Özkan YILDIRIM

Levent Başkanım, öncelikle bizleri Karacabey'deki sendika binanızda konuk edip, ağırladığınız için teşekkür etmek istiyorum. Sizi tanıyarak isterseniz röportajımıza  başlayalım , sonrasında elbette sorularımız da olacak.

ARADAKİ FARK İNANILMAZDI

Bizlere, sendikamıza böylesine güzel bir fırsat tanıdığınız için ben de sizlere teşekkür etmek istiyorum. 1980 yılında Mustafakemalpaşa’da doğdum, orada büyüdüm. Evliyim iki çocuğum var.Uludağ Üniversitesi Mustafakemalpaşa Meslek Yüksek Okulu Elektrik bölümü mezunuyum. 2002 yılında iş hayatıma Nestle’de başladım. Tabii o zamanlar taşeron sistemi ile 2006 yılına kadar geldik, 2006 yılında kadroya geçtim. 2014 yılına kadar gayet iyi bir şekilde iş hayatında ilerlediğimizi düşünüyorduk. Tabii evlilik ,çoluk çocuk hayat mücadelesinden sonra baktık ki aramızda bir sıkıntı var, sendikal düzeninde de bir sıkıntı var. Çünkü etrafımızdaki yerlere baktığımızda  Nestle’nin  Bursa'daki Erikli ve Nestle Pure Life’daki maaş düzenlemesi ve sosyal  haklara   baktığımızda orada şu anda bizim bulunduğumuz o zamanlar Tek Gıda-iş Sendikası vardı ,arada bir uçurum olduğunu açıkçası gördük. 2014 yılında tabi bizde biraz kıpırdanmalar başladı, mevcut sendikaya karşı.

400 GÜN SÜRECEK BİR MACERA BAŞLADI

Yapılacak olan  sözleşme ile ilgili sesimizi duyurmaya başlayınca ,sendikanın o  zamanki yönetimi ile Nestle’nin  o zamanki yerel yönetiminin  aldığı kararla kapının  önünde aldık soluğu hem de 25'e 2'den. İş kanununda bu çok ağır bir suçlamadır iyi niyet ve ahlak kurallarına  uymadığımız göstererek bizi işten çıkarttılar. Bu ne demek oluyor kıdem-ihbar almıyorsunuz, işsizlikten de yararlanamıyorsunuz. Mahkeme süreci başladı tabi, o zaman yerel mahkemelerimiz devam ederken Tek Gıda İş Sendikası'nın o dönemde Sütaş Fabrikası’nın önündeki eylemlere  önderlik yapan Tek Gıda İş Sendikası'nın Bursa bölgesi örgütlenmesinden sorumlu Suat Bey ile irtibata geçtik işten atılınca. Onlar da sağ olsunlar Tek Gıda-İş Sendikası Genel Başkanı da bizlere sahip çıktı. Orada 400 gün sürecek bir macera başladı. 400 gün sürecinde fabrika önünde çadır kurduk hayatımızı orada devam ettirmeye çalıştık  geceli gündüzlü.Yeri geldi açlık grevlerine girdik posta posta arkadaşlarla .Yeri geldi fabrikanın önünde oturma eylemleri yaptık servislerin önünde ,yeri geldi İstanbul'da  İsviçre Başkonsolosluğu önünde ,Ankara'da Büyükelçiliğin  önünde eylemler yaptık. Sesimizi bir şekilde hem işverene hem kamuoyuna duyurmaya çalıştık. Tabii belli bir süre sonra hem işveren hem kamuoyu sesimizi duymaya başladı, ülke gündemine oturmaya başlamıştık.

