Özkan YILDIRIM

   İyi Parti'nin yeni Bursa İl Başkanı Sayın Selçuk Türkoğlu ile gündemdeki birçok konuyu değerlendirmiş olduğumuz güzel, kapsamlı bir röportaj gerçekleştirdik.

 Başkanım, yeni seçilmiş olmanıza rağmen gerçekten hızlı bir giriş yaptığınız bir gerçek, öncelikleri seçim sürecinden  bugünlere geliş ve sonrasında elbette yoğun gündemle ilgili bizlere bir değerlendirme yapabilir misiniz?

Göl Yazıevi'nin konuğu Serdar Uslu Göl Yazıevi'nin konuğu Serdar Uslu

Öncelikle şunu belirtmek isterim ki; Esasen 1 Kasım 2015 seçimlerinden sonra başlayan bir süreç var, yani İyi Parti'nin ilk oluşumu biliyorsunuz, Milliyetçi Hareket Partisi içerisinde kongre mücadelesi ile başladı. O süreçte  kongreye müsaade edilmedi, hukuk müdahale etti, devlet müdahale etti, sonuçta kongre yapılamadı. Fakat orada verilen demokrasi mücadelesi yalnızca parti içerisinden değil bütün Türkiye'den bir karşılık kabul gördü. Böyle bir ihtiyaç vardı. Neticede milletinde isteği doğrultusunda “İyi Parti” hareketi doğdu. Ben de o sürecin başından beri biraz daha fotoğrafın arka tarafında bulunmak kaydıyla; çünkü  o süreçte Türkiye Kamu-sen başkanıydım takip ettim. Süreçlerin içerisinde oldum, mutfağındaydım, mücadele ettim. Parti kurulduktan sonraki süreçte de 2018 seçimleri sürecinde bir adaylık söz konusu oldu adaylıktan sonra ben sendika görevime kendi isteğimle dönmedim. Bir müddet sonra da emekli olmadım ama öğretmenlikten  istifa ettim ve neticede buradayız. O süreçte arkadaşlarımızla yapmış olduğumuz istişareler neticesinde il kongresinde bir ekip çalışması ortaya koyduk, kongre neticesinde de İyi Parti delegasyonun teveccühüyle bugün İyi Parti İl Başkanı olarak heyetimizle, arkadaşlarımızla bir mücadele içerisine girmiş olduk. Kongre ile ilgili bu arada bir şeyler  söylemek istiyorum, kongremiz herhalde Bursa'nın uzun yıllardan sonra yaşadığı en ciddi demokrasi mücadelesinden birine tanıklık etti, örnek oldu. Tam anlamıyla bir demokrasi şöleni yaşadık, biz çok adaylı bir kongreden geliyoruz. Ekiplerin  neredeyse bir genel seçim havasında yürüttüğümüz bir kampanya sürecimiz oldu. Pandemide girdiği için araya mevzu uzadı 8 ayı buldu. İlçelere, delegasyona, uzun büyük araç konvoyları ile gittiğimiz büyük toplantılar yaptığımız, basının, medyanın sosyal medyanın çok ilgi gösterdiği heyecanlı bir kongre süreci yaşadık. Hatta kongre ile alakalı herhalde Bursa rekorunu da şu manada kırdık.

600 DELEGENİN 587’Sİ OY KULLANDI

600 delegenin 587’sinin oy kullandığı bir kongre oldu. %97,5 oy kullanma oranıyla bir rekor oldu burada sanırım. Güzel bir kongreydi, biz şunu anladık, buradan sadece İyi Partililerin değil Partililerin dışında da partimizin takip edildiğini anladık insanların ilgisi alakası olmadıktan sonra sizin zaten devasa binalarınızın  olmasının bir anlamı yok. Neticede başarılı bir kongre süreciydi. Kurucu il başkanımız Yüksel Yılmaz ile yarışmıştık. Kongreden el ele çıktık devamında  biz 3 şey vaat  ettik. Birincisi etkin yerinde ve vatandaşın yanında milletin sesi, milletin soluğu, milletin nefesi olacak bir muhalefet tarzı olacağımızı iddia  etmiştik. Çünkü biz şöyle inanıyoruz, muhalefet partisinin tanımı şöyle. Millet adına, sessiz çoğunluğun adına, onların sözcüsü olmak onların haklarını muhafaza edileceği yer olarak görüyoruz biz partimizi, bunu vaat ettik.

