Dikkaldırım’ın köklü ailelerinden biridir Muhtar Mustafa Özderya. Hatta Dikkaldırım’ın kurucularındandır desek yalan olmaz. Özderya ile mahallenin sorunlarını konuştuk ve iki farklı yüzünü dinledik...

 Bursa’nın nadide bir mahallesi olan Dikkaldırım’ın oldukça kozmopolit bir yapısı vardır ve nüfusun genelini Erzurumlu ve Trabzonlular oluşturur. Kimsenin kimseyle uğraşmadığı, genel olarak saygının hakim olduğu, Trabzonluların ağır bastığı bir bölgeden ibarettir… Cemaat evlerinin yoğunluğu da dikkat çeker.

Ayrıca yıllarca Dikkaldırım’dan çıkmadan yaşamak mümkün, çünkü her ihtiyacı karşılayabilir esnafı var. Yan yana terzi, dönerci, internet cafe, lokanta, postane, berber, kuru temizleme, bakkal, tekel, emlakçı, vs. bulunan nadide öğrenci ve bekar semtlerindendir. 2009’da seçilen mahalle muhtarı Mustafa Özderya'dır. Kendisini ve Dikkaldırım’ı kendisinden dinleyelim…

 Mustafa Özderya kimdir?

KÖKLÜ BİR AİLEYİZ

1960 Trabzon Araklı doğumluyum. İlk okulu Araklı’da okudum. Orta okul ve lise eğitimimi Bursa’da tamamladım. Özetle; 1979 yılında Bursa’ya geldik ve o yıldan bu yana da buradayız ve dolayısıyla her birimiz birer Bursa’lıyız.

Bursa’ya geldiğimizde bir yıl kadar Yeşil Türbe’nin yakınında oturduk ve sonrasında Dikkaldırım’a taşındık ve burada da kaldık. Dikkaldırım’ın köklü ailelerinden biriyiz. Hatta Dikkaldırım’ın kurucularındanız desem de hiç yalan olmaz.

Kökümüz epey eskiye dayanıyor. 1960 yıllarında Dikkaldırım’a gelmiş ve yerleşmiş akrabalara sahibiz örneğin. Zaten onların sayesinde bizlerde Bursa’ya gelip yerleştik. 10 kardeşiz ancak burada bir tek ben kaldım… Bursa’ya gelenlerin kimisi memlekete geri döndü, yahut İstanbul’a gidip oraya yerleşmeyi tercih etti.

Yıllar içinde bir çok yerde ve büyük firmalarda çalıştım. Daha sonra da kendi işimi yapma ihtiyacı duyarak esnaflığa soyundum. Daha sonra da arkadaşların ısrarı üzerine önce muhtar adayı, sonra da muhtar oldum. İyi ki de oldum. Çünkü Dikkaldırımın hizmete ihtiyacı vardı ve bende, bana göre, bu görev için biçilmiş kaftandım. 10 yıl boyunca canı gönülden tüm eksiklerin giderilmesi için çaba sarf ettim ve muhtar olduğum sürece etmeye de devam edeceğim. Önemle belirtmek isterim.

Sizinle Dikkaldırım Mahallemizle ilgili en son 4.5 yıl önce haber yapmıştık. Bu süreç içerisinde mahallemizde güzel şeyler de oldu, acı, tatsız olaylar da oldu. Yine de genelde güzel işler oldu diyebiliriz.

Örneğin bu dönemde, mahallemize Sağlık Meslek Lisesi kazandırdık.

Stadyum kazandırdık; olması ‘iyi oldu ve ya kötü oldu’ ne diyeceğimizi bilemediğimiz… Kavşak kazandırdık.

Ancak tüm bunların dışında bir sorunumuz var ki, acilen çözülmesi gerekiyor. Çünkü bu konuya daha fazla ne sabrımız kaldı ne halimiz, ne de mecalimiz…

Sözün bittiği yerdeyiz.

4.5 yıldır uğraşıyoruz, bir asfalt yaptıramadık! Asfalt yenilenmeyince, caddemiz köstebek yuvasına döndü. Halbuki Dikkaldırım Caddesi Bursa’nın en büyük ve en işlek caddelerinden biri. 

Ayrıca önemle belirtmek isterim ki, yetkililere, bugüne kadar ne dilekçelerle, ne sözlü ifadelerle, ne de yapılan haberlerle sesimizi duyuramamış olmanın üzüntüsü içerisindeyiz. Buna rağmen, belki bir duyanımız olur ümidiyle, ilgili birimlere, bir kez de a gazetede bulunan ‘Vatandaş Hattı’ adlı köşeniz aracılığı ile seslenmek istedik.

