistin-İsrail devletlerinin ortak kararlarına bağlı olduğu açıklandı.

Almanya da çok yakın zamanda Merkel Hanım’ın ağzından bu kararda mutabık olduklarını deklare etti.

Ortadoğu’da bir türlü bitmeyen bu karmaşanın ateşini fitilleyen Trump, bu konuda ne fayda sağlayacak çok merak ediyorum.

Aslına bakarsanız da küçük kardeşi İsrail ile beraber ne yapmak istediklerini kendilerinin de bildiğine inanmıyorum. Bu alınan kararın Türkiye başta olmak üzere İslam ülkelerine bir ültimatom olup olmadığını zamanla göreceğiz.

Araplara bakarsak da bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın misali ellerini suya sabuna sokmuyorlar. Ne zaman birlik oldular ki zaten. Arap Birliği sözcüsü Mısır da bu yaşananlar konusunda çok sessiz.

Gerçeğe şöyle bir bakış atarsak, İslam Birliği de harekete geçmelidir diyebiliriz.

Kudüs konusunda sadece kınama ya da başkent ilanı yeterli değildir. Ağır bir darbe vurulmalıdır. Bu darbenin muhatapları bellidir.

Hiçbir devlet Filistin halkına yara olmamalıdır. Filistin kardeştir, herkes tarafından destek görmelidir. Ortadoğu bu kaostan çıkmalı ve barış kenti Kudüs, insanların birleştirici yönüyle tüm dünyaya örnek olmalıdır.