  2016  YILINDA İŞ YERİ TEMSİLCİSİ SEÇİLDİM

Sonuçta işveren ile görüşmeler sonucunda yönetim bizi işe geri almaya karar verdi. 2015 yılının Ağustos ayında işimize tekrar başladık ,sendikamızı  değiştirerek  Tek Gıda İş Sendikası'na girdik, Türk-İş'e bağlı Tek Gıda İş Sendikasına girdik. 2016 yılında Sendika seçimlerinde işyeri temsilcisi seçildim. İlk taslağımızda 2016 Temmuz ayıydı 11 günlük bir görevimiz oldu iş yerinde grev sonrası o dönemin en iyi sözleşmelerine imza attık Bayağı güzel kazanımlar  elde ettik işçilerimiz için elimizden geleni yaptık o zamanlar gazetelerde bazı sendikalar asrın sözleşmesi yaptık diye ilanlar veriyordu ,yani onlar asrın sözleşmesiyse bizimkiler daha da iyiydi. 2017'nin sonlarıydı  şube açılışı yapıldı, delege seçimi yapıldı. 2017'nin Aralık ayında şubemizin genel kurulunu yaparak Karacabey'de şube başkanı olarak profesyonel sendikacılık hayatına başlamış olduk. 2018 yılı itibariyle 2018 yılında da iyi bir sözleşme yapmış olduk. O dönemde işyerimizde  biraz sıkıntılar yaşadık, çorba bölümümüz kapandı o dönemde biraz işçi sayısında  fazlalık olduğunu öne sürerek işçi çıkarma talebinde bulundular,  uzun pazarlıklar sonunda biz de onlara paket  açıklayın gönüllü olan arkadaşlar çıksınlar dedik.

HEP İLKLERİ YAŞADIK, YAŞATTIK

Bu böyle devam ederken bir anda işveren tekrar işçi çıkarma girişiminde bulundu, bizden bağımsız olarak sabaha karşı 05.00 gibi geliyorlar üretimden arkadaşları işten çıkartmaya  başlıyorlar  o anda bizim de haberimiz oldu . 2018 yılıydı sanırım üretimi durdurduk. Biz gündüz gittik fabrikaya sağ olsun bütün Nestle  çalışanları firesiz bir şekilde üretimi durdurduk. İşverene de “biz eksiğiz tamamlanmadan içeri girmeyiz” dedik. Nestle çalışanları olarak 1980 yılından bu yana kadar  bizim bu yaptığımız üretimin tamamının  durduğu bir durum yaşanmamış . Bu şekilde hak arayan  hiçbir sendika olmamış. O gün yeni kazanımlarımızı da  ekleyerek işverenle  tekrar anlaştık. Onlar da çıktılar  sağ olsun bir daha dediler Nestle’den  işçi çıkarmayacağız çok büyük bir sıkıntı olmadığı sürece  artık işçi çıkarmayacağız en azından çok büyük sıkıntı olursa da sendika ile anlaşarak bu sorunu çözeceğiz dediler.

2020 PANDEMİ YILI SENDİKAL ANLAMDA GÜZEL GEÇTİ

Pandemi  yılında 2020 yılına da güzel başladık , taslak çalışmamızı yaptık, bir anda Mart ayında pandemi başlayınca hükümet tarafından sendikal faaliyetler hükümet tarafından askıya alındı. Bunun içerisinde toplu sözleşmelerde vardı orada direk toplu sözleşmelere müdahale yoktu ama arabulucu atamayacağı açıklanmıştı mecburen arabulucu sürecine gelen toplu sözleşmeler askıda kalmış oldu. Biz de genel başkanımız sağ olsun Mustafa Türkel  ileri görüşlülüğünü  sağlayarak bütün  sendikalarımızın  şubelerine  hemen dijital altyapı sağlayarak Telekonferans yöntemiyle bu süreçleri yöneteceğiz bundan sonra da bütün toplantılarımızı  görüşmelerimizi Telekonferans yöntemiyle sağlayacağız dediler. Hemen bütün şubelere bize de gerekli altyapıyı sağladılar işverenlere de gerekli  yazıyı gönderdiler, yaz başı gibi tekrar Telekonferans yöntemi ile görüşmelere, toplantılara başladık.

YENİ KAZANIMLAR EKLEDİK

Temmuz ayının 15'i idi 2020 yılında sözleşmemizi bitirdik. 930 lira seyyanen zam aldık  çalışanlarımıza. Yine  Türkiye'de bir örneğinin  olmadığını  düşündüğümüz  tamamlayıcı sağlık sigortasının bütün Nestle çalışanlarına eş ve çocuklarına  yaptırdık. Çalışanların ayrıca doğumlarını da kaplayacak şekilde genişlettik, bu da çok mükemmel bir çalışma olmuş oldu. Türkiye'de bir örneği yok. Her şeyin dahil  olduğu bir sistem anlayışı bakımından. Bu bağlamda yapmış olduğumuz sözleşme bütün sendikalara da örnek olmuş oldu. Herkes bu konuda bizden bilgi almaya çalıştı örnek olması açısından da bu bizim için de büyük bir gurur kaynağı olduğunu  söyleyebilirim.

