Kalite ile ilgili olarak yıllardır, yazıyor, konuşuyor, koşuyoruz.

Zannediyorum ki; "Temiz kalite" söyleminin patenti bize ait!
Niye temiz kalite?
Çünkü ülkemizde kalitenin kirletildiğine inanıyoruz.
Özellikle yönetim sistemleri başta olmak üzere, uygunluk değerlendirmenin her alanında kirlilik var.
Bir boyutu bilinçsizlik, diğer boyutu ise para hırsı olan bu alan, kirli bir halde.
Birileri, kalite yerine kir satın alıyor, kirleniyorlar ama farkında değiller...
Uyarmak için yazıyoruz, kürsüyü bulunca konuşuyoruz, bu parkurda yıllardır koşuyoruz, ama maalesef başarılı olamıyoruz...
 
Niye?
Temiz olanlar kaybediyor.
Kirli olanlar kazanıyor.
Kalite kirletiliyor, hem de her alanda kirletiliyor.
Öyle bir konuma geldik ki; "Temiz Kalite" artık yeterli değil, "Tertemiz Kalite" anlayışına geçip "HİJYEN KALİTE" anlayışını kalite literatürüne kazandırıp, gereğinin yapılması için mücadele etmemiz gerekiyor!
"HİJYEN KALİTE" nasıl olacak?
Hep beraber düşünelim, sonra birlikte ayağa kalkalım...


***

KURTLANMIŞ PİRİNÇ
Gazeteniz agazete’de görevli bir arkadaşımız mesaj göndermiş;
Diyor ki;
"Şu gıda maddelerini satın aldım, galetalar kurtlu, pirinç paketinin içinde kurtlar var!"
Dedik ki;
"Pirinç paketi üzerinde TSE markası var mı?"
"Şu an işteyim, eve gidince bakıp size bilgi vereyim!" 
Satın aldığı ürün üzerinde TSE markasını aramayan bizlerin, kurtlanmış pirinçle karşılaşması normaldir!
Hijyen kalitenin gerçekleşmesi için, bilgili, bilinçli, duyarlı olmamız gerektiğini bir kez daha ifade edelim.
 
Satın aldığımız ürünlerin kalitesizliği karşısında, ürünleri çöpe atma yerine, o ürünleri aldığımız yere geri getirmeliyiz.
Buradan çağrı yapalım;
Eğer üzerinde TSE markası varsa ve o üründe bir kalitesizlik mevcutsa, muhatabınız TSE'dir.
TSE markası yoksa, muhatabınız kurtçuklardır...
Bilinmeli ki; kalite kirliliğinin en büyük destekçileri, bilinçsiz tüketicilerdir.
Tüketici bilinçli olursa, kalite hijyen olacaktır...


***

TSE'NİN ASLİ GÖREVİ
Bir iletişimci dostumuz diyor ki; "Her şey çocuklar üzerine kurgulanıyor!"
Devam ediyor; "Bütün pazarlama teknikleri çocuklar üzerine oluşturuluyor ve hedefte çocuklarımız var!"
Doğru bir tespit…
Özendirilen, özenti içinde olan, yabancı marka müptelası olma yolunda hızlı adımlarla ilerleyen çocukları, gençlik dönemlerinde bu alışkanlıklardan koparmak mümkün değildir.
 
Biz büyükler, ağacın yaşken eğildiğini biliriz de, bu sözü söyleyen atalarımızın, bu sözü çocuklar için söylediğini asla akıl etmeyiz.
Bundan dolayı, hijyen kalite anlayışının yerleşmesi için, tüm kalitecilere ve de özellikle TSE'ye çağrı yapıyoruz; "Çocuklarımıza hijyen kaliteyi öğretmek için ilkokullarda seri eğitim ve konferanslar verilmelidir." 
Bir konferans verdiğimiz okulda, öğretmen arkadaşımız diyor ki; "Öğrencilerim artık kalitesiz ve TSE belgesiz ürün kullanmıyorlar! 
Eve TSE belgesiz gıda maddesi getirdiği için anne ve babasına kızan öğrencilerim var!"
Yabancı marka hastalığının son bulması, yerli ve milli ürünlerin tercih edilmesi için, hedef kitle çocuklar olmalı, bu konuda okullarda seri konferanslar TSE tarafından verilmelidir.
 
Niye TSE?
Bu konu TSE'nin görevidir.
Çünkü hijyen kalitenin temsilcisi TSE'dir.
TSE'nin görevi, sadece belge vermek değil, TSE belgesini arayacak, yerli ve milli ürünleri tercih edecek nesli yetiştirmek ve bilinçlendirmek de TSE'nin asli görevleri arasındadır.