Evet, okuyanlara belki La Fontaine masalları gibi gelecek ama artık destek zamanı değil mi? Bursaspor Basketbol-Karesi maçında öyle bir atmosfer vardı ki görülmeye, izlenmeye değer. Fenerbahçe maçında da aynısı olsa mesela... Volkan Demirel büyük ihtimalle kalede olacak; onun o bünyesine uygun davranışlarını görmezden gelerek sadece sahaya odaklanan ve ateşleyen bir tribün ölüyü diriltmez mi?

Mesela 35.000 taraftarın koreografisinin ardından, beklenenin aksine ateşleyecek tezahüratlarla takımı gaza getirdiğini düşünsek… Bence bu maçtan 3 puan almamak için hiçbir sebep yok. Evet, Fenerbahçe kötü ama biz de Barcelona, Real Madrid veya Juventus yapısında değiliz. Bu maçta oynatırsa taraftar, 3 puanı alırsa taraftar alacak. Bu bilinçle Pazartesi akşamı o stadyumu dolduralım. Her ne kadar güvensizlik olsa da…

Bu arada söylemeden geçmemek lazım taraftar güzel işler yapıyor. Takıma destek amacıyla kapı kapı geziyor. Sosyal medyada ise her zamanki gibi sadece eleştiri var. Daha henüz görmedim “Ne zaman nereye gidilecek? Kalabalık olalım daha etkili olur” gibi cümleler. Gördüklerim ise “Siyaset istemiyoruz. Kim bilir ne indirdiler…” yahu arkadaş bu tribünü herkes biliyor ama kimse elini taşın altına koymuyor ben ona yanıyorum. Şimdi bu yazının altında da binlerce eleştiri fikirleri dolaşacaktır ama gerçekler bunlar; sen ne dersen de doğru tekdir. Ali Ay’a kızdık diye Bursaspor’a mı küsmek gerekir? Fenerbahçe maçını alalım; 3 puanı geçelim. Eleştirene kadar kongre üyesi olalım ve kongrede biz seçelim; bu da bir fikir değil mi? Bırakalım birkaç haftalığına eleştiriyi ve sadece takıma odaklanalım. Özlüce’nin kapıları taraftara açılsın ve asıl rakibimiz olanlarla uğraşalım.

2010 yılında rakibimiz Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş gibi takımlardı ancak şu anda rakibimiz Akhisar, Rize, Erzurum oldu. Kimse kendini kandırmasın Fenerbahçe düşer, eder diye. Buna müsaade etmezler. Biz bakalım işimize. Unutmayalım Fenerbahçe’yi yenmeyeni dövüyorlar. Şamar oğlanı olmuş bir takımı yenemiyorsak işte o zaman oturup şapkaları önümüze koyalım. Bu sezon öyle veya böyle bitecek tekrar ancak biz artık senelerin planlamasını yapalım. Benim de ana fikrim bu.

PROJENİZ NE ÂLEMDE?

Bu arada değinmeden edemeyeceğim... Geçtiğimiz gün bir belgesel tadında yazı okudum. Başakşehir’in amigosu varmış. Evet, ben de şaşırdım bir amigo var ve ismi de Ponçik Reis!!! Bu Ponçik Reis şu cümleleri kullanmış “Önemli olan çok olmak değil. Önemli olan başarılı olmak” ve eklemiş: “Biz devletten yardım almadan ilerliyoruz.”

Evet, anlat Ponçik Reis, keyifli oluyor dinlemesi. Sponsorlar enteresan: Halk Ekmek, 3. Köprü, 5. Viyadük…

Bunlar da zaten bakkal Murtaza amcanın projeleri değil mi? Kimin ne olduğunu, nasıl bir projeye hizmet ettiğini biliyoruz da işte… Neyse bizi ilgilendiren Bursaspor diyor ve geçiyoruz.