35.000 CİVARI ÜYEYE TEKRAR ULAŞTIK

Peki Levent Başkanım , Tek Gıda İş Sendikası'nın  üye sayısı geçmişten günümüze nasıl bir değişim gösterdi?

Bu şu dönemde çok güzel bir soru oldu. Tek Gıda-İş Sendikası ben daha o dönemlerde yoktum ama geçmişimizi okuyoruz, 2009-2010 yılında 193.000  üyesi olan Balkanlar'ın en büyük Sendikası olurken mevcut hükümetin yapmış olduğu özelleştirmeler ile çok aşırı derecede üye kaybına uğramış. Mesela  Tekel’de 65.000 üye kaybetmiş. Çaykur'da da yine baskılarla 15.000 kadar üye kaybımız oldu bizim sarı sendika dediğimiz sendikaya üyelerimizi kopartıp geçirmişler. Bu gibi buna benzer durumlarla çok çok fazla kaybımız  olmuş. Ancak 2020 yılında pandemi döneminde diğer bütün sendikalar mevcut durumu korumaya çalışırken , biz büyümeyi  hedefledik  kendimize. 2020 yılını  çok güzel kapattık Kasım ayıydı Banvit örgütlenmesini başlattık ilk defa bir sendika beyaz et sektöründe kanatlı sektöründe sendikalaşmaya gitti. Son rakamlara göre 5000 civarıydı çalışan sayısı Türkiye çapında Banvit’in  25 günlük bir sürede bu örgütlenmeyi bitirdik. Bu da Türkiye çapında bir ilkti. Çok sıkıntılıydı hiçbir sosyal hakları yok, iş güvenceleri yok, tabii sendikamızın da geçmişten gelen mücadeleci kimliğini onlara  gösterince Tekel  eylemlerinden tutun,bu bölgede  Yörsan, Nestle ,Sütaş hala bin gündür  devam eden Cargil’i  örnek vererek bu tür şeylerde onlarda  kendilerine sahip çıkacağımızı  düşündüklerinden yanımızda oldular. Hemen akabinde İzmir'de Boles  Gıda Tavukçuluk’da bir örgütlenmeyi bitirdik. 6 yıldır devam eden bir  Döhler gıda ile ilgili mahkeme sürecimiz vardı , bugün de şu an orada basın açıklaması yaptılar. Alman menşeli bir firma, 6 yıl önce orada örgütlenmeyi bitirmiştik, ama yasal mahkemeler şunlar, bunlar Aralık ayında  Mahkeme bizim lehimize sonuçlandı orada işveren hemen işçi  çıkarmaya başladı. Bolca Mantı’da örgütlenmemiz oldu. Aydın bölgesinde yine Sibaş turşuculuk diye bir şirket var, ihracata çalışan orada 2 yıldır süren eylem direniş   vardı. Orada bir uzlaşma ile son bulduk işverenle. Şu anda tahminim 35.000 civarı bir üyemiz var gıda sektöründe Türkiye'de herhalde birinci  pozisyona geldik. Ocak ayında Çalışma Bakanlığı 6 ayda bir bu rakamları açıklıyor yakında bu sonuçları da görürüz . Eskiden zirveyi görmüş bir sendika olarak bu  35.000 rakamı  çok fazla gözükmüyor ama gerçekten Türkiye  şartlarında şu an çok yüksek rakamlardayız ve bu ileriki yıllarda daha da artacak.

ÇALIŞMA BARIŞI SENDİKA İLE SAĞLANIR

Totalde sendikaların işyerlerine girmesi ile üretim anlamında fabrikalara değer katıyor değil mi başkanım?