Sayın yetkililer, Dikkaldırım Caddemiz, hani ‘yandık, tutuşuyoruz’ diye bir laf vardır ya; aynen o durumda ve ‘evlere şenlik’… Bu sebeple bir an önce Dikkaldırım Caddesi’nin asfaltını yenileyin.

Kısır döngü…

Mahallemizde asfalt yüzünden, her gün kavga, her gün bağırma, çağırmalar yaşanıyor… Arabalarda amortisör diye bir şey kalmadı. Vatandaşlar birbirine girdi. Kavşaklara, çukurlara su birikiyor, araçlar delilere düşüyor, su vatandaşın üzerine sıçrayınca hakaretler başlıyor ve daha neler neler… Tüm bu yaşananların son durağı da muhtarlık oluyor…

Bu kez ben tekrar belediyeyi arıyorum, belediyeden geliyorlar, ufak bir yama atıyorlar ancak bu yama asla duruma çözüm olmuyor. Aksine…

Bizler artık caddemize, olması gerektiği gibi güzel ve sıfır bir asfalt istiyoruz. 10 yıllık muhtarım ve bu yıllarda zaten kötü olan asfalt daha da kötüleşti.

Sevgili Osmangazi Belediyesi, daha birkaç gün önce yapmış olduğunuz yamaları hele bir gelin görün! İçerisine balık atsak, balık, hamsi atsak, hamsi yüzer… Lütfen yamaları yapacak insanları seçin ve öyle mahallemize gönderin. Bilinçli, kalifiye ve de işini seven insanlar gönderin…

Üzücüdür ki, Bursa’mızın göbeğinde, hastanenin, stadın, gözde otellerin, marka binaların, dizilerin (İstanbul Gelini) çekildiği yerlerde bulunan yola, yol demek için ‘bin şahit lazım’ belli! Bir an önce Dikkaldırım Caddesi’nin asfaltı yenilenmeli, benden tekrar söylemesi. Ortada iki farklı Dikkaldırım var bana göre. Birisi ismi olan, diğeri de yaşanılan…

Kentsel dönüşüm istiyoruz

Sayın Osmangazi Belediye Başkanımız Mustafa Dündar; Dikkaldırım Mahallesi’ne Kentsel Dönüşüm istiyoruz. Artık yeter! Bursa’nın merkez mahallesiyiz. 5 kat imar veriyorsunuz, ancak imar verdiğiniz yerlere bile, otoparklara araçlar inmiyor sayın başkanım! Bu insanlara nasıl ruhsat veriyorsunuz, ne yapıyorsunuz ben anlamış değilim. Bildiğim bir tek var ki, ben olsam bu ruhsatlara katiyen imza atmam. Ruhsat verdiğiniz yerlere araç girebilsin sayın başkanım. Sizi seviyoruz yoksa…

 BİLDİĞİNİZ REZİLLİK!

Caddemiz rezil durumda ve biz de bu rezillik için (vergi olarak) dünya kadar para ödüyoruz. Dolayısıyla Dikkaldırım halkı olarak, bir an evvel caddemizin asfaltının tamamen yenilenmesini istiyoruz.

Ayrıca yetkililer, ‘yağlarınızı lavabolara dökmeyin, geri dönüşüme atın’ diyorlar. Bizde duyarlı insanlar olarak, isteneni seve seve yerine getirmeye çalışıyoruz ve yağları atmıyor, söylendiği gibi biriktiriyoruz. Ancak bu kez de biriktirdiklerimizi nereye atacağımızı bilemiyoruz!

SONUÇ;

Biriktir, biriktir, biriktir… Evimdeki dolabın altı yağ doldu!

Sormak istiyorum;

Sayın yetkililer; Nereye dökeyim ben şimdi evimde biriktirdiğim yağları!? Hani nerede geri dönüşümü atmamız gereken kutular!? Dikkaldırımlılar olarak acilen kağıt ve geri dönüşüm için ayrı kutular istiyoruz. Bunlara bir çözüm bulun lütfen! Rica ediyoruz.

Nuray YETİM

PERİŞAN DURUMDAYIZ

Feyzullah İYİSOY

Sayın Osmangazi Belediyesi ve ilgili kurumlar. Lütfen yollarımızı ve kaldırımlarımızı bir gözden geçirin artık. Gezin, dolaşın ve görün bir zahmet! Caddemizi onarın, kaldırım işgallerini de ortadan kaldırın. Perişan durumdayız. Özellikle de yağmurlarda mahvoluyoruz.