Sözüm ona ‘yine’ toplu taşımaya!

Vatandaşların ‘seyahat etmeye çalışırken’ karşılaştıkları sorunlar sonucu yaşadıkları mağduriyete…

Yıllarca bitmek tükenmek bilmeyen şikayetlere.

Ve de… sanki her şey ‘güllük gülistanlıkmış’ gibi davranmaya devam eden ve sebep oldukları üzüntülerle hiç de ‘ilgilenmeyen’ şoförlere…

Gün geçmiyor ki gazetemize ‘ulaşım sıkıntısı adı altında’ bir şikayet gelmesin!

Hal böyle olunca, her gün ‘akıl almaz’ yaşantılar (iddialar) sayfamda boy gösteriyor…

Boy gösteriyor diyorum, çünkü işin gerçeği;

Bunca şikayete ve çağrıya rağmen ne BURULAŞ ne de Özel Halk Otobüsçüler Derneği bu hususta bir düzeltme getirmiş değil…

Hal böyle olunca;

Otobüsler duraklara girmemeye devam ediyor,

İsterlerse durakta duruyor ve yolcuyu alıyor, isterse almıyor!

Duracakları yeri de kendileri belirliyor (50 metre ileride veya geride) ve yolcunun gelmesini bekliyorlar.

O anı fark etmeyen yolcuyu da ‘sen daha çok beklersin o durakta’ tavrıyla almadan geçip gidiyorlar…

Bitti mi? Bitmedi!

Moralleri yerindeyse güzel davranıyor,

Canları sıkkınsa vatandaşa bağırıyor,

Büyük küçük demeden hakaretler yağdırıyor.

Ve daha neler neler…

Elbette ki buraya kadar yazdıklarım sadece sayfama yansıyanlardan ibaret değil. Toplu taşıma araçlarını her gün kullanan birisi olarak ‘en canlı’ şahidiyim…

Bu sebeple de bugün yolculuk sıramda karşılaştığım sorunlardan birkaç tanesinden bahsetmek istiyorum;

Dün sabah saat 09:30’da Acemler’den her gün olduğu gibi yine çalıştığım gazete binasına ulaşmak için B5 No’lu ring otobüsüne bindim.

Kartımı okutup şoförün arkasında bulunan boş koltuğa oturdum.

Otobüs şoförü telefonla konuşuyordu…

Otobüs hareket etti, ancak kanunen yasak olduğu halde telefon konuşmasına seyir halindeyken de devam etmekte sakınca görmedi. Stadı geçiyorduk ki şoför “Hadi kapatayım artık, seyahat halindeyim” dedi ve kapattı. Güzel! Bu konuşma yol boyu da sürebilirdi… 

Sonra açık olan radyonun sesini yükseltti ve ortam birden 80’li yıllara döndü… Halbuki toplu taşımada bırakın yüksek müziği, müzik dahi yasak.

Bir sonraki duraktan iki polis memuru (kadın) ve bir sivil bindi. Sivil, vatandaş mı sivil polis mi elbette ki biz bilemeyiz. Bir iki durak sonra da indiler.

O ana kadar suskun kalan şoför sinirli bir sesle yanındaki kişiye:

“Kendileri kart okutmadıkları yetmezmiş gibi, yanındakine de okutmuyorlar” dedi. Bir an içimden “Madem o kadar çok rahatsız oldun. Neden sivile kart basmasını söylemedin veya gerçek kimliğini sorgulamadın” diyesim geldi… sustum. Şimdi tek bir sorum var sayın yetkililere;

Sahi “Canımız kime emanet?”

***

BUİKAD 6 MART'A HAZIRLANIYOR

Bu iç karartıcı cümlelerin ardından size 'zarif' bir duyuru yapmak istedim. Dün Bursa İş Kadınları ve Yöneticileri Derneği (BUİKAD) Kurulu’ndan Belgin Gökçe, Şeyda Şençayır ve Janset Beklen İpek, gazetemizi ziyaret etti. Konuklarımız 6 Mart 2019 yılında Crowne Plaza’da gerçekleştirecekleri 10. BUİKAD İŞ YAŞAMINDA BAŞARILI KADIN ÖDÜLLERİ töreni davetiyesini takdim etti. “Kadın her alanda güçlüdür” sloganıyla 10 yıl önce yola çıktıklarını ve bu sloganın hakkını vermiş olduklarından dolayı çok mutlu olduklarını ifade eden Genel Sekreter  Şeyda Şençayır ve arkadaşlarına nazik daveti için teşekkür ederiz...