Huzurevinde yeni yıl kutlandı Huzurevinde yeni yıl kutlandı

Ben açıkçası dediğim gibi zeminden, sokaktan bu işleri öğrendiğim için ben sendikayı iş yerine isteyen işyeri görmedim. Fakat  niye öyle bir bakış açıları var onu da anlamış değilim. Bu durum iş hayatlarına da sosyal hayatlarına da yansıyor çalışanların o iş yerlerinde iş kazaları da düşer, işin kalitesi yükselir. Mesela bizim özellikle gıda sektöründe kalite çok önemlidir, biz çocuk beslenmesi ile ilgili de üretimler de yapıyoruz. Bunlar çok önemli bu gibi işlerde niye işverenler risk alıyor onu da anlamış değilim. Dediğim gibi sendikalı  işçilerin olduğu yerlerde iş yerinde çalışma barışı vardır. Sendikasız işyerlerinde işçinin en büyük düşüncesi  iş güvencesidir. İnsanlar bugün iş yerine giderken acaba çalıştırırlar mı diye düşünüyorlar hiçbir şekilde sonuçta kanun ,kural tanımıyor ki işveren. Sendikalı iş yerlerinde Disiplin Kurulu vardır. Hem işçiyi temsil eden kişiler vardır ,hem işvereni temsil eden kişiler vardır. Sendikalı iş yerlerinde işçiler astığı astık, kestiği kestik değildir. Net bir şekilde kuralları vardır. Bu kurallar da yapılan toplu sözleşmelerde belirtilir ,işyerlerinde ülkelerin olduğu gibi anayasaları vardır. Ceza kanunları vardır , biz bunları işçiler ve işverenler olarak karşılıklı imzalarız ve bütün işyerlerindeki işçilere bunları beyan ederiz. Deriz ki; Bunları ,bunları ,bunları yaparsanız sonucu budur yani iş yerinde yapılmaması gereken her şeyi ilan ederiz üyelerimize anlatırız bunlara uyarsanız gayet iyi sosyal şartlarda çalışırsınız diye onlara anlatırız. Olmazlarsa da bunun bedeli yanında yazar işte birinci  uyarı, sözlü uyarı, yazılı uyarı, vesaire vesaire  gibi çok net belirtilir. Bunlar ahlak ve iyi niyet kuralları dediğimiz kurallarda çok nettir hiç uyarı yoktur. Bunların  işyerine  şöyle bir artısı olur disiplin kurulunda alınan bir karar işverenin de mahkemede elindeki bir kozdur. Bir çok artısı vardır sendikalı çalışmanın mesela ben bir markete  girsem  bakarım  ya marka ararım ya da sendikalı mıdır değil midir ona bakarım. Çünkü merdiven altı imalathanelerinde  neyin ne yapıldığı belli değil. Bugün Avrupa'ya baktığınızda adamlar her türlü sendikayı destekliyorlar. Yaptığımız ürünleri biz işverene nasıl üretim, son kullanma tarihlerini basıyorsunuz ,  bu ürünler  sendikalı işçilerin ürettiği  ürünlerdir diye yazın dedik, bu tür şeyleri geliştirmek iyi güzel şeyler sonuç itibarıyla.

ÜYE OLMAYA DAVET EDİYORUM

Başkanım röportajımızın sonunda Tek Gıda iş Sendikası'nın  gelecekle ilgili hedeflerini  sorsam bizlere neler söylersiniz?

Tek Gıda İş Sendikası az önce de söylemiş olduğum gibi bundan 12 sene öncesine kadar 200 bine yakın üyesiyle Balkanlar'ın en büyük sendikasıydı , ama dediğim gibi sonrasından azalmalar olduğu 2020 ile birlikte  bu sayı tekrardan artmaya başladı 2021-2022 bundan sonraki hedefimiz  yine üye sayımızı hızla arttırmak , bunun yanı sıra toplu sözleşmelerde  çalışanlarımızın  haklarını   daha üst seviyelere çıkartarak  çalışanlarımızın ailelerinin kazanımlarını arttırmak  olacaktır. Elbette burada bizlerin gayreti kadar işçi kardeşlerimizin de en azından e-devlet üzerinden bir sendikaya üye olmaları çok önemlidir ben buradan ısrarla üye olmaları gerektiğini söylemek istiyorum. Son olarak buradan başta Karacabey Bölgesi'nde yaşayan işçi kardeşlerimiz olmak üzere Tek Gıda İş Sendikası'nın bütün yurt çapındaki üyelerine  bütün vatandaşlarımıza , çalışanlarımıza  buradan sevgilerimi, selamlarımı göndermek istiyorum esenlikler diliyorum.