Bugüne kadar çok insan her daim Bursaspor’un peşinden sonunu düşünmeden yürümüştür. Belli bir grup ise sosyal medya üzerinden her daim destek olmuştur. Bazıları maçlara gelebiliyor, bazıları ise işleri ve sosyal yapısı gereği gelemiyor. Bunlar olağan şeyler ancak öyle bir güruh var ki… İşte bu kitle en tehlikelisi…
Kim mi onlar? Onlar çıkarı ve maddi menfaati olmadan elini bile kıpırdatmayan. Sırf kervan yürüsün diye armayı kullanan tipler. İsim vermekle bitmez. Yorumlarda görüyorum isim vermeden yazma diyenler var. Bunun için fazla düşünmeye gerek yok arkadaş. Bu camiayı birazcık takip eden ve “Ben Bursasporluyum” diyebilen herkes bu kişileri net olarak anlar. Mesela her yerde bir platform almış başını gidiyor.
Ne yazık ki birçok saygıdeğer ve Bursasporlu olduğunu bildiğim insanları da yanlarına çekmiş bu tipler. Kim üzerine alınırsa, alınsın umurumda değil. İşte bu durum en tehlikelisi. Eskiden taraftar derneklerine “Kongre faresi bunlar” diyenler şimdi kravatları takıp “Biz Bursaspor’un geleceğine yön vereceğiz” diye ortalıkta dolanıyor. Af edersin de sen kimsin? Hangi deplasmana geldin? En son ne zaman iç sahada maça geldin? Locan var mı? Store’dan kaç paralık alışveriş yaptın? Bu takıma sponsor oldun mu? Buldun mu? Adama sormazlar mı “Sen kimsin de bu takımın geleceğine yön vereceksin” diye? Evet, yönetim gerçekten isminin hakkını veremiyor ve yönetemiyor. Bunların çeşitli nedenleri var ve içerisinde olan daha iyi biliyor. Mesela geçtiğimiz haftalarda yazdığım “İçerdeki yalancı” yazısından sonra birçok kişi aradı ve hepsi ismi doğru tahmin etti. Peki, bu kadar bariz belli olan kişinin o yönetimde ne işi var? O yüzden arkadaşlar yönetim hatalar yapıyor, taraftar hatalar yapıyor ama en büyük hatayı biz basın camiası yapıyoruz. 
Yalan yanlış haberler, Stadyum ve deplasmanı bırak Özlüce’ye bile gelmeden yapılan yorumlar. Aybaba’nın azgından yazılan yazılar sonra da özür dilemeler. En önemlisi de herkesin bir biri arkasından iş çevirmesi. İşini yapan ve değer verdiğim büyüklerim aman yanlış anlamasın. Ben gazeteci değilim iş öğrenmeye çalışan kendi halinde bir Bursaspor tutkunu bir taraftarım. Ama bakıyorum da herkes, herkesi sevmiyor ama herkes, herkesin aşığı. İşte taraftardan, yönetime, basından, futbolcuya yanlışlar silsilesi ile geçen bir sezon. Kazasız belasız atlatmak dileğiyle.
Nacizhane bir tavsiyem sağda, solda bu ismini vermeden yazdığım basın ve yöneticiler “Fatih büyümeden başını ezmek lazım” gibi salak salak konuşmalar yapıyormuş. Ben yeterince büyüdüm ve böcek değilim. Biri, birilerini ezecekse o işler mevki, makama bakmaz. Bu işler yürek işi. Çok fazla öyle konuşmaya devam edersen o zaman beni yakinen tanırsın sen merak etme…