TEK KALE MAÇI, DEMOKRASİNİN GEREĞİ OLAN ÇİFT KALE MAÇA DÖNÜŞTÜRME ÇABASINDAYIZ

Çünkü şöyle; iktidar açısından Bursa'da bir tek kale maç oynanıyordu yıllardır. Dikensiz gül bahçesi modunda, etkin bir muhalefet yok, tartışma yok, gündem oluşturma yok. İktidar yerel yönetimlerde olsun genel uygulamalarında olsun istediğini yapıyor, istediğini yapmıyor, istediğini atıyor, istediğini atamıyor yani böyle tek kale bir maç oynanıyordu. Bizim iddiamız şu ki millet adına meşru zeminlerde bu tek kale maçı yeniden demokrasinin gereği olan çift kale maça dönüştürmeye gayret  ediyoruz. Birinci iddiamız buydu, ikinci iddiamız ise şuydu. Odalarda siyaset yapmayacağız, alanda olacağız, sahada olacağız, sorunun yaşandığı yerde olacağız.

Sorun neredeyse biz oraya gittik

Bursalıların yanında olacağız. Biz bunu sizden oy istemeye, Parti faaliyetine geldik diye de yapmayacağız. Biz diyeceğiz ki mesela Şirinevler'de gittik, Buski'nin önüne gittik, incir üreticilerinin yanına gittik, Karacabey'e gittik, Mustafakemalpaşa'ya gittik, köylerine gittik sorun neredeyse biz oraya gittik, hem gittik oralarda görüşlerimizi paylaştık hem iktidarı zorlayacağız. BUSKİ konusu bu konulardan biriydi görüyorduk duyuyorduk ,sosyal medyada şahit oluyorduk. Ciddi bir su sorunu var. Dedik ki arkadaşlara çok nitelikli arkadaşlarımız  var içerisinde teknik adam ağırlıklı yazılım mühendislerimizin de olduğu, gerçekten bu su meselesi nedir diye bütün Türkiye’yi inceledik ve evet en pahalı suyu Bursa kullanıyor kanısına vardık. Aslında  en ucuz yoldan su elde etme imkanı da Bursa'da. Çünkü DSİ’nin yapmış olduğu iki yakın barajımız var. Ve sonunda Evliya Çelebi'nin söylemiş olduğu gibi “Velhasıl Bursa sudan ibarettir” bu kadar ucuz maliyetle elde etmiş olduğunuz suyu bu kadar yüksek fiyatlara satılmasını biz kabul etmiyoruz. Gittik bu tabloları  görünce İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Aydın, Denizli bakıyoruz en pahalı biz de bununla alakalı bir basın açıklaması yaptık su vanalarını ve su borularını Buski’nin  önüne koyduk derken önce  katı atık bedelini  kaldırdılar.

BU DA BİR GELİŞME AMA YETERLİ DEĞİL..

Bizim asıl talebimiz bu değildi aslında. Bu da bir gelişme ancak yeterli değil .Bizim dediğimiz şu; 1 -Metreküp fiyatını düşürün, pahalı. 2- Metreküp fiyatının yanında bakım bedeli, atık su bedeli, katı atık bedeli bu tür bedelleri de kaldırın ödenebilir ,makul faturalar olsun gerçekten ekonomik kriz var, vatandaş sıkıntıda, işinden olmuş, aşından olmuş yani su faturası, elektrik faturası, doğalgaz faturası geldi mi vatandaş kitleniyor. Bu konuyla ilgili Bursalılardan  da ciddi bir karşılık gördük, hem iş yerlerinde hem evlerde gerçekten düşüşler oldu. Biz bunun takipçisiyiz. Biz bununla alakalı şöyle bir şey de yapıyoruz süreci  devam ettiriyoruz. Devam eden bir imza kampanyamız var imzalar biriktiğinde  bu  biriken imzaları gidip Büyükşehir Belediyesine  vereceğiz bakın diyeceğiz Bursalılarda bunu bu şekilde bu fiyattan  istemiyor diyeceğiz. Sonuçta biz net bir şekilde bunun takipçisiyiz. Sonrasında Soğuksu Köyü'nün merasına  cezaevini taşıma sıkıntısı var. Orada bir mera  var 390 dönüm, tek mera  merkezde kalan tek meralardan biri orada hayvancılık yapılıyor ve o cezaevini siz oraya taşınmak istiyorsunuz. Köylü isyanda, muhtar isyanda, herkes isyanda gidiyoruz biz oraya mesela onlara destek olmaya çalışıyoruz. Biz İyi Parti olarak çok da yapılamayan etkinliklerle ,yapıcı bir muhalefet olma gayreti içerisindeyiz ve böyle yapmaya da devam edeceğiz.

