Çocukları olup, o çocuğu nüfus kütüğüne kaydederken, nüfus müdürü kızın yaşının küçüklüğünü fark edip, ihbarda bulunuyormuş; koca da; o çocukların ana babaları da hapse giriyormuş. Anne çocuğu ile yapayalnız kalıyormuş. Bu bir sosyal drammış.

Beter olsunlar.

Sosyal devlette o anne, çocuğu ile yalnız kalmaz.

Sizin “Aile ve Sosyal Politikalardan Sorumlu “  bakanlığınız yok mu? O ne işe yarar?

O bu çocuklara ve yavrularına el uzatamaz mı?

Dikkat etmeden, sosyal yardım adı altında maaşa bağladığınız milyonlarca kişi arasında PKK ‘ya gönül verenlere de para dağıtacağınıza;  bu yaşadığımız en büyük sosyal facianın masum  kurbanlarına daha büyük bir kucak açılamaz mı?

Ey bu önergeyi verenler, o önergenin kabulü için gayret edenler; O çocuğun arzusu olup olmadığını, okumak isteyip istemediğini, evliliğe veya bu evliliğin tabii sonucu olan cinsel hayata hazır olup olmadığını sorguladınız mı?

Ey o çocukların anne babaları! Kızınızın bir başkasını sevmeye mütemayil olup olmadığını, pencerenin perdesinin arkasından birisinin geçişini gözleyip, gözlemediğini,bazen yüzünün aniden  kızardığını, bazen birden bire  kalbinin göğsünden fırlarcasına çarptığını hissettiniz mi? Yoksa o kızları, kültürümüze sokulmuş en büyük  alçaklık olan başlık parası için misattınız?

Allah belânızı versin, beter olunuz..

Bir de utanmadan bazıları, “ Onlar eski Türk filmlerindeydi “ diyorlar..

Yani aşk dediğin şey, Nişantaşı’nda , Cihangir’de, Kızılay’da, Alsancak’ta gezenlere mi  mahsus ve münhasır mı?

Bakmayın Verona’nın bir İtalyan şehri olduğuna, aldırmayın Romeo ve Jülyet’ in asaletlerine, bizim Leylâmız, Aslımız, Şirinimiz , o çocukların satıldığı köylerde oturmuyorlar mıydı?

Ferhat, Kabataş-Taksim arasında tünel mi kazıyordu, o dağları devirirken; o ,yollara düşüp Leylâyı arayan  Mecnun,  İstiklâl  caddesindeki barlardan birinde  kafayı çekip kadını aşağılayan arayışlara düşmüş bir mecnun (sapık ) muydu?

Bunu anlamak istemiyorsanız, Allah belanızı versin, beter olunuz..

Beni , “Dünya çocuk hakları günü “nde,  bu yazıyı yazmaya mecbur eden,  ülkemiz de son on yılda  483 bin çocuğun evlendirildiğini; sadece 2015’te 18 bin çocuğun anne olduğunu okumak mecbur bırakan kızını satan alçaklar; parlâmentoda hiçbir varlık  gösteremedikleri için grup yöneticilerinin kendilerine uzattıkları her önergeyi okumadan imzalayıp şöhret olduklarını sanan salaklar; Cumhurbaşkanı’nın kızının mensup olduğu derneğin bu teşebbüsü kınaması karşısında, ne yapacağını sanan yalakalar, Allah belânızı versin. Toplumun tepkisi karşısında, muhalefetle görüşmeyi  şimdiakıl edenler, Allah, sizin de müstahakkınızıversin.