31 EKİM’DE  PODYUM PARK’TA DEV BİR ÜYE KATILIM PROGRAMI YAPACAĞIZ..

Partimize vatandaşın teveccühünü  kendimizde görüyoruz, gelenden gidenden. Ayın 31'inde dev bir  üye katılım programı yapacağız, Podyum Park'ta  genel başkanımız da katılacak, görünen her şey iyiye gidiyor. Çok iyiye gidiyor yükseliyor. Araştırma şirketleri de hakkını teslim ediyor  bu yükselişin, yüzde 14.8 vermişlerdi en son. Bu daha da artacak bu artıştan rahatsızlık duyanlar da olacak elbette. Türkiye siyasetinde bir gelenek, böyle bir operasyon yapılmaya çalışılıyor. Bu memleketi troller yönetmemeli trol mantığı ile memleket yönetilmez. Bu memlekette hukuk olmalı, adalet olmalı, nezaket olmalı, belge olmalı yani böyle dedikodular üzerinden siyaset yapmanın bir anlamı yok. Bir kongre yapmışız bu kongrede delegede  gitmiş oy vermiş, kardeşim kimse delegenin elinden kalemi alıp yazacak girecek hali yok. Seçim öncesinde insanlar tercih nedenlerini ortaya  koymuşlar. Ben şunu merak ediyorum AK Parti'nin kuruluşundan bugünlere kim kaldı en baştaki kuruculardan Abdüllatif  Şener, Ahmet Davutoğlu, Abdullah Gül bakın neredeler. Kimse %49 oy almış Başbakana Başbakanlık bıraktırıldığında bizim bu konuların  son iki gündür tartışıldığı kadar tartışılmamıştı. Zamanında Türkiye'de ne yapılırsa yapılsın Türk milletinin feraseti bu işlerin üstesinden gelir. Biz çalışmaya devam ediyoruz . Kim ne yaparsa yapsın biz hukuktan ,adaletten ve nezaketten vazgeçmeyeceğiz.

BİZ GAYRET GÖSTERECEĞİZ TAKDİR ALLAH'INDIR

​​​​​​​Başkanım, röportajımızın sonunda, Bursalılara  neler söylemek istersiniz son olarak?


Açıkça şunu söylemek istiyorum; Siyasilerin söylediklerinin hepsini bir kenara bıraksın Bursalı vatandaşlarımız hem Türkiye ile hem Bursa ile ilgili devletin resmi kanallarının başına otursun internette ,mesela hazine müsteşarlığının sayfasına girsin ,Maliye Bakanlığının sayfasına girsin ,Büyükşehir Belediyesi'nin sayfasına girsinler bir saatlerini ayırsınlar 2002 yılı ile 2020 yılları arasını devletin resmi beyanları üzerinden rakamları üzerinden değerlendirsinler. 2002'ye göre döviz, altın ve asgari ücret neymiş? Cari açık nereden nereye gelmiş? İstihdam, işsizlik ne durumda ,boşanma oranları, nereden nereye gelmiş? Açılan ,kapanan dükkanlar ne kadarmış, ödenmeyen çekler ne kadar,vesaire vesaire bunları daha fazla çeşitlendirebiliriz.Hepsine bakabilirler hangi veriye bakarlar sa baksınlar, memleket kötüye gidiyor. Bunu ben diyemiyorum bunu devletin resmi verileri söylüyor. Biz bu hale geldik niye geldik ülkemiz 3. Dünya Savaşı'na girdi de mi bu hale geldik.. Ülkemizde deprem mi oldu da bu hale geldik ülkemizde kuraklık mı oldu da böyle oldu? Kedi buysa ,ciğer nerede?  Ciğer buysa  kedi nerede? Biz şuna inanıyoruz milletin istikbalini milletin feraseti kurtaracak açık ,meşru siyaset ile yeniden millet iradesine talibiz.İyi Parti olarak son olarak başta Bursa'da yaşayan vatandaşlarımız olarak ,bütün ülke sathına yayılmış olan 85 milyon insanıma selamlarımı göndermek istiyorum. Biz iyi gidiyoruz ,doğru inandığımızı memleket için yapacağız, biz zafere inanmıyoruz, kadere iman ettik. Biz gayret göstereceğiz takdir Allah'ındır.